Gün gelir, bir fotoğraf karesidir insana yaşama gücü veren asıl şeyin elde kalan tek kopyası.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hayatımızda öyle bir an vardır ki o anın üstünden yıllar geçse bile, biliriz ki o an, hayatımızın tek bir fotoğrafı olabilecek güçtedir ve aklımızdan asla çıkmaz.
Çok sevip de hiçbir zaman geri döndüremeyeceklerinin en kötü tarafı, onları her hatırladığında, seni tekrar tekrar terk etmeleridir, aniden.
İkinci Dünya Savaşı'nda dünya tarihi açısından önem taşıyan bir zafer kazandık. Ancak bu savaşta 20 milyondan fazla Sovyet vatandaşı öldü, 70.000 kasabamız ve köyümüz harap oldu ve ulusal zenginliğimizin üçte biri yok oldu. Savaşın yaraları artık sarıldı. Bugün Sovyetler Birliği, her zamankinden daha güçlü ve müreffeh bir ülkedir. Ancak savaşın bize verdiği dersleri çok iyi hatırlıyoruz ve Sovyetler Birliği halklarının barışa bu kadar çok değer vermesinin nedeni budur; bu nedenle partimizin ve hükümetimizin barış politikasını güçlü bir şekilde onaylıyorlar.
Fısıldayan, eski düşlerle ağırlaşmış bütün o anılardan elinde olmadan korkuyordu insan.
Yaşamda bir an geliyor, tanıdığın insanlar arasında ölüler canlılardan çok oluyor. Ve beyin başka yüz hatlarını, başka ifadeleri kabul etmeye yanaşmıyor: Rastladığı bütün yeni yüzlere eski izlerin damgasını vurup, her birine en uygun maskeyi buluyor.
Bazı yerler vardır, bazı köşeler vardır, bazı binalar vardır, hatta bu binaların odaları vardır, insanı alır elli, atmış yıl öncesine götürür.
Anılarını ustaca bir yerlere saklasan, iyice derine gömmüş olsan bile, o anıları yaratan geçmişi silemezsin.
İnsan denen şey, anılarını yakıt olarak kullanıp yaşamını sürdürüyor olamaz mı acaba?
Senaryo benim için oyunculuktan öte bir şey. Yaşadıklarımı hızla yazmam gerektiğini düşünüyorum. Öyle bir telaştayım. Bir yerden sonra insan hafızası zayıflıyor. Bugünü değil geçmişi kâğıda döküyorum. Bugün çok rutin geliyor. Çocukluğum, gençliğim, ilk gençlik yıllarım çok daha canlı nedense. İnsan 40’ına kadar yaşamalı, sonra yazmalı. Biraz böyle oluyor.
Hava karardıkça mangal ateşleri nasıl daha parlak görünürse, ömrün akşamına doğru anılar da öyle parlak görünüyor.