Dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi. Kuvvete dayanamayan adalet âciz, adalete dayanamayan kuvvet zâlimdir.

Sıkıntılarımız, hayal kırıklıklarımız, zaaflarımız ve beğenmediğimiz yanlarımız aslında kendi gerçek benliğimizi yeterince kavrayamamış olmamızdan kaynaklanıyor. Biz yalnızca sahte benliğimizin bilincindeyiz, gerçek benliğimizin değil. Yapılması gereken gerçek benliğimizi ortaya çıkarmaktır... Tüm yoga uygulamaları, onların meditasyon ve zihinsel yoğunlaşmaları işte bu gerçek benliği ortaya çıkarmak içindir.

Batı'nın güçlü, Doğu'nun zayıf olduğu hala pek çok yol var.

Bunlar hepimizin yaşadığı ya da yaşayacağı şeyler. Ölümleri kabullenmek elbette kolay değil, çok kısaca anlatılabilecek bir konu da değil. Ancak hayatın parçası. İnsan her gün bir şeyler öğreniyor ve hayatın öyle garip bir dengesi var ki siz isteseniz de, istemeseniz de devam ediyor. Ve daha çok güçleniyorsunuz. Kırılganlığa gelince; ben zaten kırılganlığın sonradan ortaya çıkan bir şey olduğuna inanmam, belki bazı faktörler sebebiyle artıyordur; ama bence herkes biraz kırılgandır, herkes biraz hassastır.

Cesarette zayıf olan kişiler, kurnazlıkta çok güçlüdür.

Gerçek bir arkadaş zayıflıklarınızı bilir ama size güçlü yanlarınızı gösterir; korkularınızı hisseder ama endişelerinizi görür ama zihnimizi özgürleştirir; engellerinizi tanır ama olasılıklarınızı vurgular.

Kuvvetliler tehlike olduğunda, zayıflarsa olacak diye algılar.

Güçlüler kendini yormadan, zayıflarsa helak olarak güç kullanır.

Kanunlar örümcek ağlarına benzer: Güçsüz ve hafif şeyler ona yakalanır; daha ağır olanlar ise onu parçalayıp geçer.

Vahşetin her biçimi bir zayıflık işaretidir.

Felakete dayanamamak büyük bir felakettir.

Altın harflerle yaz mahlâsımı... Halvetim kasvet, kem gözlere şiş!... Câdü yâ herrû!.. Yâ merrû!.. Kaf-kef, gölge haramilerine bir selâm çak!.. Abile patladı, demlenir sîmâm, nüşinrevandan handan ummmam ben... Ahu-yi felek mum, ben şamdan... Düşmez kalkmaz bir Allah'tır, uyan!..

Hepimizin bir korkusu vardır. Önüne geçilmez, aşılmaz bir korku. Öyle bir korku ki insanı benliğinden bile vazgeçmeye sürükler.

Kendinizdeki bir zayıflığı ortaya çıkarmaktan asla korkmayın. Bir zayıflığı ortaya çıkarmak, gücün başlangıcıdır.

Üzülme. Oyuncaklar kırılmak içindir.

Benim gönlüm bir kartaldır.

Ben Napoléon Bonaparte. Ve asalet benim adımla başlar.

İyilikseverlik nasıl zayıf kişiliklere özgü bir erdemse, nankörlük, bir kötülük olmaktan çok, güçlü kişiliklere özgü bir erdemdir.

Zayıflığın özü, güce maruz kalmak ya da güçten korkmaktır.

Acımasız olan güçsüz olandır. Sevecenliği yalnızca güçlü olandan bekleyebiliriz.