Güç savaşlarında Orta Doğu, dünyanın geleceğini belirleme konusunda son derece önemli bir pozisyona gelmiştir. Böyle bir ortamda hiç kimse kalkıp uluslararası hukuk, BM kararları, AB hukuku, Avrupa Konseyi hukuku, AİHM kararları üzerinden birtakım sorunların çözülebileceğini ya da birtakım yaklaşımların geliştirilebileceğini söylemesin. Siz ülke olarak güçlü olmadıktan sonra, siz bağımsızlık konusunda tavizsiz olmadıktan sonra, siz ekonomik, askeri ve siyasi olarak kendi iradenizi ortaya koymadıktan sonra bu uluslararası güç savaşları içerisinde ezilmeye mahkum olursunuz.

Benzer Sözler

NATO'nun genişlemeye devam edeceğine dair İttifak'tan gelen açıklamaları duyuyoruz. NATO'ya yeni ülkeler çağıran Amerikalı yetkililerin açıklamalarını duyuyoruz. Finlandiya ve İsveç'ten bahsediyorum. Topraklarındaki asker sayısının artırılmasını talep eden bazı NATO ülkelerinin açıklamalarını duyuyoruz. Hal böyleyken gerilimi düşürmemiz mi gerekiyor?

Bunlar hep Berlin Duvarı yıkılıp Amerika'nın dünyada biricik efendi havasında, artık ben o kadar büyüğüm ki rakibim de yok, öyleyse ben herhangi bir kuralla kayıtlı hareket etmek mecburiyetinde değilim demesinden kaynaklanıyor. Batı dünyası zafer sarhoşluğuyla bütün bu mantıksızlıkları, erdemsizlikleri, tutursızlıkları ve hukuk dışılıkları yapabiliyor. Eğer karşılarında 2. bir kutup olsa insanın aklının alamayacağı saçma sapan ve onur kırıcı davranışların hiçbirini gösteremez.

Hegemonya insanlık kadar eskidir. Ama Amerika'nın var olan küresel üstünlüğü, ortaya çıkışının hızlılığı, dünya çapındaki faaliyet alanı ve uygulanış biçimiyle diğerlerinden ayrılır. Tek bir yüzyıl içerisinde Amerika kendini, Batı Yarıküre'de oldukça soyutlanmış bir ülkeden dünya çapında örneği görülmemiş bir erişim ve kontrol gücüne sahip bir ülkeye dönüştürmüş ve aynı zamanda uluslararası dinamikle dönüştürülmüştür.

Dogma, sorunun köküne ulaşmayı önleyen en önemli çarpık öğreti biçimidir. Bu nedenle dogmanın çukuruna batmış ülkeler, kendi yollarını bulamazlar; onların yol haritalarını, dogmanın kıskacından kurtulmuş sürücüleri çizer. Bu nedenle bu coğrafyada her sorunun çözümü için binlerce kilometre uzaktaki devletler, Müslümanların deyimi ile gâvurlar çağırılmaktadır. Bu coğrafyada hiç kimsenin bir ötekine güveni kalmamıştır.

Tekel düzeninin kurulduğu her coğrafyada, iktisatta yıllar önce İngiliz iktisatçı Gresham'ın formüle ettiği 'kötü para iyi parayı kovar' yasasına benzer bir biçimde, 'birikimsizler, birikimlileri kovar' yasası geçerlidir. Çünkü tekelistan'da en büyük düşman birikimdir ve çünkü, birikim bağımsızlığa kapı açarken, birikimsizlik, oligarklara bağımlılığa yatkın formasyonları hazırlamaktadır.

Başbakan Menderes'in, Balıkesir nutkunu sakin sinirle okudum. 1958 Türkiyesinde iftira ve tehditten yılacak siyaset adamı yoktur. Orta Doğu'nun İhtilal hareketleri memleketimize ancak felaket getirir. Tarih daima göstermiştir ki, ihtilal iki türlü olur: Ya doğru yoldan sapmış olan sokak serserileri, meşru hükümetler aleyhine teşebbüs ederler. Yahut insan hakları dışında hükümet sürmek sevdasına düşen siyaset serserileri, ihtilali zorla meydana getirirler. Siyaset adamlarının bu gerçeği, hiç unutmamalarını tavsiye ederim.

Liste
Yükleniyor…