Gezegende her şey kendi kendine olurken, bilmemiz gereken nasıl olduğuydu. Kimin yaptığı ise şizofrenik bir sorudur.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Derinliğine inilerek bakıldığındaysa, tutarlı bir bakıştır tarih. Bir incelemedir [nazarun ve tahkikun ç.n.]. Olup bitenleri nedenleriyle birlikte incelemedir, nedenlerine bağlamadır. Ne var ki bunun ilkeleri çok incedir. Olguların nasıllarını ve nedenlerini derinlemesine bilmedir. Bundan dolayı tarih, temel bilimdir.
Bilginin peşinden koşuyordum, elde ettikleri sonuçların gerçeğini ve nedenini takip etmekten asla korkmadım.
Bilimsel çalışmalarda, gerçeğin ötesine geçmeyi reddedenler nadiren gerçeğe ulaşırlar.
Kimsenin kötü şeyler yapıp yapmadığımdan şüphe ettiğini sanmıyorum. Soru şudur: Elbette, ne, nasıl, ve belki de en önemlisi neden?
Tanrım, gözlerimi bulandırma ve telaş içine sokma! Tanrım, bana bütün hilelere, gösterişli işlere, yarım yamalak yapılan ve tamamlanmayan işlere karşı sessiz ve dinmeyen bir öfke ver! Tanrım, hesapladığım sonuçlar gözlemlediğim sonuçlara uyana ya da yüce bir sevinç içinde kendi hatamı keşfedip üstüne gidene kadar, ne uyku yüzü göreceğim ne de övgüleri kabul edeceğim bir huzursuzluk ver! Tanrım, bana Tanrı'ya inanmama kudreti ver!
Hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey, şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret?
Bilim "Bunu bulmalı mıyım?" diye sormaz. "Yapabilir miyim?" diye sorar. İnançların sorunu da bu: Gerçekleri değiştirmiyorlar. Mantıklı biriyseniz gerçekler inançlarınızı değiştirmelidir.
Tutucu din, sayısız masum, iyi niyetli ve hevesli genç beyne yönelik bilimsel öğretimi yıkmanın tutkusuyla hareket eder. Tutucu olmayan, ‘duyarlı’ din bunu yapmıyor olabilir. Ancak, çok küçük yaşlardaki çocuklara sorgusuz sadakatin bir erdem olduğunu öğreterek dünyayı tutucular için güvenli bir yer haline getirir.
Din bize görüşlerimizi değiştirmememiz gerektirdiğini ve ayrıca, kavranması mümkün, ilgi uyandırıcı konuların keşfedilmesini arzulamamayı öğretir. Din bilimin düzenini bozar ve kişinin idrak kabiliyetini baltalar.
Şüphecilik bilgi arayışı için esastır, çünkü gerçek araştırmanın kök salması şaşkınlığın tohumudur.
Bir toz zerresinde yaşayan ufacık canlılar olan bizler, Samanyolu'nun yıldızları arasına uzay mekikleri yollamayı nasıl başardık? Sadece birkaç yüzyıl önce, yani kozmik zamana göre yalnızca bir saniye önce, nerede ve hangi zamanda olduğumuza dair hiçbir şey bilmiyorduk. Kozmosun geri kalanından bihaberdik. Bir tür hapishanede, bir ceviz kabuğuyla sınırlanmış ufacık bir evrende yaşıyorduk. Bu hapishaneden nasıl kurtulduk? Bu başarı, beş basit kuralın izinden giden kuşaklar dolusu araştırmacının eseridir: Otoriteyi sorgula. Hiçbir fikir, birisi doğru olduğunu söylüyor diye doğru değildir; ben de dahil. Kendin düşün. Kendini sorgula. Hiçbir şeye, sırf inanmak istediğin için inanma. Bir şeye inanmak, onu gerçek yapmaz. Fikirleri, gözlem ve deneylerden elde edilen kanıtlarla test et. Çok beğendiğiniz bir fikir, iyi kurgulanmış bir testi geçemiyorsa yanlıştır. Yola devam et. Kanıtlar sizi nereye götürüyorsa oraya gidin. Elinizde hiç kanıt yoksa, peşin yargıda bulunmayın. Belki en önemli kural da şudur: Unutmayın; yanılıyor olabilirsiniz!
Zenginlik bayağı bir amaçtı; ama hastalıkları insan bedeninden uzaklaştırabilmenin ve insanı acımasız bir ölüm dışında her şeye karşı dayanıklı kılabilmenin şanı kim bilir ne büyük olurdu..
Evren kendi kendine çalışır ve doğanın sonsuz yasaları herhangi bir ilk nedene ya da marş motoruna ihtiyaç duymaz.
Bilim, gerçeği aramaktır - bu, rakibini yenmeye, başkalarına zarar vermeye çalışan bir oyun değildir.
Bilimde büyük etki yaratmanın(genellikle de manşetlere çıkmanın) yolu sürüyle birlikte gitmekten değil, ona ayak diremekten geçer.