Benzer Sözler

Dünyanın bütün aşıkları birbirine benziyor. Tesadüfen vuruluyorlar birbirlerine. Birbirlerini görüyor ve yüzlerinin güzelliğine tutuluyorlar. Deliliğe eş, şiddetli bir sevgiyle aydınlatıyorlar birbirlerini. Hayallerin gerçekliğini doğruluyorlar. Bir an boyunca, yalanı gerçekle değiştiriyorlar.

Seni bağı iremden mi kaçırmış Melek misin asumandan mı geliş Gittikçe şevketin şanın yücelmiş Bilmem tahtı Süleyman'dan mı geliş Hüsn ile bugün Yusufi devransın Ne incisin ne mercansın ne cansın Korkarım fitneli ahır zamansın Mehdi misin Isfahandan mı geliş Güzel sevmek olmuş Zihni'ye adet Ne bağda ser çektin ey servi kamet Sormak ayıp olmasın a çeşmi afet Mülki lali Bedahşandan mı geliş

Her şey seninle güzel, duyduğum bu ses bile.
Yalnız içtiğim su değil, aldığım nefes bile.
Her şey seninle güzel, bu yağmur bu kar bile.
Yüzümdeki gözyaşının izleri, onlar bile.

Klâsik şairimiz vezin ve kafiye kullanıyordu, adına nazım diyordu. Şiir iki kanadıyla uçabilen bir kuş gibiydi; bir kanadı vezin, bir kanadı kafiye... Söyleyeceği sözü vezin ve kafiyeye oturttuğu zaman zaten kendiliğinden güzelleşiyordu. Ama bugünün şairi vezin ve kafiye kullanmadığı için sözü salt "güzel" söylemek zorunda; yani tamamen yüreğini ortaya koyarak bir güzellik yapmak zorunda. Bu bakımdan şiir nazımdan daha zor bir sanattır. Nazım yer yer zenaat olabilir, ama şiir asla zenaat olmaz, o hep sanattır.

Liste
Yükleniyor…