— Ben hep 16 yaşındayım.

Zalimlik yasa olduğunda isyan görevi olur.

Binlerce yaşlı adam sadece hayal kurabiliyor ama genç bir adam dünyayı değiştirebiliyor!

Yıllar birer birer eskiyerek değiştiler. Oysa bir zamanlar çocuk gibi mahsun ve gençtiler.

Herkes Otorite’yle iş yapıyor, bundan kaçamıyoruz; sorun da burada işte. Değiştireceğimiz şey bu.

İnsanlar benim dünyayı olduğu gibi kabul edebileceğimi söylüyorlar. Saçmalık! Ben bu dünyayı kabul etmiyorum.

Her yaratıcı eylem, her şeyden önce bir karşı gelme eylemidir.

Çamur yumuşak ve ıslak; Çabuk, çabuk olalım. Durmadan dönen çark biçim versin ona.

Hürriyet ve Meşrutiyet havası bu yalıya kadar girmiş, kızını kendisine karşı âdeta ayaklandırıyor muydu?

Böyle gelmiş, böyle gitmez, ettiğiniz yeter artık... Bu dünya zalime kalmaz, çektiğimiz yeter artık... Doğarken başkaydı yerim, Şimdi halkla beraberim, Bu düzene son verelim, YETER ARTIK, YETER ARTIK...

Acı gerçeği anlayarak bilincine vararak haykırmalıyız: "Böyle gelmiş ama böyle gitmeyecek!" Tüm davranışlarımızı ona göre belirlemeliyiz.

Yurdumda sürüp giden bozuk düzenin kökten değişmesi gerektiğine inanıyorum. Bu bozuk düzende çıkarı olanlar bir de kandırılmışlar "Böyle gelmiş böyle gider" demektedirler. Hayır, böyle gitmeyecek, böyle gidemez, böyle götürmeyeceğiz. Çocuklarımız benim yaşadığım çocukluğu yaşamasınlar.

Geçmişte yaptıklarım babama karşı bir başkaldırıydı. Büyüdüğüm ortama, kültüre, topluma, her şeye karşı bir isyandı. Tabii bu çılgınlıklar biraz da eğlence içindi.

Güçlü sarsılmalar olmaksızın, yozlaşmaların ortasından özgürlüğe yükselmek imkansızdır. Bunlar ciddi bir hastalığın sıhhatli krizleridir.

Hay şu dünyanın tekerine! Neden sürekli dönmeli? Nerede bunun geri vitesi?

Her şey yozlaşır, dahası her şey kaynağından koparılır.

Özellikle genç kuşakların doğaya, dünyaya yeni bir duyarlılığı var. Bunu Türkiye’de de Gezi örneğinde gördük. Kalıplarına saplanmış, hırsla kavrulmuş iktidarların anlamaktan aciz olduğu da bu.

Fakat bir zamanlar yaşamınızın hazzı ve düsturu olan iyilikseverlik duygularınızı ne söndürdü?

Kadın gençken çiçekli bir mağaradır. Yaşlanınca mağaradan bir ejderha çıkar.

Yeryüzünde değişmesi gereken her şeyi değiştirecek güce sahip olduğumuzu düşünüyorduk. Haklıydık da...