Geçen yıl Erdoğan'ın Bosna Hersek ziyareti sırasında, Bosna Hersek’teki sorunların Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic’in ara buluculuğu ile çözülebileceğini ifade ettim. Şimdi de aynı fikirdeyim. Bosna Hersek’in kaderi Erdoğan, Vucic ve Milanovic’in desteği ile yerli siyasetçilerin diyaloğuna bağlı. Bunun haricinde kimsenin fikri Bosna Hersek için iyi bir sonuç oluşturmayacaktır.

Benzer Sözler

TRT senin kölendir, gece gündüz çalışsın. Sadece iki saat benimle canlı yayına çık... Bunu yapamayacaksan Çankaya'da 76 milyonun Cumhurbaşkanı nasıl olacaksın? Daha iki adayla bir araya gelip Türkiye'nin sorunlarını tartışamayacaksan sen 76 milyonla nasıl diyalog kuracaksın? Sen daha bizimle el sıkışmayı, bizimle selamlaşmayı zulüm sayıyorsan, sen herkesin Cumhurbaşkanı nasıl olacaksın?

Başbakan Menderes NATO ülkeleriyle beraber nükleer enerjiye ulaşma zaruretini vurgulayan bir konuşma yaptıktan tam 4 ay sonra 27 Mayıs darbesi yapılmış ve Türkiye'nin nükleer enerji alanındaki yatırımları da akamete uğratılmıştır. Bu durum ta ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu ve dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın çalışmalarıyla Akkuyu Nükleer Santrali'nin temellerinin atılmasına kadar sürmüştür. 2023'te de Akkuyu'nun ilk reaktör ünitesi bitirilecek ve önemli bir aşamaya geçilecektir. Diğer 3 ünitenin de 2026 yılına kadar faaliyete alınması planlanmaktadır.

Bir araya geldikleri günden bu yana sürekli hezeyan üreten, eski sistemin krizlerini, kaoslarını vadeden, kendi ikballerini her şeyin üzerinde gören, güdümlerinde olacak sembolik bir aday arayan altılı masanın milletimizde bir karşılığı yoktur. Biz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Cumhur İttifakı olarak milletimizin taleplerine yanıt vermeye, 20 yıldan bu yana Cumhurbaşkanı'mıza ve ülkemize kurulan her tuzağı bozan aziz milletimizin sesi olmaya, ülkemizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya devam edeceğiz. Bundan kimse endişe etmesin.

Karanlık günlerimin dostlarından biri Sayın Necmettin Erbakan'dır. Cezaevine düştüğüm an bana avukatını yollamıştır, ‘Ben Tuncay Bey için ne yapabilirim?’ diye sormuştur. Kendisine çok teşekkür ettim. Binlerce mektup aldım partisinin kadın ve gençlik kollarından. Cumhuriyet mitingleri sırasında, o insanları kızdırdığımı, korkuttuğumu o mektuplardan öğrendim, hepsinden özür dilerim diye karşılık yazdım. Bugün, burada yaptığımız şeyler de pek çok insanı kızdırıyor ve korkutuyor. Gelin, birbirimizle konuşabilme mesafemizi kaybetmeyelim.

Başbakan bir statta yuhalandı, ıslıklandı diye neredeyse Galatasaray'ı yasa dışı örgüt ilan edecekler. Galatasaray taraftarları kriminalize edilmeye çalışılıyor. Bu kadar vahim bir durumdayız. Bakın yarın, öbür gün Sayın Başbakan, Arena Stadı'nın önüne sandalyesini koyup, 'Bu stadı ben yaptırdım, kimse giremez' diyebilir. Sayın Başbakan'ın içinde bulunduğu ruh hali Türkiye'nin bir otoriter rejime doğru hızla gittiğinin göstergesidir.

İslam ile bir diyalog fikri anlamsız gibi geliyor bana. On sekizinci yüzyılda filozoflar ile Vatikan arasında diyalog yoktu ve İslam dünyasının mollaları ile demokratik Batı arasında diyalog olmayacaktır. On sekizinci yüzyılda Vatikan, kendi en uygun çıkarlarını düşünüyordu ve mollalar da kendi en uygun çıkarlarını düşünüyorlar. Katolik hiyerarşi nasıl kendi iktidar konumunu terk etmek istemiyorsa, mollalar da kendi iktidar konumlarını terk etmek istemiyorlar.

Tüm samimiyetimle Türk halkına, Türkiye yönetimine, şahsen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Rusya Müslümanlarının en iyi dileklerini iletiyorum. Rusya Müslümanları olarak biz, Türkiye’nin, dini işbirliğinin gelişimine aktif katılımı dahil ümmetin yararına yönelik önemli projelere olan katkısına çok büyük değer veriyor, Cumhurbaşkanı’nın 2015 yılındaki Moskova Ulu Camii’nin açılış törenine katılımını hatırlıyoruz.

Liste
Yükleniyor…