Benzer Sözler

Ben diyorum ki gelin bunların dershanelerinden çocuklarınızı çekin alın. Çekin alın! Bunların okullarına gidiyorlarsa alın. Ya bunlar sülük gibi emdiler be! Ama sülük bunlardan faziletlidir ha! Sülük kirli kanı emer. Bunlar temiz kanımızı emdiler. Onun için çekin alın çocuklarınızı.

Cemaatin asıl işi okullardır. Çünkü Fethullah Gülen altın bir nesil yetiştirmek istiyor. Bu altın nesil hem dindar hem bilgili olacak ve önemli yerlere gelecek. Ortada laikliği yıkmak amacı yok. Cemaat okullarında yetişen talebeler Türkiye nüfusuna vurduğunuzda yüzde 2 bile etmez. Dolayısıyla bir tehdit unsuru değil. Radikal bir İslam değil, hoşgörüye dayalı, dinler arası diyaloğa dayanan bir dindarlık hedefliyorlar. Herkes laikliği ele geçirmek istediğini sanıyor, böyle bir şeyi istese de yapamaz. Dindar insanlar ikinci sınıf görünmesin diye çalışıyorlar.

Gurbetten Hacc’a gidişlerimin birinde Medine’de mücâvir olarak yaşayan Hüseyin Avni Bey adında idealist bir gençle tanıştım. O kesif bir faaliyet içinde idi. Teknik bir düzen kurmuş Fethullah Gülen’in kasetlerini çoğaltıyor ve bunlar Türk hacılarına pazarlanıyordu. O’nun evinde bu kasetlerden bazılarını dinlemek fırsatım oldu. Bunlar güzel hissi vaazlardı. Fethullah Gülen’e muhabbetim daha da arttı. Bu arada Zaman Gazetesi’nde çalışan Fehmi Koru, Almanya’ya gelmiş ve benimle Zaman Gazetesi için geniş bir röportaj yapmıştı. Bu röportajın Zaman Gazetesi’nde hakkımdaki hâhişkâr iltifatlarla tam sayfa hâlinde yayınlanması da bu cemaatle aramdaki sıcak alâkanın bir tezâhürü idi. Daha sonra orada başka medihkâr yazı ve haberler de yayınlandı. Aradan beş-altı aylık bir zaman geçtikten sonra Fethullah Gülen Almanya’ya geldi. Etrafında kalabalık bir grup olduğu hâlde, beni Limburg’daki sucuk fabrikamda ziyaret etti. Etrafında yirmi-otuz kişi vardı. Beni iltifatlara garketti. Sebil Dergimizden çok şey öğrendiği beyanına ilâveten: “- Siz ülkemizin en yiğit insanısınız” tarzında iltifatlarda bulundu. Tabiatıyla ben de bu iltifatlara bir takım nezâket cümleleriyle mukabele ettim.

1980 İhtilâli’nden sonra vatancüdâ bir surette Almanya’da yaşamakta olduğum bir sırada O’nun taraftarlarının Avrupa’da teşkilatlanmak istediklerini, Millî Görüş mensuplarının ise bu insanlara engel olmaya çalıştıklarını görünce bir kere daha Fethullah Gülen ve taraftarlarını müdafaa mecbûriyetinde kaldım. Zirâ Almanya’da Millî Görüşçüler gençlerle ilgilenmiyorlardı. Bu cemaat Avrupa’da teşkilâtlanırsa gençlere ağırlık vereceği düşüncesiyle onlara yardımcı olmaya çalıştım.

Türkiye'de gidiş, artan biçimde yeniden İslamlaşmaya doğru. Hükümetin böyle bir niyeti var ve çok ustaca Türk toplumunun çeşitli kısımlarını art arda devralıyor. Ekonomi, iş dünyası, akademik topluluk, medya. Ve şimdi, geçmişte cumhuriyet rejiminin kalesi olan yargıyı ele geçiriyorlar.

Peki ne görüyoruz; sonsuz tamahkar bir plütokrasi ile karşı karşıyayız. Şunu ileri sürebiliyorum, her sömürgeci Türkiye büyük zenginlerinden daha az sömürgecidir. Artık bunlar için 'halkım' demek çok yersiz, her sömürgeci sömürdüğü halka bunlardan daha yakın ve insaflıdır. Her sömürgeci bunlardan çok daha 'kalıcı' ruh halindedir ve bunları, kesinlikle 'kaçıcı' tarif etmek zorundayız.

Liste
Yükleniyor…