Fenerbahçe'de taraftarın tepkisi normaldir. Bu durum Beşiktaş'ta veya Galatasaray'da olsa ne Ahmet Nur Çebi kalırdı ne de Dursun Özbek. Türkiye'de en az protesto edilen isimlerden birisi Ali Koç'tur.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Türkiye'de temel problem şu: Bilgili olanların yetkisi yok. Yetkili olanların da bilgisi yok.
Türkiye maalesef ufuksuz, vizyonsuz, çapsız insanlar tarafından yönetilmektedir. Cüceler tarafından yönetilmektedir. Bu millete yazıktır.
Başbakan bir statta yuhalandı, ıslıklandı diye neredeyse Galatasaray'ı yasa dışı örgüt ilan edecekler. Galatasaray taraftarları kriminalize edilmeye çalışılıyor. Bu kadar vahim bir durumdayız. Bakın yarın, öbür gün Sayın Başbakan, Arena Stadı'nın önüne sandalyesini koyup, 'Bu stadı ben yaptırdım, kimse giremez' diyebilir. Sayın Başbakan'ın içinde bulunduğu ruh hali Türkiye'nin bir otoriter rejime doğru hızla gittiğinin göstergesidir.
Demokrasimiz tökezledikçe, dünya üstümüze geldikçe kendi konumumuzu Anglo-Sakson demokrasilerine göre değil, ufuk daraltarak Fransız Cumhuriyeti'ne göre değerlendiriyoruz. İki Fransa var. Biri giyotinli, anayasasını insan derisi ile kaplamış, Baudelaire'i cezalandırmış, yargı öncesi insanları giyotine gönderen Savcı Foulquie'yi çıkarmış jakoben Fransa. Ben bu Fransa'ya karşıyım. Öbürü Deckartes'ın, Voltaire'nin, Balzac'ın, Camus'nün, Lacan'ın Fransa'sı. Benim sevdiğim bu ikinci Fransa'dır.
Ülkemin saraylarında kaç beyinsiz izledim, komikti sözleri. Yapay mitingleri, kâğıda bağlı kalarak halka seslenişleri, egzotik vaatlerinde bir gramsız gerçeği.
Yönetimin takıma karışma hakkı vardır. Ya hocam biz niye büyük maçlarda 3'lü oynuyoruz diye sorulabilir, ayıp bir şey değil.
Türkiye'de genel müdürlükler kendi kozasını örmüş devlet içinde birer dükalıktır. Bunların bir bayrakları eksik. Bunlara bir de bayrak verilirse dükalık oldukları açıkça görülecektir. Fakat, Allah'tan kanunlar engel olduğundan bunu yapamıyorlar.
Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Real Madridli Alfredo Di Stefano'dur. Maradona'nın elle attığı golün dışında kafa golü yok ve sağ ayağıyla topa iyi şut vuramıyor. Oysa Di Stefano komple bir oyuncu, bu nedenle o, en büyük.
Demokrasinin kötülüklerinden birisi sevsen de sevmesen de seçtiğin insana katlanmak zorunda olmaktır.
Bu vahşi örgütlerin ülkenin başına bela olacağını bir avuç insan 2011'den beri söyledi fakat iktidar duymadı. Kibirle ülkeyi mahvettiler.
Orta Doğu'nun halkları Türkiye gibi olmak istiyor ama Türkiye'nin yöneticileri Orta Doğu yöneticileri gibi olmak istiyor.