Ey gökkuşağından sıyrılan güzellik, Her akşam üstü aynı hüzünle, Yedi renkli sevinçlerden ayrılan güzellik.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Neyi yaşıyoruz şu anda, Nelerle sığmıyoruz dünyaya, Aşktan Öfkeye geçiriyoruz birdenbire, Sevinçten üzüntülere, Durgunluktan coşkulara koşuyoruz, Coşkulardan Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce Ve yaşıyoruz böylece her yılı, Koskoca bitmez bir saniyede.
Uykusuz kalır mısın kitaplarıma, dudaklarımda hüzün, avuçlarımda sevinç, kulak verir misin çığlıklarıma. Dağları aşarak gelmişim sana, demir kapıları kırarak, ışık olur musun karanlıklarıma.
Oysa gözlerinn, Gülemiyorsun, Dilin yorulmuş utanmaktan, Merhaba bile diyemiyarsun Yenilgiler bağlamış gözlerini, Oysa gözlerin, En az yaşamak kadar güzel, O güzellikleri bilemiyorsun.
Gerçekten kırılmış mı kanatlarımız, Bir başımıza kalmış mıyız çöllerde, Oysa soluğumuz rüzgârlardan uzak olsa bile, Suların diliyle birikiyoruz bentlerde, Bilinç kendi yerinde kalsın şimdi, Sevinçse kendi yerinde, Saçları yangın olsun akşamların Kırların sevdası dolaşsın kentlerde.
Her çocuk Şimdi sonsuz bir şiirdir bizde Sesi bir tutam sevinç Gülüşü bir top ateştir Yanar durur içimizde, Bazen ışık olur aydınlatır bizi, Bazen yangın olur yakar Yandığımızı söyleyemeyiz, Hatalar kana bulanır bir anda, Şarkılar susar, Nasıl başlar bir ağıt bilemeyiz.
Dersim'de dağlar, Dağlıktan çıkmazdan önce, Menekşeler saz çalarmış eteklerinde, Papatyalar halay çekermiş, Ve Munzur'un yüreğinde, Sular güneşi oynatırmış köpüklerinde, Şimdi çamlar yaralı Çınarlar yorgun.
Bir yanımız büyük bir ülkeydi kimsesiz, Bir yanımız yine bize düşmandı, Oysa yalnızdık dünyanın orta yerinde, Yitip giden pembe çocukluğumuz Yine zamansız büyümüş bir kandı .
Yüreği dağ doruğu doğa! Ey gözleri güneş soluğu, Yüreği dağ doruğu doğa, Bu sesienişimiz yalnızca sana, Yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini, Söylenecek sözümüz bitmedi daha .
Son bir şarkı istiyorum senden, Önce şarkılar dizildi kurşuna, Sonra kahkahalar ve kuşlar, Şimdi bu serseri akşamlarda, O eski şarkılardan, Bir tek nakarat dolaşır yalnızca.
Zaman incecik bir ırmak gibi, Akıp geçerken şakaklarımdan, Yalnızca çocuklar güldürüyor beni, Sonsuz bir sevinç adına, Gelecek dökülüyor dudaklarımdan.
Sular böyle sararmamıştı hiç, Böyle zamansız, Böyle güneşten uzak, Ne gün batıyor oysa, Ne şafak söküyor ufuklarda, Sanki bütün renkler tutsak.
Önce şarkılar dizildi kurşuna, Sonra kahkahalar ve kuşlar, Şimdi bu serseri akşamlarda, O eski şarkılardan, Bir tek nakarat dolaşır yalnızca.
Çocuk yaşımızda büyük olduk, Bilmeyiz bu yüzden pembe gülüşleri, Böleriz mutlulukları ortasından Gülemeyiz.
Biz ki o çocukça güzelliğimizde, Hep kavgalarda öğrendik sevmeyi, Bir daha yüreklenip de sevemedik.
Bakıp durduk mavinin en güzellerine, Bir damla sevinç ararken, Bir nehir acı koyduk suların ellerine .
Bin kez korkuya boğdular zamanı, Bin kez ölümlediler, Yine doğumdayız işte yine sevinçteyiz.
Resimler girmiyor artık çerçevelere, Fırçalar boyalar suskun Kitaplıklarda kitaplar ağlıyor.