Benzer Sözler

Aynı nedenlerle hayvanları da aynı şekilde tüketmiyorum kadınlara tecavüz etmiyorum: Başkalarına zulüm uygulamak yanlıştır, savunmasızlığa karşı şiddeti savunulamaz kılmak, başkalarının hakları benim özlemlerimden daha önemlidir.

Hayvanlar hakkında genel bir biçimde konuşmaktan kaçınırım. Bence “hayvanlar” diye bir şeyden bahsedilemez. “Hayvanlar” dediğiniz anda, bir şeyleri anlamamaya ve de hayvanı bir kafese kapatmaya başlamışsınız demektir.. Değişik hayvan türleri arasında dikkate değer miktarda farklar söz konusudur. Hepsini bir araya, tek bir kategori altında toplamanın bir açıklaması yoktur: maymunlar, arılar, yılanlar, köpekler, atlar, eklembacaklılar ve mikroplar.. Tüm bunlar birbirinden radikal bir biçimde farklı canlı organizmalardır ve tüm bunlara hayvan diyerek hepsini bir kategori altına koymak, maymunu ve karıncayı, gayet şiddet barındıran bir jesttir. İnsan olmayan tüm canlıları tek bir kategori altında toplamak, öncelikle, aptalca bir tutumdur, teorik açıdan saçmalıktır ve tam da insanların hayvanlara uyguladığı gerçek şiddete iştirak etmek demektir. Mezbahanelere, endüstriyel muamelelere maruz kalmalarına, tüketilmelerine yol açan şey budur. Hayvanlara yönelik tüm bu şiddet, genel olarak “hayvanlar”dan bahsedilmesine olanak sağlayan bu kavramsal basitleştirme ile vuku bulur. Bu sebeple, dilime dikkat ederek, “hayvanlar” hakkında konuşmam. “Bu spesifik hayvan türü” ya da “şu ya da bu hayvan” diye bahsederim.

Veganlığı ciddiye alan kişilerden "Vegan Polis" diye bahsedenler türcüdür. Irk ya da toplumsal cinsiyet eşitliğini tutarlı olarak savunan kişilerden ya da homofobiye sıfır tolerans gösterenlerden asla bu şekilde bahsetmeyiz. Mevzu oldukça basit: Ya türcüsünüzdür ya da değilsinizdir. Eğer türcü değilseniz, vegan olur ve veganlığı ciddiye alırsınız -tıpkı ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve heteroseksizme karşı çıkarken olduğu gibi.

Hayvanların katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. Adolf Hitler, “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun.

Dinselleştirme sürüleştirmenin yoludur. Şiddet bir ideolojinin yıkılması ve bir diğerinin yerleştirilmesidir. Yetmişli yıllarda çok büyük bir yoğunluk kazanmış olan aydın katliamını böyle anlamak durumundayız; anti-laik ve anti-entelektüel bir savaştır. Şöyle de söyleyebilirim; aydın katliamı bir dezentellektüalizasyon savaşı idi ve dinselleştirme ile sürüleştirme açısından zorunludur.

Liste
Yükleniyor…