Empatinin beynin sıçanlarla paylaştığımız kadar eski bölümlerinde bulunuyor olma ihtimali, politikacılarla bu zavallı, değeri bilinmemiş canlıları karşılaştıranları durup düşündürmeli.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Beynimizde başkasının hareketini kendi hareketimizmiş gibi anlayan ayna nöronlar var, karşıda iki el sıkıştığında, bunu kendi elimiz yapıyormuş gibi algılamak bizi ortak bir varoluş düşüncesinden başka nereye götürebilir ki?
İnsan düşüncesi sabah alacakaranlıkta kötümser, gündüz iyimserdir. Çünkü gündüz saatlerinde hızlı kalp atışları nedeniyle beyin iyi kanlanır, gece uykuda yavaşlayan kalp beyni kansız bırakır. Anlıyoruz ki, iyimser olabilmek sinir hücrelerinin güçlü bir organizasyonunu ve bunu besleyen yüksek bir mental enerji düzeyini gerektirir, kötümserlik bu enerji düzeyine ulaşamaamak nedeniyledir.
Hayvanların ayrıca kendi kültürleri var, başka hayvanlara karşı kasıtlı kötülükler yapabiliyor ya da şefkat gösterebiliyorlar. Aldatıyor, sataşıyor, rol yapıyor, keyifleniyor; yas tutmak, memnuniyet, kıskançlık, neşe ve utanç gibi birçok duyguyu ifade edebiliyorlar.
Beyin, evrenimizde henüz keşfettiğimiz en karmaşık ve en son biyolojik sınırdır. Trilyonlarca bağlantı ile birbirine bağlanmış yüz milyarlarca hücre içerir.
Beynimiz, hazır, bitmiş bir şekilde gökten düşmedi. Bakınca anlaşılıyor bu. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce, yavaş yavaş kendi varlığının bilincine varmaya başlarken, en azından 1 milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı... Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı...
Yarısı zakkum, yarısı gülüm. Kendimi bulmam için bir rehber gördüm. Yalnız, dilsizdi ve sen onu gâayet hor gördün. Bir öğün için 10 ekmek kendine böldün, ben güldüm.
Beni ancak bir âmâ gördü, göremeden anladı neler hissettiğimi. Dertsize zevâl olmaz. Bana ancak dilsiz anlattı dili olanın dile getiremediklerini. Teşbihte kusur olmaz.
Kurumuş yaralarımın kabuklarını söküp arşivinize katmakla elde ettiğiniz hazza anlam veremedim. Yoo ben cahilim.
Karşımızdakilerin yayınlarını okumak utanç veriyor bize. Oysa bu duygunun tam tersini duymalıyız. Faşistler tarafından kandırılmış yoksul halkla karşı karşıya geldiğimizde sırf devrimci düşüncenin gerçekliğinden dem vuruyoruz ama onlara söylenen yalanlardan haberimiz yok.
İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur.