Eğer Fransa'da yaşamak bazı insanları sıkıyorsa, onlar ülkeden ayrılmakta özgür hissetmeli.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sizi tedirgin eden şeyi söyleyeyim mi? Fransa'nın üç yüz yıldır yaydığı büyük özgürlük ışığı tedirgin ediyor sizi; o akıldan yapılmış ışık. Aydınlık Fransız ulusundan meydana gelen ve dünyanın bütün uluslarının yüzüne Fransa'nın parıltısı halinde vurmuş olan o ışık rahatsız ediyor sizi.
Bir feminist dünyanın neresine gitse feministlerin buluştuğu bir networke katılabilir. Bir sosyalist de öyle... Ya da bir gay, bir çevreci, satranç ya da briç oyuncusu... Küçük bir internet araştırmasıyla derhal bir topluluğa dahil olabilir. Ama bir milliyetçi sadece kendi ülkesinde, kendi arkadaşlarına mecbur kalır. Bir Türk milliyetçisiyle bir Yunan milliyetçisi karşılıklı rakı bile içemezler.
Vefat etme ihtimali için burada itiraf ediyorum ki, Alman ulusunu taşkın aptallığı yüzünden küçümsüyorum ve ona ait olmaktan utanıyorum.
En değersiz gurur, milli gururdur. Bu, onunla gurur duyandaki bireysel özelliklerin yoksunluğunu ele verir çünkü insan neden milyonlarca insanlarla paylaştığı bir özelliğe tutunma gereği duyarbilir ki başka türlü? Dikkate değer kişisel niteliklere sahip olan, sürekli göz önünde bulundurduğu ülkesinin hatalarını açıkça görebilecektir. Ama dünyada gurur duyabilecek hiçbir şeyi olmayan her zavallı aptal gurur duyabilmek için son çare olarak ait olduğu ülkesi ile gurur duyar.
Demokrasimiz tökezledikçe, dünya üstümüze geldikçe kendi konumumuzu Anglo-Sakson demokrasilerine göre değil, ufuk daraltarak Fransız Cumhuriyeti'ne göre değerlendiriyoruz. İki Fransa var. Biri giyotinli, anayasasını insan derisi ile kaplamış, Baudelaire'i cezalandırmış, yargı öncesi insanları giyotine gönderen Savcı Foulquie'yi çıkarmış jakoben Fransa. Ben bu Fransa'ya karşıyım. Öbürü Deckartes'ın, Voltaire'nin, Balzac'ın, Camus'nün, Lacan'ın Fransa'sı. Benim sevdiğim bu ikinci Fransa'dır.
Dünyanın neresinde bir Türk varsa, nerede kendini Türk hisseden biri varsa orası Türk dünyasıdır. Türk dünyasının kalbidir.
Maoculara ırkçı/milliyetçi dememe kızanlar "Doğu", "Perinçek", "Soner", "Yalçın", "İşçi", "Partisi" kelimelerini hiç duymamış olsa gerek.
Kendi mülkünde garibâne dilendin din için, Pek fedakârâne yandın bir Kureyşî kin için,
Sürgün yazarıyım. Dünyaya ait olmak istiyorum. Kürtlerin sesine yer açmak istiyorum. Bazıları göç ettiğimi söylüyor, yazıyor. Göç etmek başka bir şey, sürgün başka bir şey. Babam kansere yakalandığında bir hafta, bir gün, bir saat hiç fark etmezdi. Ona sadece 'elveda' demek için, bir saatliğine geri dönüş için başvuru yaptım. Ricada bulundum. İzin vermediler. Ankara'daki bürokrasi 'Hayır' dedi. Sürgün budur.
Fransa’nın yazı da yoktur kışı da yoktur, ahlakı da yoktur. Bunların dışında iyi bir ülkedir.
Türk'üm ve yalnız Türklük için yaşıyorum. O kadar ki Türk olmasaydım, kendimi dünyanın en bahtsız adamı sayardım.