Benzer Sözler

“Şehir savaşı” emrini veren Karayılan, topun icat edildiğinden habersiz şatosunu korumaya çalışan Ortaçağ lordları gibi davrandı. Birbirinden kopuk şehirlerde hayatlarını hiçe saydıkları çocuklardan oluşan “serflerini” ellerine tüfek vererek ölüme gönderdi. Onları hendeklerin ve patlayıcıların gerisinde kalkan yaptı. “Teorik olarak” büyük kitlelerin ayağa kalkarak işi bitireceğini sandı. Kandırılmış olabilir! Bu durumda PKK geleneği olan “soruşturma komisyonuna” bir “özeleştiri” vermesi gerekir.

Devlet ateşkes sürecinde Apo'nun PKK'ya verdiği emirleri biliyor muydu yoksa bilmiyor muydu? Ateşkes filan olmadı, hiç yoktu. Vali diyor ki PKK ateşkes ilan edildiğinden bu yana 200 saldırı yaptı. Askere yapılmadığı için saldırı değeri taşımıyor mu? Oranın halkının can değeri yok mu? Bu da ateşkesi bozmaktır.

Öcalan o günlerde Mahir Çayan'ın kitaplarını ve yazılarını okur ve çevresindekilere, "Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş'in gerilla yöntemlerini birleştirmek gerektiğini" söylerdi. Aradan yıllar geçecek, PKK'nın Almanya'da yayımlanan "Berxwedan" adlı gazetesinde, PKK'nın Çayan'ın liderliğindeki THKP-C örgütünün devamı olduğu ileri sürülecekti.

İHD, devletten kaynaklanan "insan hakları ihlallerini" sergilerken PKK ve Dev-Sol gibi terör örgütlerinin eylemlerine, "her gün yaşanan bu tür olaylar için bildiri yayımlamanın ciddi yarar sağlamayacağını" ileri sürüp bu insanlık dışı eylemleri kınadığını açıklamıyor. "İnsan Hakları Derneği"nin PKK'nın insanlık dışı eylemleri konusundaki görüşlerini merak ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Özal bizi bir GAP gezisine götürmüştü. Gezi yarım kaldı çünkü PKK bir köyü basmıştı ve katliam yapmıştı. Biz oraya gittik. Öbek öbek kadınlar cesetlerin üzerine yığılmış, ağıt yakıyorlar, evler yanmış, hatta tavuklar, horozlar tavanlara yapışmış. Bomba atılmış. Derken özel harekatçılar gazete kâğıdına sarılmış bir şey getirdiler bana. Açtım açtım bir şey gözükmüyor... Bir bebek ayağı. Abdullah Öcalan denildiğinde benim gözümün önüne o geliyor.

Liste
Yükleniyor…