Edindiğim intiba o ki Türkiye'de nüfusun büyük bir çoğunluğu Sünni olduğundan Aleviler üzerinde daima baskı yapmış. Onları kendinden kabul etmemiş. Hatta yanlış bir inanışla Alevileri Kızılbaşlıkla itham etmiş. Onlardan kız almamış, kız da vermemiş. Hatta ve hatta kestiği kurban etinden "Alevidir." diye onlara vermemiş. Öyle olunca onlar da özbeöz Türk olmalarına rağmen horlanmamak için ayrı köyler kurmuşlar veya şehirlerde ayrı mahallelerde oturmayı uygun bulmuşlar. Böyle olunca da bu iki grup birbirleriyle kaynaşamamış, birbirini sanki ayrı bir milletin ferdi gibi kabul ederek düşman kesilmiş. İşte her fırsat düştükçe ben bu konuya değinerek yapılanların yanlışlığını vatandaşlarıma anlatmaya çalışıyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Devlet Başkanı Orgeneral Sayın Kenan Evren'in Kahramanmaraş'ta mezhep ayrılığı konularına değinmesi, bu ayrımcılığın yarattığı ve yaratacağı sonuçları vurgulaması son derece yararlı olmuştur.
Kardeşlik söylemi sadece dillerindedir. İşte diyor ya ‘Neyiniz eksik daha, sizin neyiniz eksik.’ Söylemde bile ayrımcılık var. Siz, biz. Bize yani Türk olmayanlara ‘siz’ diyor. Oysa biz bu ülkenin hep birlikte sahipleriyiz. Sen bu ülkenin temel halklarına, kültürlerine nasıl ‘siz’ diye hitap edersin? Ülkeyi kendi malları, mülkleri gibi görüyorlar. Biz ülkenin sahibiyiz diyorlar, sizin daha neyiniz eksik? Ben söyleyeyim, çok şükür hiçbir eksiğimiz yok. Çok şükür ki senden yana hiçbir beklentimiz yok. Vicdan olarak, insani değerlere bağlılık olarak senden daha fazlamız var, eksiğimiz yok.
12 Eylül'den önceyse mahalleler, köyler ve hatta şehirler birbirinden ayrıldı. Kurtarılmış bölgeler hâline getirildi. Bir faydası oldu mu? Öyleyse bırakalım bunları, medeni insanlar gibi bizler de aynı ülkenin evlatları olarak kardeşçe yaşayalım.
Kürt sorunu, adalet, gelir dağılımı, yüzlerce temel sorunumuz var. Ama bence en önemlisi, bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyorsak, birinci sırada Kürt sorunu var. Herkes elini taşın altına koyacak, ezilecek o eller. Elimden geleni yapıyorum ama bunu yaptığım için kendimi ayrıcalıklı biri gibi görmüyorum. Böyle yapılması gerekiyor.
Geçmişte yaşanan acıların faili biz değiliz. Hepimiz, karşılıklı anlayış çerçevesinde birbirinin yarasını sarmaya çalışan Anadolu insanları olmalıyız.
Benim misyonum şudur: Ben ne bir Kürt'ü vereceğim ne bir karış toprak vereceğim. Ben, hep Kürtlere sevgiyle yaklaştım. Kürtler olmazsa biz olamayız. Onlara hep kardeşlik getirdim, hep kardeşlik sundum. Ankara DGM'nin bir hakimi Turgut Okyar'dır, birisi de Orhan Karadeniz'dir; ikisine de geldiğim zaman ellerim kelepçeli şunu söyledim: ‘Değerli yargıçlar, bir gün bu ülkedeki Kürtlerimiz bizden ayrılmak istemezlerse, nihai olarak ayrılmak istemezlerse, sizin yüzünüzden değil, bu ülkede bir Yalçın Küçük olduğu için ayrılmayacaklar,' dedim.
Mülkiyet ve irade düzeyleri önemli ölçüde farklı olanların kardeş olmaları mümkün değildir; heterojen irade ve mülkiyet düzlemlerinde kardeşlikten söz etmenin aldatmaca olduğunu düşünüyorum.
Aşk insanın birey düzleminde sonsuzu yaşamasıdır. Sosyalizm, insanın toplum ve sınıf düzleminde sonsuza koşmasıdır. Kardeşlik, insanın ulus düzleminde sonsuz beraberliği aramasıdır.
Laz mısın, Çerkez misin? Alevi misin, Sünni misin? Kürt müsün, Türk müsün? Farketmez! Bunlar insanı insana düşman etmez. Artık iki çeşit insan kaldı dünyada; Bir, çalışan insan İki, çalan insan.
Operasyonda geçen 44 gün boyunca kardeşimiz Türkiye'nin desteğini hep hissettik. İmzalanan ateşkes anlaşmasının ardından Türkiye'den gördüğümüz manzaralar kalbimizi ısıttı. Türk kardeşlerimiz bu zaferi kendi zaferleriymiş gibi kutladılar.
Cami, kalabalığın ruhuna 'kardeşlik aşısı' üfler. Camide kalabalıklar 'cemaat', yığınlar 'ümmet' olur.
Biz bir ananın çocuklarıyız. Biz Anadolu'nun çocuklarıyız. Biz elin parkmaklarıyız. Biz bir çınarın dallarıyız. Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse dersin biz ayrılmayacağız. İnadına sevgi, inadına çalışma, inadına kardeşlik diyoruz. Çünkü biz 21'inci yüzyılda bilsinler ki dünyaya yürüyoruz. Yayan değil uzaydan gidiyoruz ve en modern şekilde gidiyoruz. Yolumuz dünya yarış yoludur. O yarışta bizleri yarıda bırakmak istiyorlar bu oyuna gelmeyeceğiz.
Sünnilik, Alevilik, Kürtlük, Türklük diye ayrım yapmak yanlıştır. Bu kavga yoksul-zengin kavgasıdır. Kimden olursa olsun bütün yoksulların birleşmesi şarttır.
Uçaklar ve radyo bizi yakınlaştırıyor. Bu icatlar insanlığın erdemlerini etkileyecek ve insanlar arasındaki kardeşliği ve birliği geçekleştirebilecek. Şu anda bile sesim milyonlarca insana, milyonlarca umutsuz erkek, kadın ve çocuğa erişiyor. Sistemin kurbanlarına ve işkence çeken kişilere ve hapisteki masum insanlara. Beni duyanlara şunu söyleyeceğim, umutsuzluğa kapılmayın. Umutsuzluk şu an üzerimizde ama bunu da atlatacağız. İnsanlığın ilerlemesinden korkanlar ezilip gidecekler. İnsanlığın nefreti geçecek, diktatörler ölecek ve onların insanlardan aldığı güç insanlara geri dönecektir. Son insan ölene kadar özgürlük asla yok olmayacaktır.
Türkiye'nin güneydoğusunu vuran bu büyük deprem haberi derinden üzdü. Yaşanan can ve mal kayıpları nedeniyle kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve kardeş Türkiye halkına en derin başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Deniz Baykal Kürtleri , Alevileri , ezilenleri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi, basında çıktı.
Türklerle Kürtler bin senelik müşterek din, müşterek tarih, müşterek bir coğrafya neticesi hem maddi, hem manevi bir surette birleşmişlerdir. Bugün ise müşterek düşmanlar, müşterek tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak müşterek bir azim ile kurtulabilirler. O halde büyük bir kanaatle diyebiliriz ki bu iki milletin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dinî hem siyasi bir fariziyedir. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.