Edebiyatta en huzursuz olduğum dil kurban dilidir, mağdur dilidir. Çünkü mağduriyet dilinin sonu yok. O bir süre sonra acıyı, trajediyi melodram haline getirir, çürütür. Çok ağır, çok da ayıp bir şeydir. Hiç kimse gerçek tanıklar adına konuşamaz. Gerçek tanıklar ölülerdir. Dolayısıyla biz, bize kalan tortuyu insan olma vakarıyla ve insan olma utancı, mahcubiyetiyle ele almalıyız bence. İnsanın insana ettikleri karşısında başımıza geleni değil, "Bu başıma gelenlerden sonra ben nasıl yaşıyorum?" gibi bir öz eleştiriyle hayata bakmamız lâzım.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bizim çektiklerimiz başka bir yerde yaşandı mı? Buraya gelene kadar sizler de kontrol noktalarında eziyet çektiniz. Siz de yaşadınız. Bu kontrol noktalarının kadınlarımızın doğum için hastaneye ulaşmasını engellediğini, bu yüzden bazı kadınlarımızın çocuklarını kontrol noktalarında dünyaya getirmek zorunda kaldığını biliyor musunuz? Burada benim yanı başımdaki kontrol noktasında iki kadın doğum yaparken hayatını kaybetti. Üç kadının çocuğu da öldü. Dünyanın hangi köşesinde bunlar oluyor?
"Eski kafalıyım ve kitap okumanın insanlığın şimdiye kadar tasarladığı en muhteşem eğlence olduğunu düşünüyorum."
Neden yazılır? Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için yazılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bu, bir kez bu zavallılıktan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altında alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişiye daha anlatmak için yazılır ya da kendi kendine kanıtlamak için. Çünkü insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar. Dünyasına egemen olan insan, acıları coşkuya, bunalımı yaratmaya, sevgisizliği sürekli aşka dönüştürebilir. Ben dünyama egemen olabilmeyi edebiyatla öğrendim.
Kişi kendi mutluluğuna katlanabilmek için, bir başkasının acısını taşıyabilmeli.
Savaşın kötülüğüne inanmak için daha vahşi, daha acılı fotoğraflar mı görmeliyiz örneğin? Böyle mi ikna olacağız? Daha güzel bakan babasız Ezidî çocuklar, daha çok ağlayan anneler mı görmeliyiz? Böyle hikâyeler mi dinlemeliyiz? Böyle anlarda kötü bir gazeteci oluyor, mesela rahat fotoğraf çekemiyor, ne diyeceğimi bilemiyorum. Ama Sontag’ın şu yorumunu da hatırlıyorum şimdi yazarken parça parça. Acı fotoğrafları enflasyonundan yaratılan o zehirli merak duygusuna, moderniteye bu anlamda yönelmiş klişeleşmiş eleştirilere rağmen asıl dert tüm bunlara rağmen insanlığı yitirmemek, sığlığa teslim olmamak, anlamak ve anlatabilmek.
Kendisini anlatmak ve çağının tanığı olmak için yola çıkan insan, her şeyden önce yazıya sığınmalıdır.
Savaşın bir gününü görseydiniz, bir diğerini görmemek için Tanrı'ya yalvarırdınız.
Hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette. Bunun için insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnız kendi postuna özen göstermen yeterli.
Ah Tanrım! dedi, zavallı kız kendi kendine. Bu dünyada attığım ilk adımlar acılarla mı dolu olmalı? Bu kadın bir zamanlar severdi beni, bugün neden geri çeviriyor? Ne yazık? Öksüz ve Yoksulum...
Tek yapılması gereken, bize acı verirken diğerlerine yarar getiren kendi içimizdeki bu sinsi duyarlılığı köreltmekti. Ama iyilik dolu bir kalbi katılaştırmak güçtü...
İnsan acı çeken birine sormaz: Ülken ve dinin nedir? Sadece şöyle denir: Acı çekiyorsun, bu benim için yeterli...
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.