Gerçek insan, başkasının yüzünde patlayan tokadı kendi suratında duyabilen insandır.

Dünyanın neresinde olursa olsun, haksız yere birisinin suratına atılan tokadı kendi suratında hissetmeyen kişinin insanlığından şüphe ederim.

Her gerçek insan, herhangi bir insanın yanağına vurulan tokadı kendi yanağında hissetmek zorundadır.

Başkasının yanağındaki tokatı kendi yanağında hissetmeyen bizden değildir..

Bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir.

En önemlisi, dünyanın neresinde olursa olsun her haksızlığı kendinize karşı yapılmış gibi hissetme kabiliyetinizi koruyabilmenizdir. Bu bir devrimcinin en önemli özelliğidir.

Bir devrimci, başkasına atılan tokadı kendi yüzünde hissedendir.

Bir insan acı duyarsa canlıdır. Başkasının acısını duyarsa insandır.

Kendi rahatını sağlamaya çalışırken başkasını rahatından etmek haksızlığın ta kendisidir.

Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır.

Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir.

Birileri sancılar içinde iken, hiçbir kimsenin ilgilenmemesine dayanamam. Bu ilkem, yalnızca azınlık insanı için değil bütün insanlar için geçerlidir.

Acımak... Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak, onunla ölçülebileceğine kaniim. Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir...

Yasaları taşlar ve mermerler üstüne değil, bütün insanların, hatta bu yasaları unutan köle ile yadsıyan zorba da dahil olmak üzere, bütün insanların yüreğinde yazılı bulunan sonsuz adaletin egemenliğidir.

Haksızlıklardan midem bulanıyor.

Tüm dünyada hayalleri olmayan tek genç, battaniyesi olmayan tek bir yaşlı, eğiticisi olmayan tek bir çocuk olduğunda, hiçbir şekilde kendimizi rahat hissedemeyiz.

İnsanlarınız bizim gibi ülkeler fakirlik içinde boğulurken yardım isteyen çığlıklarımızı duymuyor bile. Kulaklarınızı size bunları söylemeye çalışanların sesine tıkayıp, onları radikal ya da komünist olarak damgalıyorsunuz. Yoksulları ve ezilmişleri daha fazla yoksulluk ve esarete itmek yerine onlara kalbinizi açmalısınız...

Haksızlığa karşı çıkmak gerekliydi.

Hayatta yargıçlar da kusurlarla doludur, tıpkı diğer insanlar gibi. Gönüllerin gizli kıpırtılarına sağır ve kör kalırlar.

Müslüm baba'ya acil şifalar diliyorum, en derin hislerimle; dayansın ve yaşamak kazansın, hayata dönsün isterim. En sert tartışmalarda en ağır sözleri karşılıklı söylemiş olsak bile, bu hayatta bambaşka müzik kulaklarımız, bambaşka gelecek hayallerimiz olsa bile, sonuçta bütün kavgalar da insanidir, bir insanın yaşama dönmesini istemek de insanidir, sonuçta insanız, ölümden değil, yaşamaktan yanayız, hayata dön Müslüm baba.