Dünyada açlık çeken tek bir çocuk bile olduğu müddetçe, her türlü servet çalıntıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Dünya etrafında seyahat ederken, fakir ülkelerin kendi çocukları kollarında açlıktan ölürken, buğdaylarını batılı ülkelere sattıklarını gördüm. Bunu bir suç olarak gören sadece ben miyim? Bana inanın, yediğimiz her lokma et, gözleri yaşlı, açlıktan ölmekte olan çocuğun suratına atılan bir tokattır. O çocuğun gözlerine bakıp da sessiz mi kalmalıyım? Dünya herkesin ihtiyacını karşılayabilecek kadar besin üretebilir, fakat herkesin açgözlülüğünü karşılayacak kadar değil.
Hangi ülkede hangi çocuğun kaç lokma ekmek yiyeceğine, servet sahiplerinin bir araya geldikleri kahvaltılarda ve yemeklerde karar verilir.
Birinin öldüresiye cezalandırıldığı yerde, başkasının hiç cezalandırılmaması sana doğru geliyor mu bayan?
Lüksü dengeleyen keskin bir kaşıtlık olarak sokaklarda açlık, korku ve tehlike kol geziyor.
Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.
Adalet yaşama organı üyeleri tarafından ve kanunlarla kurulamaz. Adalet insanın vicdanının içerisindedir.
Ey yetkililer! Siz nasıl rahat uyuyorsunuz geceleri? Her gün ülkemizde kadınlar öldürülüyor, şiddet görüyor ve bir türlü yapılması gerekeni yapmıyorsunuz.Hafifletilmiş cezalarla bu canileri tekrar topluma salıyorsunuz. İçiniz, vicdanınız nasıl rahat ediyor?
Kadın, çocuk, hayvan, engelli ve çevre hakları. Bunlar laf ebeliğiyle, şişinmelerle, göz boyamacı kafa tutmalarla insanlık vicdanında giderek azalan notlarımızı yükseltebilir mi? Aynı dersten, yüz yıl çakmak sadece ayıp değil, ahmaklık da değil mi?
Güçlü olanın güçsüzü maddi manevi tanklarla, tüfeklerle acımasızca ezip geçtiği, hukukun -ama sana, bana amcamın kızı Süheyla’ya göre değil, evrensel kriterlere göre hukukun- üstünlüğü olmadığından gücünü, dolayısı ile mezalimini, Allah yarattı demeden artırdığı bir düzenden söz ediyoruz.
Bir bölük insanın milyonlarca insanın yiyecek-içeceğini yiyip yutabildiği bir ülkede, hangi erdem, hangi mutluluk olabilir ki?
Kanunlar kendilerini sosyal servete sahip bulanlar tarafından yapıldığından, yalnızca dindar bir sahtekarlık olarak kalır.
Başkalarının hakkını yememek, haksızlık yapmamak, merhametli olmak, başkalarının hareketlerini yargılarken insaflı davranmak da mesut olmanın esaslarındandır. Çünkü hak yiyen, haksızlık yapan, merhametsiz olan bir kimse, içinde esen bu fırtınalarla kendi iç huzurunu dağıtmış olur.