Doğu Perinçek, 1980'lerin ikinci yarısından sonra Türkiye'de devrimci bir krizin olduğunu kanıtlamak için PKK'nın varlığına başvurdu. Bu yüzden PKK'nın gücünü abarttı ve göklere çıkardı. Sadece Maocu hareketin çöplüğünün horozu olarak kalmakla yetinmedi 'ben acaba daha büyük bir çöplüğün horozu olabilir miyim' diyerek Abdullah Öcalan'la ittifak aradı. Çok çok ihtiraslı. Çok mütehakkim, hep böyle iktidar peşinde, lider olmak peşinde koşan ve bunun için kendisine özel bir konum arayan bir insan düşünün. Bu insan 1969'dan 1980'lerin ikinci yarısına kadar bu özel konumunu Maoculuk olarak tanımlamış. Ancak bu ideolojiyle bir yerlere varamayacağını anlayınca yeni bir niş arıyor, bu da PKK. İşçi Partisi'yle PKK'nın bir ittifakını sağlayabilir miyim? PKK'nın gücünü bir şekilde kullanmaya, Abdullah Öcalan'ı kafalamaya çalıştı ama başaramadı.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Maoculara ırkçı/milliyetçi dememe kızanlar "Doğu", "Perinçek", "Soner", "Yalçın", "İşçi", "Partisi" kelimelerini hiç duymamış olsa gerek.
PKK patentli bu önerileri uzlaşmacı yaklaşım olarak nitelendiren TÜSİAD'ın Başkanı, kurumunun bu yeni misyonunu bu sözlerle ortaya koymuştur. Bizim TÜSİAD'a öneri ve tavsiyemiz; eğer PKK'nın siyasi hedeflerini benimsiyorlarsa, bunları siyasi bir program haline getirerek, halkın önüne çıkmalarıdır. TÜSİAD'ın partileşme konusunda maddi kaynak sıkıntısı çekmeyeceği de açıktır. Bu bakımdan, siyasi platforma çıkmak; demokrasiye katkı adı altında, sütre gerisinden, siyasi fetva vermek kolaycılığından çok daha dürüst bir yol olacaktır.
Pkk'yı pkk yapan Kenan Evren'dir. Diyarbakır hapishaneleri olmasa PKK'nın hiçbir gücü olmazdı. Bunları yapan Kenan Evren'dir.
AK Parti Düzce Milletvekili Çakır: Sırtını PKK'ya yaslamış olanlar bu bütçeden rahatsız olurlar
Milliyetçilik, "vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak" edebiyatı mıdır, yoksa ulusun çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak; yani tam bağımsızlık mıdır? Ülkenin onuru ayaklar altında çiğnenirken, "vatan, millet, bayrak" edebiyatını yani milliyetçiliği sadece kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?
Öcalan o günlerde Mahir Çayan'ın kitaplarını ve yazılarını okur ve çevresindekilere, "Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş'in gerilla yöntemlerini birleştirmek gerektiğini" söylerdi. Aradan yıllar geçecek, PKK'nın Almanya'da yayımlanan "Berxwedan" adlı gazetesinde, PKK'nın Çayan'ın liderliğindeki THKP-C örgütünün devamı olduğu ileri sürülecekti.
Ermeni ve Kürt terörizmi, iki kanlı örgütü, PKK ve ASALA'yı bir araya getirmişken bir Türk aydınının, Türk devrimcinin görevi, bu terörü destekleyen, dolaylı veya dolaysız biçimde bu örgütlere arka çıkan bütün kişi ve kuruluşlara karşı açık savaşa girmektir.
İnsan hakları PKK için var, PKK'nın kurşuna dizdiği insanlar için yok! Nasıl bir "insanlık" anlayışıdır bu?
PKK, yol keserek erlerimizi kurşuna diziyor. Kurşuna dizilen erlerimizin de insan hakları yok mu? Nerede insan hakları savunucuları?
İHD, devletten kaynaklanan "insan hakları ihlallerini" sergilerken PKK ve Dev-Sol gibi terör örgütlerinin eylemlerine, "her gün yaşanan bu tür olaylar için bildiri yayımlamanın ciddi yarar sağlamayacağını" ileri sürüp bu insanlık dışı eylemleri kınadığını açıklamıyor. "İnsan Hakları Derneği"nin PKK'nın insanlık dışı eylemleri konusundaki görüşlerini merak ediyoruz.
Ve Süleyman Demirel, evlerinde çoluklarıyla çocuklarıyla boğazlanan Kahramanmaraş halkının kanlı cesetlerine bakarak konuşuyor: — Bana, "Sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor." dedirtemezsiniz. Demirel'in insanlığını anlamak için bu sözler yeter. Böylesi bir politikacıya bugüne dek ne dünya tarihinde rastlanmıştır ne de Türkiye'de! Demek iktidar hırsı insanların gözlerini ve vicdanlarını böyle karartabiliyor.
Cumhurbaşkanı Özal bizi bir GAP gezisine götürmüştü. Gezi yarım kaldı çünkü PKK bir köyü basmıştı ve katliam yapmıştı. Biz oraya gittik. Öbek öbek kadınlar cesetlerin üzerine yığılmış, ağıt yakıyorlar, evler yanmış, hatta tavuklar, horozlar tavanlara yapışmış. Bomba atılmış. Derken özel harekatçılar gazete kâğıdına sarılmış bir şey getirdiler bana. Açtım açtım bir şey gözükmüyor... Bir bebek ayağı. Abdullah Öcalan denildiğinde benim gözümün önüne o geliyor.
Kemalizm bir dar görüşlülük olarak yıllarca düşman icat etmeden bu ülkeyi yönetemeyeceğini, bir yönetme ve sorun çözme kabiliyetinin olmadığını gösterdi. Bu dar görüşlülük şimdi başka bir dar görüşlülükle yer değiştirdi.
Yine Milliyet gazetesindeki bir Fikret 'Don Juan' Bila haberine göre devlet dağdan inen PKK liderlerine üçüncü bir ülkeye gidip yaşama imkanını da verecekmiş. Düşünsenize; yıllarca dağda keyif hayatı süreceğim, dağa kaldırıp seks kölem haline getirdiğim Rojin ile yaşayacağım, karı dırdırından sıkıldığım zaman da şehre inip birkaç yayın yönetmenini temizleyeceğim. (Ertuğrul Özkök, İsmail Küçükkaya ve Sedat Ergin'in yaşam acıları çoktan bitmiş olacaktı).
Her akıllı başında Kürt, PKK-Ergenekon bağlantısını bilir!.. Kürt kökenli vatandaşımız, potansiyel PKK'lı değil; pek çoğunun 'teröre' karşı çıkmayışı 'evlat' korkusundan!..
Bazı içişleri bakanları vardır ki, kendileri 1915 modeldir. Bunların bir de 38 modelleri var ama onlar çok gaz yakıyorlar. Bu modellerin iki "küçük" eksikleri var, direksiyonları ve frenleri yoktur, nereye gideceklerini ve nerede duracaklarını bilemezsiniz. (İçişleri bakanı İdris Naim Şahin'in "PKK demek, Apo demek, KCK demek, BDP demek" cümlesine karşılık)