Dinsellik mi eninde sonunda öğrenme kabiliyetini tüketmek olmalıdır.Tarikat mı eninde sonunda dini bozmaktır.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Düzen, insanını değiştirmek ve edilgen yapmaya muhtaçtı, başka yol bulsaydı öyle yapardı ve dinsellik tek yol göründü. Neden-sonuç ilişkisini kuramayan, akıl yürütme kabiliyetini yitirmiş bir halka ihtiyaç vardı; bu halkın sürüleşmesi demektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, bunu 'kurtuluş' sayıyordu ve saymayanları tasfiye ettiler.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin zoruyla, ülkeye görülmemiş bir dinsellik giydirdiler. Daha önceden başlamıştı, ancak, eylülist rejim, dincilikte, ölçü tanımıyordu.
İnsanlar her gün lahmacunu kolay kolay kabul etmezler. Gerçekten insanlar güzel şeylere layıktır. Ancak Türkiye’nin kapitalizmi, bundan sonraki dönemde işçi ve emekçiye yalnızca lahmacun vaat edebiliyor. Amma bunun da tek başına yetmeyeceğini bilmektedir. Bu yüzden lahmacunla birlikte işçi ve emekçiye, bir de ‘öbür dünya’ vaad edecek. Öyleyse, Türkiye, kendi iç dinamiğiyle, daha aşırı bir dinselliğin baskısı altına girecek.(1979)
Tarikatlar yozlaştı. Ortada tasavvuf falan yok. "Ehl-i Sünnet ve'l-Şatafat" var. 'Bir lokma bir hırka', sufilik de bize kaldı.
Tarikatların kudretleri, taraftarlarının kendilerine körü körüne inanmalarına bağlıdır.
Bülent Ecevit değişmemiş, açıkça başkalaşmıştır. Gerçeği artık açık açık görmek gerekiyor: Ecevit artık eski Ecevit değildir. "ANAP'ın umudu"dur; eski Ülkücülerin alkışladıkları, tarikatların bağırlarına bastıkları Ecevit'tir.
Adam görünmez bir adam gördüğünde deli oluyor. On kişi onu bir tarikat olarak görüyor. On milyon insan onun saygın bir din olduğunu görüyor.
…Bunun karşılığında Abdülhamit ne yaptı? Kızıyla oturup piyano dersleri yaptılar orada. Ama, Aziz Mahmut Hüdai'yi de çağırıp İstanbul'a, tarikatını ihya etti. Kendisi girmediği tarikattan, insanların istifade etmesini istedi.
Kiminin tarikat, kiminin barikat, kimininse hakikat kurduğu bir ülkenin çocuklarıyız artık...
Kulun Yaratılışının Nedeni Aşktır! Aşkı İlahinin öğrenim dalı ve kökü Tasavvuftur!. Yol ismi ise târiktir. Cem-i Tarikattır!.. Talebesinin yani salikinin ismi ise derviştir. Günlük dersi, o kuluna Hz. Allah’ın bahşettiği ihsan eylediği aşk rahmetidir!
Kendimi Kur'an ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in sünnetinin belirlediği bir çerçeveye oturtmaya çalışan sıradan bir Müslüman olarak tanımlayabilirim. Bu konuda ulemanın, fukahanın, müfessirinin, hadis şarihlerinin, tasavvuf ehlinin eserlerini mütalaa etmeye çalıştım. Evvelki yıllarda bana tarikat mevzuunda da sualler tevcih edildi. Tarikat mensubu musunuz veya tarikat karşıtı mısınız diye. Her ne kadar bir tarikat mensubu olmasam da tasavvuf büyüklerinin bana ciddi tesiri olmuştur. (The Atlantic'e verdiği röportajdan)
Kuzey Kore bir tarikat gibi yönetilen bir ülkedir. Bu askerî kültün merkezinde, liderin fethedilmiş bir Kore Yarımadası ve köleleştirilmiş bir Kore halkı üzerinde ebeveyn koruyucusu olarak hüküm sürme kaderine dair çılgın bir inanç vardır.
Türkiye insanının zaman zaman çalkantılar, gruplaşmalar, yabancılaşmalar, tarikatçılığa itilmeler, dinini kendi öz dilinde, kendi yazısı ile okuyup anlayamamasından doğmaktadır.
Çeşitli tarikat ve cemaatler altında örgütlenen İslami yapılar ideolojik olarak Kemalizme karşı dursalar da, her zaman devletin politik yapısını savunan, koruyan ve destekleyen güçlerdi.
Baylar ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensublar memleketi olamaz. En doğru ve en hakikî tarikat, medeniyet tarikatıdır.
Baylar ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensublar memleketi olamaz. En doğru ve en hakikî tarikat, medeniyet tarikatıdır.