Benzer Sözler

İslam cumhuriyeti mi ilan edeceksiniz? Diyelim ettiniz. Ne olacak? Dinle devleti birleştirdiğinizde nereye varacaksınız? Dinle devleti birleştirip de; sanatta, bilimde, teknolojide, ahlakta herhangi bir konuda varlık gösterebilmiş, mesafe kat edebilmiş tek bir ülke var mı? Demokrasi olmazsa, özgürlükler olmazsa, sağlıklı işleyen hukuk sistemi olmazsa bu ülke ayakta kalamayacak, bunu göremiyor musunuz?

Kökten dincilik ile demokrasinin birlikte yürümeyeceğini Avrupa yıllarca önce farkına vararak laiksizim geçip, dini olabildiğince siyasetten uzak tutarak bunu başardılar. Ancak başkalarının deneyiminden yararlanma akıl işi olduğu için bazı ülkeler bunu başaramadılar.

Gerçekten demokratik bir toplum lâik bir kültürel yapıya sahip olması gerekir: Birincisi; ahlâk ve dini birbiri ile eşitlememek, ateistleri damgalamamak, başkalarının dinsel ilgi ve amaçlarına saygı göstermek ya da kamu görevi için dinsel inanışı yeterlilik kapsamında tutmamak. Elbette ki, sonraki anlamda lâiklik Birinci Anayasal Düzenleme içinde gösterilmez. Bu durum yasa değil, duyarlılık konusudur.

Demokrasi, yürütmenin yavaşlaması demektir. Ne kadar yavaşlatma; bunun bir ölçüsü olduğunu sanmıyorum, sadece tanımını formüle edebiliriz, yürütmenin hızlanmak istediği aşamada hızını kesmek ve kesebilmek demokrasidir. Tersinden de formüle edebiliriz, 'demokratik' olmadığı kabul edilen bir düzenden 'demokratik' tabir edilen bir düzene geçmeye karar verildiği an, yürütmenin de yavaşlayacağına karar verilmiş olmaktadır.

Şimdi sana önemli bir şey söyleyeceğim: Herkes benim zayıflığım gibi görür, ama benim gücümdür aslında; mesela ben Köy Enstitüsü fikrine inanmışımdır. İnanmış bir insan, sonuna kadar bunu yürütür; idealizmde, felsefede bu böyledir, ama ben politikacıyım, uygulayıcıyım. Ben gücüme göre gücümün var olduğu yerde, gücümü gösterebilirim. Ben dahi değilim, gücümle, tecrübemle memleket menfaatlerini en üst seviyede tutarak meselelere çözüm bulurum. Ben gücümün bittiği yerde bir politikacı, bir tecrübe sahibi bir insan olarak bir noktada, onu gelecekte tekrar uygulamak üzere bir noktada durdururum. Bu, aslında benim gücümdür. Çünkü artık gücümü kaybettiğim noktada, “Ben bu işi yürüteceğim
!” diye yürüdüğüm zaman, artık tamamıyla yok olma durumu vardır; ben gücümün bittiği yerde, her şeye rağmen, yok olucu bir harekete yönelmem. Orada dururum. Zaman, benim için önemli bir faktördür; zaman içinde imkanlar gelir önüme, bir noktada bıraktığım fikrimi yeniden uygularım. Değişen zaman içinde de bana yeni fikirler gelmemiş, o fikrin doğruluğu bende bir kanaat olarak devam ediyorsa, onu yeniden uygularım. Köy Enstitüleri meselesi de böyle olmuştur. Benim gücüm o zaman nereden geliyordu
? Partiden, Parti Meclis Grubundan, gücümü ben buradan alıyordum. Bu konuda bütün organlarda gücümü kaybetmişim. Ordunun üst kademesinde de huzursuzluk başlamış. Onun için bir süre en çok bu konuda saldırıya uğrayan, Milli Eğitim Bakanı Yücel’le, Genel Müdür Tonguç’u onların da gönlünü alarak bir süre için bu şimşekleri bu olay üzerinden uzaklaştırmak istedim. Fakat sonradan demokratik hareketleri de başlatınca, olaylar öyle gelişti ki kendi cereyanında yürüdü ve bir an geldi ki artık Köy Enstitülerini, eski gücüyle, eski ruhuyla devam ettirmek olanakları benim elimden çıktı.

Muhammed; Yahudilerden ve Hıristiyanlardan edindiği bilgilerle kafasında şekillendirdiği Tanrı'yı Arap karakteriyle, Arap zihniyetiyle, Arap'ın dünya ve ahlak anlayışıyla ve Arap geleneklerine bağlı inançlarla donatıp, Arap diliyle konuşur göstermiştir. Gerçeği söylemek gerekirse, Muhammed'in getirdiği "Tanrı" anlayışı, onun kendi günlük siyasetinin gereksinimlerinden doğma bir sonuçtur. Bundan dolayı, Tanrı'yı bazen hoşgörülü, özgürlükçü, dikhakçı, dürüst, adil, merhametli, barışçı vs... imiş gibi göstermiş, fakat işine geldiği zaman hoşgörüsüz, bağnaz, gaddar, kindar, ödün (taviz) verici, kıskanç, savaşçı vs. gibi, gerçekten olumsuz niteliklerle tanımlamıştır.

Diyelim ki birisi ateist oldu. Artık Allah'a inanmadığını falan söylüyor. Bence sorun yok. Adalet, ahlak, vefa varsa, mert, emin yani güvenilir birisiyse inanın dinen de sorun olmaz. Esas sorun Allah, kitap, din, iman dilinden düşürmediği halde hırsız, ahlaksız, kalleş olandır.

Liste
Yükleniyor…