Benzer Sözler

Akepe bir Likud'tur. Her ikisi de emekçi düşmanıdır. Aşırı Batı ve Amerikan yanlısıdırlar. Kendi şeriatlarını rehber alırlar. Hegemonya söz konusu olduğunda bir kalıbın iki tarafı olurlar; birisi eril ve diğeri dişildir. Birisi girer ve diğerine girilir. Bütün fark buradadır; girmek ya da girilmek, Shakespaere'in söylediği üzere, this is the question.

Demek ki, ordunun Kemalizm’i Erbakan’a karşıtlık ile sınırlı idi. Erbakan, dinsel politikacı olmanın yanında, millici, kalkınmacı, İsrael’e karşı, komşu ülkelerle dostluk yanlısıdır; itiraz buradadır. Bu tespitten de şu çıkıyor, “AKP”, sadece bir temizlik hareketi idi, millici ve kalkınmacı olmayan, İsrael ile nerede ise uydu ilişkisinde ve bu nedenle komşu ülkelere karşı iki yüzlü bir hareket aranıyordu, o halde akp, kendiliğinden bir oluşum değil, sadece bir icat idi.

İnsanlar tek tek alınmasınlar, ama eskiden tartışmalara katılan ve AKP’nin politikalarına ya da İslami hareketin durumuna biraz daha eleştirel gözle bakanların pek çoğu bugün AKP’nin kurduğu think tank kuruluşlarında görevliler. Bunların hepsi şimdi AKP’nin politikalarına malzeme temin ediyorlar.

Türkiye'de "turuncu devrim" 2002 yılında "küresel güçler"in AKP'yi iktidara getirmesiyle gerçekleşmiş ve tamamlanmıştır. Gericiler buna "sessiz devrim" dediler. Kemal Derviş’in iktisat programını abese varacak ölçüde uyguladılar; devlet aygıtını gerici kadrolara teslim ettiler; Cumhuriyet Devrimi'nin bütün kazanımlarını ortadan kaldırdılar.

Bütün ulusal hareketler sınıfsal olarak ayrışır. Fakat Kürt ulusal hareketinin Türkiye kesiminde sınıfsal değil ideolojik ve erken bir ayrışma/ayrışmışlık hali; yanı sıra, derinlerden gelen, AKP'nin de desteklediği geniş ve güçlü bir dini-politik kuşatma girişimi var gibi. Geniş Ortadoğu’nun her yerinde ümmetçilik ile ulusalcılık karşı karşıya...

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 11 Şubat 2001 günkü MGK toplantısında Ecevit’le tartışmış, elindeki anayasayı Ecevit’e fırlatmıştı. Fevkalade rencide olan Ecevit “Bu bir devlet krizidir” diye açıklama yapınca zaten dolmuş olan bardak bu damla ile taşmış, kriz patlamıştı. Borsa yüzde 14.6 düşmüş, repo faizleri yüzde 7 bin 500’e fırlamış, dolar bir misline yakın artmıştı. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizidir.

Hiç tereddüt etmeden Ermeni Soykırımını kabul ediyorum. Milletvekili olmadan önce insan hakları avukatlığı da yaptım tavrım hiç değişmedi. Kürtlerin de rolü olmuştur fakat o dönem siyasi iktidar Talat Paşa iktidarıdır. Emri veren kimse, o dönem İttihat ve Terakki'dir, tarih karşısında hesap vermeleri gereklidir. Osmanlı mirasını en çok devralan bunlardır, AKP hükûmetidir, madem Osmanlı'nın tüm mirasını sahipleniyorsun onu da sahiplenin. Yok sahiplenmiyorsanız elinizdeki tüm kaynakları açın ortak bir araştırma komisyonu kurulsun ve bu acı, bu travma ile de yüzleşilsin.

Liste
Yükleniyor…