Din, dinsel bir deneyimlemeye karşı bir savunmadır.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Dinsel inancın karşısına bilimselliği rakip olarak koyarsan, materyalizmin ne olduğunu kavrayamamış kıt beyinli mahlukatlar aşırı bilimselliğin maneviyatı öldürdüğünü ileri sürerler.
Maneviyat kelimesi ”mana” kökünden geliyor. Mana anlam demek. Sizin anlamlarınız varsa maneviyatınız, değerleriniz varsa ahlakınız, kurallarınız varsa dininiz var demektir.
Uzun vadede hiçbir şey akıl ve deneyime direnemez; dinin her ikisiyle de çeliştiği oldukça açıktır.
Dinin, dua etmenin bana çok yararı oldu. Tekrar düşündüm olayları. İçimde güç alacağım yerler aradım. Ve duanın gücünü keşfettim. Allah’tan yardım istedim. Şimdi her şeyi istiyorum O’ndan. Gazete yaparken de, adımımı atarken de. Kurban kestim hayatımda ilk kez. Ve benim Salim Taşçı abim vardır Ankara’da. Kendisi hem dindar, hem Atatürkçü bir insandır. Dini çok güzel yaşar. O bana bir dua yazdı. Okuyorum ben. Kurban keserken de okudum.
Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, manevi olanın dışlandığı toplumsal koşulların maneviyatını oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
Mustafa Kemal Paşa'nın askerî mukavemetten vazgeçtiği manzarasını gösteren Başkomutanlığı almayarak TBMM Reisliğine geçmesi ve vakitsiz yanı en zayıf vaziyetimizde ve itilâf propagandalarına ve bundan haber alan pâdişâh hükümetinin fetvaları, emirleri, teşvikleriyle Anadolu birbirine girdi. Eğer kalpleri milletimizin hürriyet ve istiklâl aşkıyla çırpınan arkadaşlarımızın feragati ve kazanmış oldukları millî itimat ve candan sevgi ve saygı kudreti olmasaydı, Mustafa Kemal Paşa'nın attığı vakitsiz adım Sivas'a kadar yayılan isyanları Şark'a kadar yayacak ve önüne geçilmez darbeleri altında her şey daha başlangıçta yok olacaktı. Garp'taki isyanların önüne durulmaz hal aldığı ve kendilerine yardım için Şark'ın tahliyesi kararına gidilmesi üzerine 16 Mayıs 1921'de bildirdiğim 11 maddelik teklifimin 4. maddesinde apaçık şöyle dedim: Dinî ve manevî Anadolu'nun ayranını kabartmamak lâzımdır.
Zor durumda olan insanlar için papazlıktan mühim bir şey yoktur. […] Benim için teolojiden önemsiz bir şey yok
Hindu bakışına göre; her bir can tanrısaldır. Tüm dinler tek bir büyük ağacın dallarıdır. O’na hangi adı verdiğiniz onu adlandırdığınız sürece fark etmez. Sadece sinematik imgeler gerçek olarak görünür ancak onlar yalnızca ışığın ve gölgenin konbinasyonlarıdır, demek ki evrensel çeşitlilik bir yanılsamadır. Gezegensel küreler içerdikleri yaşam biçimleriyle, bir kozmik hareketin resmindeki figürlerden başka bir şey değillerdir. Bu resmin ötesinde değil ancak resmin içindeki yaratımın yalnızca bir geniş hareketliliğin resmi olduğuna ikna olduğunda kişinin değerleri kazançlı bir biçime dönüşür ve kendi en yüksek gerçekliğine dayanmış olur.
Bilim tarafından gözler önüne serilen evrenin muazzamlığını ön plana çıkaran eski veya yeni bir din, geleneksel dinlere nazaran çok daha derin ve kuvvetli bir saygı, merak ve huşu uyandırabilir. Er ya da geç, böyle bir din oluşacaktır.
Benim bir dinim varsa eğer, o da doğadır. “Neresi benim kilisem olabilir, ibadetim nasıl olabilir?” diye geçiriyordum içimden. Bir buzula tırmandım, dizlerimin üstüne attım kendimi ve ağzıma bir parça kar alıp erisin diye bekledim.
Bildiğiniz gibi, bir buçuk yılını bir din adamının ailesinde geçirdim ve neredeyse her Salı, tanışmak için en büyük, en ciddi ve en etkileyici vaizi duydum, ama aklımda hiçbir etkisi olmadı.
Zor hapislik, güzel aşklar türünden, anatomi ve fizyoloji dersidir, insana kendi vücudunu öğretiyorlar.
Resmi tarih din'dir.Üniversite kürsülerinde ve cami minber'lerinde okunuyor ve okutuluyor.Hutbe'dir.
Tezler'de, bir bıçkı makinesının başında olduğumu düşünüyordum; baba mesleğim, hızarcılıktı ve fabrika denebilirdi, kütükleri kesip düzlemeye bayılırdım. Kolumu kaptırabilirdim, beni, yaklaştırmazlardı.
Size doğrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliği’ne asla giremezsiniz.