Benzer Sözler

Başkaları tarafından 'elit' diye damgalanan insanlar demokrasi adına, hoşgörü ve siyasal doğruculuk diyerek seslerini pek çıkarmıyordu. Sadece anlamaya çalışıyorlardı. Neden küçümsendiklerini, entelektüel olmanın neden utanılacak bir şey olduğunu çözmek için...Kısa sürede anlaşıldı ki elitlere savaş açanların kendilerini geliştirmek gibi bir dertleri yok, sadece başkalarını sindiremiyorlar.

Yolsuzluk bir kanserdir: Bir vatandaşın demokrasiye olan inancını yiyip bitiren, yenilik ve yaratıcılık içgüdüsünü azaltan bir kanser; zaten kısıtlı olan ulusal bütçeler, önemli ulusal yatırımları dışlıyor. Tüm nesillerin yeteneklerini boşa harcıyor. Yatırımları ve istihdamı korkutuyor.

Çok kültürlülük konsepti, demokratik bir toplumla zor uyuşur. Belki çok uzun sürede [mümkündür]. Fakat çok kültürlü toplumların şimdiye kadar nerede işlediğini sorduğumuzda onların sadece güçlü otoriter bir devletin varolduğu yerlerde huzurlu olarak işlediğini görürüz. Bu bağlamda 1960'lı yılların başında muhacir işçileri yabancı kültürlerden memlekete getirmemiz hataydı.

Eğitim bir ülke için her şeydir. Demokrasiyi anlamada ve uygulamada, savunmada, üretimde, adalette, kültürde, sanatta eğitim esastır. Yoksunluğu, terör, kaos, karmaşa, sürtüşme, çatışma; hukuksuzluk, rüşvet, hırsızlık, arsızlık ve “oy tüccarlığı ile elde edilen oyları milli irade tecellisi hanesine yazarak” demokrasi çarpıtmalarıdır.

Gerçekten demokratik bir toplum lâik bir kültürel yapıya sahip olması gerekir: Birincisi; ahlâk ve dini birbiri ile eşitlememek, ateistleri damgalamamak, başkalarının dinsel ilgi ve amaçlarına saygı göstermek ya da kamu görevi için dinsel inanışı yeterlilik kapsamında tutmamak. Elbette ki, sonraki anlamda lâiklik Birinci Anayasal Düzenleme içinde gösterilmez. Bu durum yasa değil, duyarlılık konusudur.

Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.

Demokrasi nedir? Yürütmeyle ilgilidir. Yürütmeyi ve yasamayı hızlandırıyorsan, diktattörlük, yavaş işletiyorsan demokrasidir. Fastfood gibi yasa çıkararak demokrasi olmaz. Karakollardaki yangın talimatnamesini değiştirmek yasa çıkartmaktan daha zordur. Son derece edilgen, hedonist, geleceği hiçbir biçimde düşünemeyen, sadece gününü yaşayan ve hiçbir özgürlük kavramı olmayan bir toplum yarattık.

Işıktan, aydınlanmadan nefret eden bağnaz kişi ve gruplar sadece kendi hayatlarından değil de bir toplumun gününü ve geleceğini etkileme, şekillendirme konumuna gelirlerse, yandı gülüm keten helvası! Demokrasi kültürü eksik, yüreklerinde efradı dışındakilere duydukları derin kin ve nefret duyguları ile beslenen bu kişi ve grupların, musallat oldukları toplumlara, ülkelere hatta dünyaya kan ve gözyaşından başka hiçbir bir şey getirmediği ve getiremeyeceği tarihten alınması gereken en önemli derstir.

Ben Müslüman olmakla bütün gayrimüslim dünyanın benim altımda olduğunu kabul ediyorum. Yani ben bir Müslüman'ım ve Müslüman olmayan herkes benden daha düşük bir insandır. Bütün diğer dinler olduğu gibi insan olarak da, yani Müslüman değilse sadece hoşgörülebilir.

Liste
Yükleniyor…