'Cumhuriyeti biz kurduk!' Sevsinler seni, nasıl da kuruyorsun!
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Cumhuriyet monarşiyi, hükümdarlığı reddedecek ve tenkit edecektir; bu kaçınılmazdır. Fakat bizde maalesef bir müddet sonra ölçü kaçırılmıştır.
"Gençlik yıllarımda da üniversite yıllarımda da aynı şeyleri gördüm. Ve hala da bugünkü siyasette de biraz daha bozulmuş vaziyette. CHP'nin büyük hastalıklarından biri, adeta bir virüs, mikrop gibi siyasetle uğraşan insanlar arasında ne yazık ki var. Gençliğimde, gazeteciliğim sırasında her gün CHP'de vaktimizin büyük bir kısmı geçerdi. Rahmetli Yaşar Eğitim vardı, avukattı, il başkanı. Niyazi Önal genç avukat. Tahsin Atakan diye çok genç bir avukatı vardı. Oraya gelirler siyasi tartışmalar olurdu. Fakat gördüğüm bir şey olurdu, şeyi görmeye başladım. Hep bir araya geldikleri zaman hepsi çok iyi ahbap, hepsi Atatürk idealleri, partinin seçimlerde kazanması için yapılacak işleri konuşurlar. Fakat bir kısmı çekip gittikten sonra iki kişi yan yana gelince, diğer gidenlerin dedikodusunu yaparlar. Derken gördüm ki; geçimsizlik, anlaşmazlık, kıskançlıklar, iftiralar, ters yorumlar, herkes birbirinin ayağının altına karpuz kabuğu koyma gibi eğilimler içerisinde. Nasıl bu parti adam olacak diye düşünüp durmuşumdur. Kafamın bir köşesinde bu kalmıştır." (15 Ocak 2024)
Tek millet, tek mezhep, tek cinsiyet. Al sana cumhuriyetin tarifi. Erkek olacaksın, Sünni olacaksın ve Türk olacaksın.
Cumhuriyetperver olmak bir erdem değil, bence bir tembelliktir çünkü "biz" kavramının içini kelepçeyle sıkmış, sıkmış son kertesine kadar.
Cumhuriyet, kurulduğu günden beri bu ülkede farklı her sese tahammülsüz bir yapılanmadır.
CHP, İşçi Partisi, TKP ve ÖDP birleşse; Perinçek, Muharrem İnce ve bir Atatürk heykeli eş başkan olsalar; onlar da rahatlayacak, biz de.
Ben memur işçi Bağ-Kur’lu bütün bunlarla gurur duyan bir insanım. Sen artık emeklisin. Ama hâlâ kendini memur koltuğunda zannediyorsun. Şimdi milletin hizmetkârı olacağına, CHP’nin statükocu zihniyetinin memurusun. O anlamda sana memur diyorum. Hatta parti içinde birilerinin memurusun. Yes/No hikâyesini biliyorsunuz. Onların memurusun.
CHP çok partili dönemde asla tek başına iktidar olmamıştır, asıl CHP iktidar olduğu zaman kadrolaşmasının en büyüğünü, en kaşarlısını yapmıştır!
CHP'nin başında bu beyefendi (Kemal Kılıçdaroğlu) olduğu sürece ben de halimize hamd ediyorum. İşimiz kolay.
Turgut Özal, ne "devlet" denen kavramı bilirdi, ne de 4 yıl başında olduğu laik cumhuriyeti severdi. Muhtemeldir ki hiçbir zaman, göğsünü doldura doldura "Ne mutlu Türk’üm diyene!" dememişti. Onun gözünde "laiklik" bu topluma "zerk edilmiş" (şırıngalanmış) bir yabancı madde gibiydi. O yüzden laik cumhuriyete katlanırdı. Onun misyonu, Cumhuriyet’in yanlış kurulduğunu, kötü olduğunu, işlemediğini ispat etmekti.
Bir kozmik odaya girmekle ya da bilmem iki kazı yapmakla bizi teslim alacaklarını, Cumhuriyet'i teslim alacaklarını sanacak kadar, basit, dünyadan habersiz insanlar.
TARİŞ'e MHP tandanslı işçilerin alınmasını ben de tasvip etmiyorum. Ancak CHP'nin bir şey demeye hakkı yok. Zira iktidarda iken siz de sol tandanslı işçileri aldınız.
O, devleti bilmez, tanımaz, ayakları yere basmaz, ne söylediğini bilmez. Gerçekten de üzülerek söylüyorum ama karikatür gibi adam.
Ben, Fındık üreticisi diyorum, Başbakan Fındık diyor. Ben, Kayısı üreticisi diyorum, Başbakan Kayısı diyor. İşi gücü, aklı fikri yemekte. Yiye yiye doymadın mı daha? Diyor ki Recep Bey, Ben yürütmenin başıyım. Yürüttüğünü biliyoruz. Şimdi sıra geldi yemeye mi?
Sezer’in de eylemlerine itirazlarımız oldu. O dönem de eleştirilerimizi yaptık. Ama, bazı eylemlerine AKP’nin yandaş medyasının hedefi olmaması için bilerek göz yumduk, bilerek eleştirmedik. Cumhuriyeti korumak için bizim yaptığımız doğrudur.