Benzer Sözler

“Ben belli imkânlara sahibim, Kolej’de okuyorum, İsviçre’de, Fransa’da yüksek tahsil görüyorum; benden çok daha fazla yetenekli olan ve bu tür bir tahsilden çok daha fazla fayda sağlayabilecek kimseler bunu yapamıyor,” diyerek bir eşitsizliğin varlığını ve bu eşitsizliğe karşı olmak gerektiğini, çok küçük yaşlarımda hissettim.

Bu kadar abuk sabuk şey olmaz. Dünyada hazırlık sınıfı denen bir olay yoktur. Hazırlık sınıfı yabancı bir ülkeye gelen yabancı öğreniciye verilir. Demek ki Türkiye’de arkadaşlar! Türkiye’de Türk genci kendi vatanında yabancı öğrenci durumuna getirilmiştir. Bu sömürgeleşmeden de öte bir şeydir. Bu büyük ihanettir. Bu işi yapanlar, savunanlar, buna alet olanlar, bunlar büyük bir ihanet içindedirler. Hele bunlar bir de Atatürkçüyüm diyorsa, tam sahtecidir. Çünkü Atatürk’ün en büyük mücadele ettiği mesele buydu. Onun için gerçek Atatürkçüler, gerçek milliyetçiler, gerçek emperyalizme karşı olan sol eğilimliler, neredesiniz arkadaşlar? Hepiniz birleşin ve Batı’nın bu alçakça oyununa ve bunun içeride işbirliğini yapan kuyruk takımına karşı çıkın ve bu milleti ilelebet tarihten adının silinmesine engel olun.

Ümmetimizin acil düzeyde ihtiyaçları var. Yeni bir nesil geliyor ve bu nesil dünyevileşmenin içine dalmış durumdadır. Onların kurtarılması gerekir. Zaman çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Dün, çocuk denen biri bugün bir kurumun başında görev yapıyor. Bu durumda bilinçli ve programlı iş yapmak zorundayız.

Genç adamlar, henüz tüm sırlarını bilmediğimiz bu güçlü ve güvenli yöntemlere güvenin. Ve, kariyeriniz ne olursa olsun, kendinizi küçümseyici ve kısır bir şüphecilikle lekelemenize izin vermeyin, ulusların üzerinden geçen belirli saatlerin hüznüyle cesaretinizin kırılmasına izin vermeyin. Laboratuvarların ve kütüphanelerin dingin huzuru içinde yaşayın. Önce kendinize şunu söyleyin: "Eğitimim için ne yaptım?" ve giderek ilerledikçe, "Ülkem için ne yaptım?" ta ki insanlığın ilerlemesine ve iyiliğine bir şekilde katkıda bulunduğunuzu düşünmenin muazzam mutluluğunu yaşayabileceğiniz zaman gelene kadar. Ancak, çabalarımız hayat tarafından desteklensin ya da desteklenmesin, büyük hedefe yaklaştığımızda, "Elimden geleni yaptım" diyebilmemize izin verin.

"Türk ordusu Atatürkçü ilkelerle yetişiyor." diyorlar. Yani Harbiye'de veya Silahlı Kuvvetlerde Atatürkçülüğü öğretmeyelim de Marksizm'i, Leninizm'i mi öğretelim veya şeriat düzenini mi öğretelim? Elbette Atatürkçü çizgide çocukları yetiştireceğiz. Sizleri de öyle yetiştiriyoruz. Sanki bu bir kusurmuş gibi takdim edildi. "Subay, ağzından Atatürkçülüğü düşürmez." Ne söylesin peki? "Atatürkçüyüm." demesin mi?

Şunu hiçbir zaman hatırınızdan çıkarmayınız ki Atatürkçülükten ayrıldığınız sürece, Atatürkçülükten saptığınız sürece bize hayat hakkı yoktur. Bu üç sene içerisinde bütün okullarımızda, özellikle askerî okullarımızda Atatürkçülüğün yerleştirilmesi için büyük bir çaba sarf ettik. Bu konuda çok kıymetli ilim adamlarımızı, tarihî değeri olan kişileri topladık ve üç tane kitap bastırdık ve sizlere okutulması için verdik.

İlkokullardan üniversitelere kadar Atatürkçülük, diğer bir deyimle Kemalist öğretim yapılacağına ve böyle bir fikir üretileceğine tam aksine sağ, sol ve irticai fikirler üretilmiştir. Bunları üretenler maalesef devlet kasasından maaş alan bir kısım öğretmen ve profesörler olmuş, bu hâl öyle bir durum yaratmıştır ki önce bu öğretmenler, profesörler bölünmüş, daha sonra en sevgili varlıklarımız, tertemiz çocuklarımız karşıt fikirlere ayrılmıştır. Birçok Atatürkçü ve vatansever öğretmen ve profesörlerimizin sesleri duyulmaz olmuştur. Birçok öğretmen bir yıl önce bize gelip, "Efendim biz okulda 'Atatürkçüyüz.' demeye korkuyoruz, azınlıkta kaldık." demişlerdir.

Liste
Yükleniyor…