Çilek bitkisi doğal seçilim yoluyla evrimleşti. Ham çilekler ne kadar yeşil ve ekşiyse o kadar az sayıda kuş, tohumları hazır olmayan meyveleri yiyerek tohumları ziyan etti; çilekler ne kadar kırmızı ve tatlıysa o kadar çok sayıda kuş onların olgun tohumlarını çevreye saçtı.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yaban tohumların çoğu hayvanlara yem olmamak için evrimleşerek acılaştı, tatları kötüleşti, hatta zehirli hale geldiler.
Var olma mücadelesi ve doğal seleksiyon her yerde bahsi geçen kelimeler ve günlük olarak kullanılan kavramlar haline gelmiştir.
Bu kitapta yer alan anlatı, Chomsky'nin derinden etkisinde olacak. Ancak anlatı kesinlikle ona ait olmayacak, onun söylediklerini aktarmayacağım. Chomsky, Darwinci doğal seçiciliğin dil organının kökenini açıklayıp açıklayamayacağıyla ilgili şüpheciliğiyle pek çok okuyucunun aklını karıştırdı. Ben, tıpkı göz gibi, önemli işlevleri yerine getirmek için tasarlanan dil organının evrimsel uyum sonucunda ortaya çıktığını düşünüyorum. Chomsky'nin dilin özelliklerinin doğasıyla ilgili varsayımları sıklıkla anlaşılması güç formüllerle ifade edilen kelime ve cümlelerin teknik çözümlemelerine dayanır. Onunla aynı nesilden konuşmacıların tartışmaları üstünkörüdür ve aşırı idealleştirilmiştir. Onun varsayımlarının çoğunu kabul etmeme rağmen, sadece zihinle ilgili sonucu pekçok kanıtlarıyla birlikte ikna edicidir, diye düşünüyorum.
Kendi yaşamım boyunca, bitkilerin evriminde o kadar harika bir ilerleme gözlemledim ki.
Evrim açısından yaşlanmanın önlenmesi Sadece hayvanlar üreyene ve çocuklarını yetiştirene kadar gereklidir. Bu nedenle doğa bunlar gerçekleşene kadar yaşlanmayı geciktirmek için onlarca önlemler sağlar.
Uyum sağla ya da ortadan kaybol, şimdi ve daima olduğu gibi, bu Doğa’nın yalvarışa aldırmaz buyruğudur.
Bizim gelişkin renk görme duyumuzun da primat atalarımızyeşil yaprak zemin üzerindeki kırmızı meyveyi kolay görebilsin diye evrim içinde geliştiği ileri sürülmüştür.
Kalıtım bilimi konusundaki çalışmalarım su götürmez bir şekilde gösterdi ki Darwin canlıların uzun bir zaman alarak doğal seçilimle nasıl meydana geldiğine, ortak bir atadan nasıl türediğine ilişkin söylediklerinde haklıydı. Darwin'in moleküler biyoloji bilmediği düşünülünce onun ne kadar ileri görüşlü olduğu ortaya çıkıyor. Şimdi DNA'nın dijital koduna ulaştık ki bu evrimin en sağlam kanıtı.
Doğal seçilim iki basamaklı bir süreç olarak incelenebilir: Varyasyon ve uygun olanın seçilimi.
Varolan, türlerin en güçlüsü değildir, en zekisi de değildir. Hayatta kalan, değişime en çok ayak uydurabilendir.
Çeşitli bitkilerle kaplı, çalılıklarında kuşların ötüştüğü, türlü böceklerin uçuştuğu; nemli toprağında tırtılların, solucanların süründüğü bir yamaca bakıp, birbirinden böylesine farklı, ve birbirine böylesine karmaşık bir tarzda bağımlı ve ustalıkla yapılmış bütün o canlı biçimlerin, çevremizde etkilerini sürdüreduran yasaların ürünleri olduğunu düşünmek ilginçtir. Bu yasalar -geniş bir anlamda- Üreme ve Büyüme; Soyaçekim (hemen hemen üremenin kapsamında kalır); yaşam koşullarının ve parçalarının kullanılıp kullanılmamasının doğrudan ve dolaylı etkilerinin sonucu olan değişkenliktir; üreme öylesine hızlıdır ki Yaşama Savaşına yol açar; ve bunun sonucu Iranın Iraksamasını ve az gelişmiş biçimlerin tükenmesini zorunlu kılan Doğal Seçmedir. Böylece, doğanın savaşından, açlıktan ve ölümden, düşünebildiğimiz en yüce ereğe, daha yukarı hayvanların oluşmasına varılır. Bir ya da birkaç biçimde başlayan yaşamı böyle anlayan ve bu gezegen çekimin değişmez yasasına göre dönüp dururken, böylesine basit bir başlangıçtan en güzel, en olağanüstü biçimlerin evrimleşmiş ve evrimleşmekte olduğunu kavrayan bu yaşam görüşünde gerçekten ihtişam vardır.
Her tür, önceden var olan ve yakın müttefik bir türle hem uzayda hem de zamanda tesadüfen ortaya çıkmıştır.
Biz modern bir dünyada muasır medeniyeti hem benimsemek, hem de onunla kavga ederek tarihimizi ve kimliğimizi korumak zorunda olan bir milletiz.
Onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler... Ah zekâsına kedi işeyesi nefer; her şey kader!