Şîrin dahi kasd etmesi câna gülerektir.

Işk ile Yahyâ kulun gibi hezâr-ender-hezâr
Ölmege cânlar virür yolında kurbân oldugum

Öldür beni gel bir gün önürdi kerem eyle
Kanumı döküp cânumı al dem kadem eyle

Aşk acısı çekmedim hiç, çünkü dünyanın verdiği acı her zaman güçlüydü.

Gönlüme gül verme sakın, koparanlar var.

Istırabın dağladığı sevgi kuvvetlidir.

Elini verirsen kolun gider. Hakkari giderse İstanbul gider!

Öleyim dirileyim dünyâda Circis gibi/ Günde bir kez kılayım cânım o hünkâra fedâ

Benem aşık ki rüsvalıkta tutdı şöhretim şehri/ yazanlar kıssa-ı mecnun'u hep yabane yazmışlar.

Eğer leb-teşne isen ey bed-endîş
Bu deşt çeşmesinden şerbet iste

Tehlike küçük bir gözün sizi kendine çeken mini mini bir gülümseyiş parıltısındadır.

Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib, Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.

Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşina beni, Bir dem belâ-yı aşktan etme cüda beni.

Seni yukarı çıkardıklarında, çok yukarı çıkardıklarında dikkatli ol: İşte o yüksek yer düşeceğin yer olabilir ve düşerken tutunacak dal bulamayabilirsin.

Silahlar tehlikelidir.

Özgürlükler genelde aniden değil, yavaş yavaş yitirilir.

Aşkta yazı yazmak tehlikeli olduğu kadar gereksizdir de.

Tekelli düzen, insanın yazgısının, kendi elinde olmadığını yaymaya dayanıyor. Medya ve basının tekelleşmesi ve tekelli düzenle bütünleşmesi sonucunda, medya ve basını, eski zamanların katedral ve kiliseleri, medya patronlarını kardinaller ve sütun yazarlarını vaaz papazları, diğer gazetecileri din hizmetlileri ya da hademe-i hayrat saymanın buradaki çözümlemeye yardımcı olacağını düşünüyorum, 'insanı' edilgen hale getirmek hem daha kolaylaşıyor ve hem de büyük bir yoğunlukla uygulanabiliyor.'İnsan' edilgendir. Edilgen 'insan' sürüdür. Sürülerde ise aşk yoktur.

Zor hapislik, güzel aşklar türünden, anatomi ve fizyoloji dersidir, insana kendi vücudunu öğretiyorlar.

Aşkın kaynağı sonsuzu görebilmektir.