Bütün insanlar eşit varolmuştur.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Üzgünüm ama ben bir imparator olmak istemiyorum. Bu benim işim değil. Kimseyi yönetmek ya da fethetmek de istemiyorum. Herkese yardım etmek istiyorum. Yahudi, Yahudi olmayan, siyahi, beyaz. Hepimiz başkalarına yardım etmeliyiz. İnsanlık böyle başlar. Biz birbirimizin mutluluğu için yaşamayı isteriz, kötülüğü için değil. Biz birbirimizin mutluluğu için yaşamayı isteriz, üzüntüsü için değil. Bu dünyada, herkes için yer vardır, yeryüzü zengindir ve bunu herkes paylaşabilir. Yaşam tarzımız özgürlük ve güzellik olmalıdır. Ama biz yolumuzu kaybettik. Açgözlülük insan ruhunu zehirledi, dünyayı nefretle kuşattı, bazıları bizi üzüntü içinde bıraktı. Hızlı geliştik ama bu sırada kendimize de zarar verdik. İstediklerimizi elde etmek için makineleri kullandık. Bilgimizi olumsuz, zekamızı sert ve kaba kullandık. Çok fazla düşündük ama çok az hissettik. Makinelerden çok, insanlığa ihtiyacımız var. Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var. Bunlar olmadan yaşam şiddet dolu olur ve her şeyi kaybederiz.
Ve şunu kastediyorum: özgürlük, yalnızca kişisel özgürlüğün dar anlamında değil, daha geniş anlamda, her bireyin potansiyelini sonuna kadar geliştirmek için ekonomik ve sosyal özgürlüğe sahip olması. Herkesin eşit değeri üzerine kurulu topluluğun anlamı budur. Kuzey Afrika çöllerinden Gazze'nin kenar mahallelerine, Afganistan'ın sıradağlarına kadar açlar, sefiller, mülksüzler, cahiller, yoksulluk ve sefalet içinde yaşayanlar: onlar da bizim davamız.
Kim olduğun veya nereden geldiğin önemli değil, yolun aşağısında bir yerde birine ihtiyacın olacak.
Hümanist, şiddet içermeyen ütopya; o sözde “aydın” ve “ilerici” insanlar, eşitlik ve hak kavramlarını bu gezegeni beraber paylaştığımız canlıları da kapsayacak şekilde genişletene dek ikiyüzlü bir yalan olarak kalacak.
Önce insani sonra toplumsal sorumluluklarla elini taşın altına koyanların, koymaya hazır olanların en değerli mücadelesi eşitliktir.
Kimse kendini seçerek dünyaya gelemediğine göre, insanı insandan üstün tutmamızı gerektiren hiçbir veri yoktur.
Eğer kötülükler yok edilecekse, biz yok etmeliyiz. Eğer köleler serbest bırakılacaksa, biz serbest bırakmalıyız. Eğer yeni gerçekler keşfedilecekse, biz keşfetmeliyiz. Eğer elbisesizler giydirilecekse; açlar doyurulacaksa, adalet yerini bulacaksa; işçilik ödüllendirilecekse; batıl akıldan kovulacaksa; korunmasızlar korunacaksa ve sonunda doğruluk zafer kazanacaksa bunların hepsi insanların eseri olmalı. Geleceğin büyük zaferleri insanlık tarafından kazanılmalı ve sadece insanlık tarafından kazanılmalı.
Anlamalıyız ki, üçüncü dünya ülkelerindeki insanlar da tıpkı bizim gibi düşünür, endişelenir, güler ve ağlar.
Basitçe ifade edersek, hümanizm cennete, cehenneme, Tanrı'ya, tanrılara ve doğaüstü olan her şeye olan inancı reddederken, aynı zamanda insanların iyi, sevgi dolu ve fedakar olma konusunda olumlu potansiyele olan inancını onaylar. Hümanizm, inancı akıl lehine reddeder, kanıta dayalı düşünme lehine batıl inancı reddeder ve bir tanrıya tapınmanın yerine insanlığa ve doğal dünyaya duyulan takdir ve sevgiyi koyar.
Bir Hristiyan, bir deist, bir Türk ve bir Yahudi, eşit haklara sahiptirler: Hepsi insan ve kardeştirler.
En önemli ihtiyaç, insan haklarını korumaya ve insan özgürlüğünü ve onurunu artırmaya çalışacak ve "bir bütün olarak insanlığa" bağlılığımızı vurgulayacak "yeni bir Gezegensel Hümanizm geliştirmek" tir.
Peter Singer ve Hans Küng gibi çeşitli düşünürler, milliyetçi, ırksal, dini ve etnik şovenizmin ötesinde yeni bir küresel etiğe duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır.