Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

Din denince neden akıllarına hep "kadın ve içki" geliyor?! Bu ülkenin sorunu yolsuzluk, terör, tecavüz ve adaletsizlik değil mi?!

Kurda kuşa yem oldunuz, arı da sizi soktu

ANASOL'un arkasına takılmış bir M'den ibaret kaldılar. me me diye dolaşıyorlar me me diye...

O gün çamurun üstünde oturmam diyenler bugün çamurun içinde debelenirken kendilerini af yasasıyla kurtarmak istiyor.

Hırsızlar, ahlakçılarda bugün doğaçlama. Bir ömür boyu satış yapan bakanlar. Kaçakçılar milletvekilleri.

'Din'e saygı', 'din korkusu' anlamına gelen bir kod cümlesi haline geldi. Dinler, diğer tüm fikirler gibi, eleştiriyi hak ediyor, hiciv, ve evet, korkusuz saygısızlığımız.

Üç çocuk iyidir iyi. Geriye kalan ikisi ihaleleri takip eder en azından.

Hükûmete güç ve para vermek, ergenliğe yeni girmiş bir oğlan çocuğun eline viski ve araba anahtarları vermeye benzer.

Ne ceket kaldı, ne metelik cebinde ceketin. Kurtaracağız diye geldiler içine sıçtılar memleketin.

Alemin bağ-zârını sikeyim! Sümbül ü verd ü nârını sikeyim! Andelib-i nizârını sikeyim! Hâsılı nev-baharını sikeyim!

Tahir efendi bize kelb demiş/ İltifatı bu sözde zahirdir./ Malikidir mezhebim zira,/ İtikadımca kelb tahirdir.

Senin soy ismindeki kızıllık, yüzünden görülmektedir. İsmin kızıllığı senin yüzüne aksetmiş.

Yuh yuh soyanlara, Soyup kaçıp doyanlara, İnsanlara kıyanlara, Yuh nefsine uyanlara yuh

Hiciv için bir düşkünlük, başkalarını rahatsız etmekten memnun olan bir zihne işaret eder; Kendi adıma, sinek öldürmekte asla eğlence bulamadım.

Politikacılar bebek bezi gibidir, düzenli olarak ve aynı sebepten değiştirilmeleri gerekir.

Bu dolaşım aracının, paranın değerini ve kullanımını derece derece düşürme ve sonunda onu güçsüz kılma yönünde doğal bir eğilimi vardır; ve sonuç olarak, üzerine inşa edilen tüm ezici sahtekarlık, adaletsizlik, zulüm, yolsuzluk ve dayatma kitlelerini süpürüp atmak.

Her hükûmet hırsızlardan bir araya gelmiştir.

Demokrasi seçim bitene kadardı.

"Zira ki ziyan ortada bilmem ne kazandık?" Sakın bu soruyu politika ödenekçileri ile resmî araba ve konaklara kurulmuş olanlara sormaya kalkışmayın: "Kör müsün?" deyiverirler.