Bu savaş başka türlü bir savaştır. Herkes sistemini ordularının erişebildiği yere kadar empoze eder. Bu başka türlü de olamaz. Eğer şu anda Paris'te komünist bir hükümet yoksa, bunun sebebi 1945 yılında Sovyet ordusunun oraya erişecek kadar güçlü olmamasıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sovyet komiserleri söylendiği gibi kiliseleri yerle bir edip din adamlarını öldürüp inananları ipe göndereceklerse zaten Kızıl Ordu'nun bu savaşı kazanmak konusunda küçücük bir şansı bile yok demekti.
Geleneksel hayvanat bahçeleri, on dokuzuncu yüzyılın sömürgeci emperyalizminin ürünüdür.
Resmî tanımlara göre terörizm bir devleti hedef alabilir, ama bir devlet tarafından yürütülemez. ABD’nin terör tanımları toplumsal adalet hareketlerini kapsar, ama ABD’nin kuklası olan devlet yetkililerin saçtığı dehşetten söz etmez: Nikaragua’da Somoza’nın, Şili’de Pinochet’nin, bütün o diktatörlerin ya da sağcı ölüm tugaylarının… ABD’nin Vietnam halkına karşı yürüttüğü kimyasal savaşta verilen kayıplar, Saddam Hüseyin’in (ABD’den aldığı kimyasallara ve silahlara dayanan) terör sicilini kat kat aşar. ABD, sadece Vietnam’da yürüttüğü emperyalist savaşta 4 milyon insanın canını almıştır.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra, dünya tekelci kapitalizminin silah gücünü NATO ve onun içindeki Birleşik Amerika temsil etmektedir.
Emperyalist eğilim, yalnız otoriterliği değil, saldırganlığı da beraberinde taşıyor...
Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.
Bir zorba, ne zaman düşman ülkeyi işgalle veya anlaşmayla sustursa ve artık düşmandan korkacak bir şey kalmasa, tekrar bir başka savaşı başlatmalıdır ki insanlar bir lidere ihtiyaç duysun.
Dünyayı kurtaracağım diye, insanların yarısını öldürebilirsiniz. Ülke için, vatan millet için ölmeyi ve öldürmeyi göze alırsınız. İnançlar, ideolojiler uğruna insanların yaşamını gözden çıkarabilirsiniz. Ölümü, öldürmeyi, canlıyı yok etmeyi hangi yüce amaç, hangi yüce dava haklı kılar?
İnançlar sembolleri yaratır ve semboller inancın yerine gecmeye baslar. Çoğu zaman inançlar uğruna değil, semboller uğruna savaşılır.
Yaklaşık 10.000 yıl önce uygarlık, Dicle ve Fırat havzasında doğdu. Günümüze yaklaştıkça bu topraklarda ölçüsüz dehşetler yaşandı. 2003’teki George W. Bush ve Tony Blair saldırısı, Iraklıların birçoğu tarafından 13. yüzyıldaki Moğol istilasına benzetilir. Bu öldürücü darbeden hemen önce Bill Clinton’un başlattığı Birleşmiş Milletler yaptırımları gelmişti. Yaptırımları uygulayan iki diplomat (Halliday ile von Sponeck), bunları ‘soykırım benzeri’ olarak nitelendirmiş ve istifa etmişlerdi. Bu yıkımdan arta kalan varlıkların çoğunu da Bush-Blair saldırısı yok etti. 2003’te farklı kimliklerin aynı mahallelerde yan yana yaşadığı Bağdat, bugün sınırsız bir nefret girdabı içindedir; mezhepler ayrı, kuşatılmış bölgelere sığınmıştır. ABD-Britanya istilasının tetiklediği korkunç çatışmalar, tüm bölgeyi paramparça hale getirmektedir.
İyi nedir? - Güç duygusunu, güç istencini ve gücün kendisini yükselten her şey. Kötü nedir? - Güçsüzlükten türeyen her şey. Mutluluk nedir? - Gücün yükseldiği, bir engelin aşıldığı duygusu. Memnuniyet değil, daha çok güç; asla barış değil, savaş; fazilet değil, erdem(Rönesans tarzı fazilet, virtù, ahlâklaştırmadan temizlenmiş olan fazilet).
Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman. Sonra resmen kapandı o fasıl, şimdi üçüncüden bahsediyor, Amerikan doları fakat gün ışıdı her şeye rağmen.
Benim oğlan dünyaya geldiği zaman, çocuklar doğdu Kore'de, sarı ay çiçeğine benziyorlardı. Makartır kesti onları, gittiler ana sütüne bile doymadan...