Bizim Türkiye olarak Rusya'nın imparatorluk siyasetini desteklememiz lazım. Rusya, mütevazı, kabuğuna çekilen bir Rusya olmasın. Amerika'ya direnen, Akdeniz'e gelen bir Rusya olsun. Rusya diyorsa ki ben Akdeniz'e gelmiyorum, yav gel arkadaş gel, bu senin menfaatine, başka çaremiz yok. Amerika'nın eline geçmesin Akdeniz.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sovyetler Birliği'nin çözülmesi ise Kürdoloji'de bir boşluk yaratmıştır. Amerika'nın burada bir boşluk bırakmamak için hızla harekete geçtiğini görüyoruz.
Teröristlerin orada (Suriye) bir sözde “devletçik” kurmasına ve bunun sonucunda terörist militanların eski Sovyet cumhuriyetlerine akın etmesine; oradan da Rusya topraklarına girmesine izin veremezdik.
Rusya'yı askeri olarak çevreleme çağrıları ışığında NATO, güçlerini sınırlarımıza doğru tutarlı bir şekilde intikal ettiriyor. Geçmişte benzer adımların Almanya ve Avrupa için nasıl sonuçlandığını Almanya Savunma Bakanı iyi biliyordur
Sizin Afrika haritanız gerçekten çok güzel. Fakat benim Afrika haritam biraz farklı. Burası Rusya, ve burası... Burası Fransa ve biz tam ortadayız - işte benim Afrika haritam.
Amerikalılar hakikaten şanslı insanlar. Kuzey ve güneyden zayıf komşularla; doğu ve batıdan da balıklarla sarılılar.
Türkiye’nin Libya’da artan etkinliği üç alanda taşları yerinden oynattı. Birincisi, Wagner aracılığıyla Libya’da köprübaşı kuran Rusya, niyetlerini açık etmek zorunda kaldı. İkincisi, düne kadar bölgeyle ilgisi zayıf aktörler, daha karmaşık bir tabloda pozisyonlarını netleştirmek zorunda kaldılar. Son olarak, Suudi Arabistan, BAE gibi dünün etkili aktörlerinin rolü tali hale dönüşmeye başladı.
Son on yıllık dış politikasını daha ziyade ABD ile Rusya'nın bölgedeki çıkar çatışmasının ardına gizleyen, iki gücün bölgedeki çıkar dengeleri arasında tutunmaya çalışan Ermenistan'ın bu politikası artık sıfırı tüketmek üzere, çünkü artık sığınabileceği bir ABD-Rusya gerginliği veya güç çatışması yok.
Rus politikasının bugünkü temeli, Avrasyacılık'tır. Bunu 'Neo-Avrasyacılık' diye daha yumuşak hale getirmiştir. Rusya, 'Polonya'dan, Orta Asya'ya kadar olan milletlerin bulunduğu bölge, kültür bakımından Ruslara bağlı idi asırlarca, bunu ihya etmek lazımdır' düşüncesindedir. Avrasyacılık anlayışı, biz kardeşiz, sizi Rusya olarak Avrupa'da ve Asya'da sizi koruyoruz, kültürümüzü yayıyoruz anlayışı Gorbaçov döneminde bitti. Kırgızistan, Türkmenistan, Ukrayna gibi milletler bağımsızlıklarına kavuştu. Putin'in bütün gayreti Avrasyacılık teorisiyle, Rusya hakimiyetini yine bu bölgelerde ihya etmektir. Rus boyunduruğu altında bu milletleri toplamaktır. Neo-Avrasyacılığın neticesi Türkiye için tehlikedir. Putin'in bugün Kırım'a ordularını gönderme sebebi Çarlık Rusya'sını ihya etmektir.
Amacı DAİŞ ile savaşmak değil, rol çalmadır. Rusyanın da yaptığı budur. Kendisinin dayandığı Esad yönetimini tekrar hakim kılmak istiyor. (Ekim 2015)
NATO'nun genişlemeye devam edeceğine dair İttifak'tan gelen açıklamaları duyuyoruz. NATO'ya yeni ülkeler çağıran Amerikalı yetkililerin açıklamalarını duyuyoruz. Finlandiya ve İsveç'ten bahsediyorum. Topraklarındaki asker sayısının artırılmasını talep eden bazı NATO ülkelerinin açıklamalarını duyuyoruz. Hal böyleyken gerilimi düşürmemiz mi gerekiyor?
Türkiye'nin tamamen ABD'nin rotasına girdiğini gösteren gelişmeler var. Bunlardan biri, Ergenekon ve Balyoz davaları. Burada tutuklanan ve sindirilen askerler, siyasetçiler ve aydınların hemen hepsi, ABD'ye mesafeli olan ve Türkiye'nin Rusya ve diğer Avrasya ülkeleriyle yakınlaşmasını savunan kişiler. Türkiye'deki Ergenekon ve Balyoz davaları aracılığıyla yürütülen süreç, Moskova'da, ABD tarafından planlanan ve Rusya'yı da hedef alan bir süreç olarak görülüyor ve Kremlin'de tedirginlik yaratıyor.
Yüksek komutanlar, tüsiad ve Deniz Baykal, akepe'yi çağırdılar. Kuran, İsrael ve Amerika'dır. Bunları çok önceden haber vermiş olduğum ortadadır.
Elen mücadelesinin alevlediği aydın dinamizmini ancak bu yüzyılın ikinci yarısında, Vietnam halkının Amerika'ya karşı mücadelesindeki aydın canlılığı ile karşılaştırabiliriz; yalnız, önceki çok daha fazla aydın içeriklidir.
Peki ne oldu, İlker Paşa o zaman ikinci başkan idi, 'Atatürk çok ciddidir, daha sonra antlaşma imzalandı, biz antlaşmaları bozamayız.' buyurdular.Bu sözün neresini düzeltebilirim ki, biz antlaşmaları yırtarak kurulmuş bir cumhuriyet'iz; Hilmi Paşa Hazretleri de 'peşmerge ile savaşmak artık Amerika ile savaşmaktır, savaşamayız' buyuruyorlar. bu doktrinin hemen değişmesi imkansızdır.
Anti-emperyalist mücadelenin merkezi artık Musul’dur, bunu söylüyorum. Bu nedenle, sorunumuzu Kandil Dağı’ndaki silahları susturmak olarak görenlerden, yolumuzu ayırıyoruz. ‘Silahların yönünü değiştirmemiz gerekmektedir’. Kuşkusuz, bu Amerika’ya karşıdır.
Ama Türkoloji'nin Batı ve Kürdoloji'nin Rusya kaynaklı olduğunu ileri sürerken, Rusya'da Türkoloji çalışmalarının olmadığını düşünmemiz ve anlamamız imkansızdır; böylesinin çok yanıltıcı olacağını belirtmek durumdayız.
Türkoloji esasında bir İngiliz keşfi ise, Rusya'nın da, Kürdoloji'yi keşfederek buna cevap vermesini beklemek zorunludur.
Şarktaki gibi her sokağın ötesinde bir başka cemaat, her kapının arkasında başka dil, her semtte ayrı bir din gibi şeyler görünmez batı Avrupa'da... Bu muhtelif kavimlerin birlikte yaşama meselesi Akdeniz Orta Doğu toplumlarına hastır. Hindistan alt kıtasına hastır.