Benzer Sözler

Ülkeye silah girmeye devam ederse durum daha da kötüleşecek. Suriyelilerle savaşanlar Suriyeliler değil -savaşa karışanlar Suriyeli olmayanlar. Ülkemize silah getirmek yerine barış getirin. Silahlar bir kanser gibidir- bizi yok etmekle tehdit eden yabancı bir vücut. Başkan Obama'ya şunu söylemek isterim, her zaman barıştan bahsediyorsunuz... lütfen bizi rahat bırakın ve bu barış fikirlerini hayata geçirin. Sizin kendi demokrasi anlayışınız var ve bu çok güzel ama bu bizim demokrasi anlayışımız değil; bırakın biz kendi demokrasi anlayışımızı geliştirelim.

Türkiye'nin, Kürt sorununu uygar ve demokratik yöntemlerle çözmediği sürece hep güçsüz, dengesiz ve anti-demokratik olacağı artık iyice anlaşılmıştır. Türkiye'nin Kürtlere tüm haklarını eksiksizce vermesi bir zorunluluktur. Bu, uygar ve demokratik bir ülke ve uygarlıklar diyaloğunun saygın bir tarafı olmanın ilk koşuludur.

Mustafa Kemal Atatürk için olumlu olumsuz pek çok şey söylendi, yazıldı; ama seveni de sevmeyeni de şunu kabul etmekten geri kalmadı: Mustafa Kemal, ülkenin yaşadığı bunalım koşullarında hakikaten en uygun insandı. (Kürtleri olmasa da) Türk toplumunu modernleştirmede en cüretkâr adımların atılmasını sağlamıştı ve bu anlamda kayda değer bir devrimciydi; ama aynı değerlendirmeyi, toplumun demokratikleşmesi konusunda yapmak mümkün değildi. Hatta kimilerine göre 1925’lere dek sağlanan nispi demokratik gelişmeleri dahi durdurmuştu.

Demirel-İnönü hükümeti Kürt sorununun çözümünü yine zamana bırakmıştır. Sorunun çözümünü zamana bırakmak yapılabilecek en büyük yanlıştır. ANAP'ın başlattığı çözüme dönük uygulamalar şimdi tamamen durdurulmuştur. ' Milletimiz buna hazır değil' bahaneleriyle somut demokratik adımlardan kaçınılmaktadır. Benim inancım odur ki, Kürt meselesi Türkiye'nin en önemli gündem maddesi haline gelmiştir. Şırnak'ta Cizre'de Nevruz kutlaması bahanesiyle 80-90 kişi ölüyorsa ve Türkiye basınıyla, aydınıyla 'İşbaşında DYP- SHP koalisyonu var' diye susuyorsa, bu, çok büyük sorunlara gebeyiz demektir. Eğer Kürt sorununa ciddi teşhis konmaz, ciddi çözümler uygulanmazsa Türkiye iç harbe sürüklenir. Herkes korkup sessiz kalırsa Türkiye felakete doğru gidecektir. Şehit olan her asker ve polisten sonra Kürtlere karşı ayrımcılığın arttığının belirtileri vardır. Hızla artan bu gidişi durduramazsak iç savaşa sürüklenmemiz kaçınılmazdır.

Kürt sorunu bugün Türkiye'nin gündeminde enflasyon ve işsizlikten çok daha önemli bir boyut kazanmıştır. (Adnan Kahveci bu raporu yazdığında enflasyon %78'di) Sorunun çözümü için somut ve kapsamlı öneri üreten hemen hemen yok gibidir. Ayrıca hiç kimse kusurlu olduğunu kabul etmemektedir. Sorunun bugüne kadar çözülememesinin tek sebebi Türkiye'nin bunu çözecek demokratik olgunluğa erişememiş olmasıdır.

Demokrasi nedir? Yürütmeyle ilgilidir. Yürütmeyi ve yasamayı hızlandırıyorsan, diktattörlük, yavaş işletiyorsan demokrasidir. Fastfood gibi yasa çıkararak demokrasi olmaz. Karakollardaki yangın talimatnamesini değiştirmek yasa çıkartmaktan daha zordur. Son derece edilgen, hedonist, geleceği hiçbir biçimde düşünemeyen, sadece gününü yaşayan ve hiçbir özgürlük kavramı olmayan bir toplum yarattık.

Demokrasi, yürütmenin yavaşlaması demektir. Ne kadar yavaşlatma; bunun bir ölçüsü olduğunu sanmıyorum, sadece tanımını formüle edebiliriz, yürütmenin hızlanmak istediği aşamada hızını kesmek ve kesebilmek demokrasidir. Tersinden de formüle edebiliriz, 'demokratik' olmadığı kabul edilen bir düzenden 'demokratik' tabir edilen bir düzene geçmeye karar verildiği an, yürütmenin de yavaşlayacağına karar verilmiş olmaktadır.

'Hıristiyan' demokrasisi, 'sosyal' demokrasi, 'gerçek' demokrasi veya 'devrimci' demokrasi, ya da 'halk' demokrasisi; bütün bunlar bir karışıklığın göstergeleridirler. Artık sözcüğün ve kavramın bitişine işaret ediyorlar. Artık önüne bir sıfat almadan söylenemeyen sözcükler veya kavramlar bitmiştirler; 'demokrasi' artık sona ermiş durumdadır.

Liste
Yükleniyor…