Benzer Sözler

Türkiye söz konusu olduğunda tüm güçlerin planları her zaman tamamen bencilce olmuştur. Yıllardır Rusya, Karadeniz boyunca ve Kafkasya'nın güneyinde kalan Türkiye'nin geri kalanı hakkında hiçbir şey söylememek için İstanbul'a göz dikti ve İngiltere, Rusya'nın bu emelleri gerçekleştirmesini engelleyecek kadar bizi yeterince güçlü tutmaya çabaladı. Sonunda Kayzer, Baltık'tan Basra Körfezi'ne kadar Alman kontrolündeki devletler zinciri planıyla geldi. Rusya bizi haritadan silecek, İngiltere bizi zayıf tutacak ve Almanya bizi güçlü kılacaktı. Onların yüzlerindeki tüm bencil motifler şüphesiz, ama - biz Türkler için, özellikle biz Jön Türkler için hangi alternatifin en az tiksindirici olduğunu merak ediyor musunuz? seleflerimizi çaresiz tutan İngiliz ve Rus diplomasisi ve entrikasının ağına düşmekten kaçınmak için elimizden geleni yapan kim? Almanya'nın Bağdat demiryolu imtiyazını neden aldığına, Hicaz hattının neden Almanlar tarafından yapıldığına ve Almanların askeri teşkilatımızı neden yeniden kurduğuna dair sorunuza cevap vermek için daha fazla şey söylememe gerek yok sanırım.

Üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk, yani İngiltere, devletimizi dağıtarak topraklarımızı kontrol altına almıştır. Bugünkü varlığımız ondan arta kalandır. Osmanlı topraklarının Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfuzunun kontrolüne girmesini engellemek için eskiyle bir ilişkisinin kalmaması ve bana göre etki alanımızın sınırları dışına yayılması engellenmek istenmiştir.

Fransızlardan hayır yoktur. Verdikleri yeni projelerde yeni ağır şartlar ileri sürdüler... Fransızlar ya bizim sulh yapmamızı istemiyorlar veya hem bize fenalığı yapmanın hem de yüzümüze gülerek hazmettirmenin kabil olduğuna inanıyorlar... Fransızlar, İngilizlerden daha fazla aleyhimize döndüler!

“Mösyö Montagna, bana bak, ben protesto bilmem” dedim. “Ne bilirsin?” diye sordu. “Böyle protesto ettin mi, ben bir saat sonra muharebeye tutuşuyoruz, deyiveririm” cevabını verdim. Beni protesto eden bu adam derhal ciddiyetini bıraktı: “Şimdi muharebe lafını nereden çıkardın?” dedi. Bunun üzerine şöyle konuştum: “Ben bütün ömrümde emir aldım ve emir verdim. Bunun dışında protestoydu, cilveydi, böyle şeyleri bilmiyorum” dedim.

Bu konsoloslukları ya da büyükelçilikleri kapatırken bizimle detayları paylaşmadan önce bu adımları atmaları, tüm ülkeler için söylüyorum, maksatlı. Burada 'Türkiye istikrarsız, Türkiye'de terör tehdidi var' imajı vermek istiyorlarsa bu dostluğa da sığmaz, müttefikliğe de sığmaz. Hele hele seçim öncesi Türkiye'yi, AK Parti iktidarını, bizleri zor durumda düşürmeye çalışıyorlarsa bizim halkımız da bunun arkasında ne olduğunu çok iyi biliyor. Bunun da onlara bir faydası yok, amaçlarına hizmet etmez. O yüzden biraz dürüstlük ve samimiyet bekliyoruz.

Geçen hafta tören geçişini ve genç Kraliçemizin muhafızlarının başında ata binişini izledim... Kuşkusuz İngiliz ırkından hiç kimse böyle bir gösteriyi gurur duymadan izleyemez. Ancak düşünen hiçbir erkek ya da kadın şu korkunç sorudan kaçamaz: Tüm bunlar neye dayanıyor? Bin yıllık geleneklerin ve zaferlerin, piyasaların, ticari ve finansal işlemlerin gelgitleriyle karşı karşıya kalması gerçekten de zor görünüyor... ve ödeme gücümüzün ve dolayısıyla itibarımızın ve nüfuzumuzun bağlı olduğu dar marjları aydan aya izlemek zorundayız. Ancak elli milyon adalı, sadece otuz milyon için yiyecek yetiştiriyor ve geri kalanı için kendi çabalarına, becerilerine ve dehalarına bağımlı, daha önce görülmemiş ya da en azından kaydedilmemiş bir sorun sunuyor. Tarihte hiçbir zaman bu kadar büyük, bu kadar karmaşık, yaşam tarzından bu kadar emin, bu kadar baş döndürücü bir yükseklikte ve bu kadar tehlikeli bir temel üzerinde duran bir topluluk olmamıştır.

Bugün, büyük güçler arasında büyüyen rekabetin, paylaşıma dair küresel fikir birliğini çözdüğünü görüyoruz. Libya, Yemen, Suriye ve Filistin'deki silahlı çatışmalar; yaraya dönüşmüş, çözülmemiş bölgesel anlaşmazlıklar; terörizm tehdidi; iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının yarattığı zorluklar; yerli ekonomiyi koruma yöntemleri. Gerçekte çok taraflılık tehdit altında ve en güçlü sınamalarından biriyle karşı karşıya. Giderek daha fazla birbirine bağımlı ve bağlantılı bir dünya, gittikçe daha etkili işbirliği ve çok taraflılık gerektiriyor. Bana göre hiçbir ulus kendini izole ederek büyük olamaz. Küresel sorunları birlikte ele almadıkça küresel çözümler bulunamaz. Kurallara dayalı bir uluslararası düzen, dünyamızın ihtiyaçlarını ve zorluklarını yansıtmalıdır

Liste
Yükleniyor…