Biz Afganistan olarak bir ticaret geçiş bölgesindeyiz. Komşularımızın, Afganistan'ı bir fırsat olarak görmesini arzu ediyoruz.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Biz, Türk insanının bir gün dünyayı fethettiğini biliyoruz, uzun bir süre boyunca. Şunu da biliyoruz. O ruh her bir Türk vatandaşının içinde mevcut. Bu ruh tekrar büyüyor. Yirmi yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye değil. Bu büyüme, hızlı. Bunu bugün burada ihracatta, ekonomide görebilirsiniz. Türk ürünlerinin her yere ihraç edildiğini biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) El Salvador’dan bahsetti. Bizim ülkemiz küçük ama bir yılda ticaret hacmini yüzde 80 artırdık.
Türkiye ile ikili ilişkileri güçlendirmek için son yıllarda aktif çalışmaları sürdürüyoruz. Türkiye bizim stratejik ve en büyük ticaret ortağımızdır.
General Ziya ül Hak, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı istilasını takiben Pakistan’a sığınan 5 milyon Afgan mülteci için okul yerine medreseler kurdu. Taliban ‘Cennet kılıçların gölgesindedir’ inancının hákim bulunduğu bu medreselerde büyüdü.
“Serbest piyasa“ lafı koskoca bir yalan. Doğru olan şu: “Devletin malı deniz yemeyen domuz.“ “Devlet piyasası“ var. Devlet beslemesi (kamu imtiyazı) olmadan, “serbest piyasada dürüstçe ticaret yaparak“ kimmiş zengin olan, beri gelsin.
Afganistan'da sadece yıllar içinde öldürülen, yaralanan veya sakat bırakılan kadın ve çocukların sayısına bakarsak bu ülkede ne kadar sessiz bir felaketin yaşandığını görebiliriz.
Afganistanlılar Türkiye'ye gelen en fakir, eğitimsiz grup. Birçoğunda Hepatit-B, tüberküloz çok yaygın. Sivas'ta bir Afgan'da cüzam bile tespit edildi. Afganlar çok büyük bir sağlık tehdidi oluşturuyorlar. Uluslararası kuruluşlar iki sene sonra Türkiye'de büyük sağlık sorunları ortaya çıkacağını söylüyorlar.
Dünyanın en büyük nükleer felaketlerinden birine sahne olan Japonya'da 5 yıl sonra, nükleer güvenliğin sağlanması konusunda önemli gelişmeler kaydedildi. Bu felaket bizim için de bir ders oldu. Dünya ülkeleri, nükleer güvenliğin sağlanmasında çok daha dikkatli davranmaları gerektiğinin farkında.
Ticaret ve din, dünya tarihinde ve özellikle Afrika kıtasında her zaman bir arada yer almıştır.
Özel ticaretin özünde bir parça sahtekarlık mutlaka vardır. Bir köylü bir at satın aldığı zaman onu her fırsatta kötüler. Aynı atı bir yıl sonra satacağı zamansa, daha genç, daha iyi ve daha güçlü durumda olacaktır... Bir insanın kendi malı daima en iyisidir başkasınınki en kötüsü. Bir insanın rakiplerini kötülemesi ticaretin vazgeçilmez bir öğesidir.
Bence Avrupa Birliği, Ukrayna'nın ortaklığını ve AB içinde yer almasını istiyor. Bütün AB üyeleri bunu istemiyor, doğru, tüm ülkeler değil. Bana Ukrayna'ya yüzde 100 güven duymuyorlar gibi geliyor. İkincisi, bence Avrupa Rusya'ya ilişkin ihtiyatlı davranıyor çünkü Rusya, Ukrayna'nın Avrupa yanlısı olmasını istemediğini gösteriyor. Onların devam eden kendi işleri, kendi ilişkileri, kendi ülkeleri var. Ama bugün Avrupa'nın yaptırımlarla nasıl hareket ettiğini, bizi nasıl desteklediğini görüyoruz. Bu, Rusya'ya karşı yaptırımlar yüzünden para kaybetmek anlamına gelse bile. Bunun için onlara minnettarım.
Rusya kendisini Avrupa'dan geri ama yine de Asya'dan ileride görüyordu. Fakat o zamandan şimdiye Asya çok daha hızlı ilerledi. Biz kendimizi modern Avrupa ile geri kalmış Asya arasında bir yerlerden ziyade iki Avrupa arasında ortada garip bir yerde buluyoruz.
Savaş alanlarının olmadığı bir gün gelecek; dükkânlar ticaret ve akıllar düşünceler için açılacak o gün.
Yüz yıl sonra şimdi bütün mazlum Asya ayağa kalkmaktadır. Batı merkezli dünya sisteminin arka arkaya sarsıntılar yaşadığı, bir krizden bir başka krize yuvarlandığı, bunlardan çıkmak için saldırganlaşıp başta Ortadoğu olmak üzere dünyayı kana, şiddete, teröre boğdukça sonunu hızlandırdığı bir dönemin sonu yaklaşırken, insanlık için yeni bir tarih başlamış bulunmaktadır. Batı emperyalizmine karşı Asya’nın verdiği cevap her gün güçlenerek ilerlemektedir.
Bu hastalık şunu da getirdi. Ülkede bir bütünleşme var. Yer yer görüyoruz bunları. İnsanlar birbirine yardım etmeye başladı. Eskiden komşular birbirini tanımazken şimdi birbirlerine alışverişlerinde dahi destek olmaya başladı. Anladığım kadarıyla bir hoşgörü başladı. İnsanlar ayrımcılığı bırakıp, birbirine destek olmaya başladı.
Televizyon ticarethanedir. Yani siz bir dizide oynamaya başlarsınız televizyon kanalı bundan kar etmek ister. Bu dizi tutsun, reklam alsın, reytingleri yüksek olsun ve uzun sürsün. Bir reklam akışı olsun diye bakar. Bence oyuncular da benzer şekilde bakmalı. Televizyon daha çok ticari bir şey. Televizyondan kazandığınız parayı tiyatrodan kazanamazsınız.
KKTC ilk defa resmi ismiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak uluslararası bir organizasyonda yerini aldı. İslam İşbirliği Teşkilatı'nda da bildiğiniz gibi gözlemci üyeyiz fakat oradaki adımız Kıbrıs Türk Devleti, dolayısıyla bu gözlemci üyelik bizim için çok daha anlamlı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eylül ayı sonunda BM Genel Kurulu'nda 'KKTC'yi tanıyın' çağrısı sonrasında gelmiş olmasını da çok anlamlı buluyoruz. Ve gözlemci üyeliğin tam tanınmaya giden yolun bir başlangıcı olduğunu değerlendiriyoruz ve çok mutluyuz.
Burası acı çekmiş, savaş görmüş, savaş gören o nesillerin acılarını hala unutmadığı, çok önemli çatışmalara ve soykırımlara sahne olmuş bir bölge. Burada kalıcı barış ve istikrar için Avrupa-Atlantik kurumlarının şemsiyesi şart. Çok güçlü bir NATO üyesi olarak, Türkiye'nin de stratejik hedefi AB. Biz aslında Balkanların en büyük ülkesi olarak diyoruz ki; Balkanlarda ve bütün Avrupa'da kalıcı barışı ve dostluğu, ekonomik güçlenmeyi sağlamak için Türkiye ile bütün Balkanlar, AB üyesi olmalıdır. Balkanların ve Karadağ'ın AB üyeliğini bu sebeple istiyoruz. Biz, Karadağ'ın AB üyesi olmasını, en fazla Karadağ ve Balkanlar için istiyoruz.
Afrin'e yapılan askeri müdahale, ABD'ye açık bir mesajdır: Suriye'deki savaş sonrası düzen Türkiye'nin onayı olmadan gerçekleşmemeli ve herhangi bir şekilde Kürt kontrolü altında oluşturulacak bir yapılanma Türkiye tarafından kabul edilemez.
Küçükken komşuluk ilişkilerimiz çok güçlüydü. Şimdi problemlerimizi anlatacak bir komşumuz bile yok. Dost diyebileceğimiz insan kalmadı. Şimdi bakıyorum şirketlerde iletişim üzerine seminerler veriliyor. Ya siz önce insanlara dokunmayı öğretin. Sıkıştırılmış zamanda birbirimize dokunamıyoruz. bile.