Birleşmiş Milletler Savaş Önleyici Eğitim Neden Yapmıyor?
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Başkan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitaben yaptığı konuşmada Keşmir halkının haklarını desteklemek için sesini bir kez daha yükselttiği için çok takdir ediyorum. Türkiye'nin sarsılmaz desteği, Keşmirlilerin meşru kendi kaderini tayin için mücadelelerinde bir güç kaynağı olmaya devam ediyor.
Türkiye’nin başını çektiği hareket, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla Amerika’ya tarihi bir ders verdi ve dünyanın ABD’den büyük olduğunu Donald Trump’un burnunu sürte sürte gösterdi.
Koç Grubu şirketleri gelişirken, kafamda iki büyük amaç olgunlaşmıştı. Bunlardan biri uzun yılların emeği olan şirketlerimizi süreklilik ve verimli çalışmayı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemekti. Bu amaçla Holding şirketimizi kurduk. İkinci amacım da sosyal hizmet ve bağışlarımızı kurumlaştırmak ve bunların benden sonra da sürekliliğini sağlamaktı. Bu ikinci amacım da Vehbi Koç Vakfı'nı kurduğum zaman gerçekleşti.
BM, ortak insan hakları ve haysiyet anlayışı üzerine kuruldu. Bundan dolayı da uluslararası ilişkilerde bir dönüm noktası oluşturdu. BM ilkelerini üyelerine kabul ettirme mekanizmalarını bulmakta hala aciz kalıyor. Hala dahi dünyanın çeşitli bölgelerinde hayatımızın farklı alanlarında gücün hakkı, hakkın gücünün üzerinde duruyor. Bugün, içinde bulunduğumuz yüzyılın üçüncü on yılı başına yaklaşırken bu çabalara rağmen, dünya hala uluslararası ve bölgesel gerginlik noktalarının büyütülmesi, silahsızlanma, çevre, sürdürülebilir kalkınma ve terör gibi çeşitli ve benzeri görülmemiş sorunlarla karşı karşıyadır.
Belki kastedilen şu son Ömür boyu süren bir tartışmayı perçinleyecek şey; Şiddetten hiçbir şey elde edilemeyeceği ve edilemediğidir.
Ülke için, bayrak için ya da şirket emperyalizminin uydurma savaşları için asla hayatımı feda etmem. Ama dünya için, hayvanlar için ve cephelerdeki yoldaşlar için seve seve ölürüm.
'Hayvan Hakları Akımı' şu anda gezegenin en önemli, en dinamik ve en güçlü akımıdır. Tüm 'insan hakları' akımlarına bakın, neredeler? Feminizm akımı nerede, sivil hakları akımı nerede, savaş karşıtı akım nerede? Tamamen bitik haldeler. Etkisizler, tamamen bir kenara atılmış, yok olmuş durumdalar. Fakat eğer, "Hayvan Hakları Akımı nerede?" diye sorarsanız; her yerdedir!
Zamlar için "İçkiyi içen, gazı yakan ödesin" demişti Enerji Bakanı. Madem öyle, Suriye'yle de tezkereyi çıkaranlar savaşsın!
Siz bizi kentinize kabul etmezseniz yarın öbür gün kapınıza bir başçavuş dayanacak ve, "Vatan sağ olsun, başınız sağ olsun, evladınız gitti. Allah korusun." Böyle diyecek.
Başarının ürünü paradan devlete düşeni kuruşu kuruşuna ödeyin. Ayrıca toplumun gelişmesi, sosyal dengesizliklerin törpülenmesi için de para ayırın.
Hey orospu çocuğu komiser, psikiyatriste gitmeye mi ihtiyacım var? Psikiyatrist bana 'Siz iyisiniz. Sadece küfretmeyi seviyorsunuz' dedi.
Bizim amacımız, sadece bir halkın başına gelebilecek en büyük kötülük olarak savaşa karşı çıkmak değil, Türkiye’nin statükosunu muhafaza etmesinin bizi ilgilendirmediğine, Rusya’ya gösteriş yaparcasına barış zamanı muazzam bir maliyete katlanarak bu ülke lehine yapageldiğimiz silah satışının azaltılabileceğine ve bu tasarrufun İngiliz imparatorluğunun vergi mükelleflerine yönlendirilebileceğine işaret etmektir.
BM teşkilatının daha temsili, demokratik, hesap verebilir, etkin, şeffaf, adil ve insan odaklı bir yapıya kavuşturulması, Kovid-19 salgınının da teyit ettiği üzere, mecburiyet arz etmektedir.
LSD gözlerimi açtı. Beynimizin sadece onda birini kullanıyoruz. Gizli kısmı kullandığımızı düşünün! Eğer politikacılar LSD alsaydı bu tamamıyla yeni bir dünya anlamına gelirdi. Savaş ya da fakirlik ya da açlık olmazdı.
İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda İsrail'in nükleer kapasitesi var mı, yok mu oylamasında Türk delegasyonu çekimser kaldı. Geçtiğimiz sene 2010 Mayısında da Türkiye İsrail'in OECD üyeliğini onayladı, veto ettiğimiz takdirde üye olması mümkün değildi. Daha önce bir çok ülke veto etmişti. Otel lobisinde değil, Birleşmiş Milletler'de, OECD salonlarında ‘one minute' demek marifettir. Sayın Başbakan'ın (Tayyip Erdoğan) kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor.
Dünyadaki silah birikimini kalemimizle yok edemeyiz, ama iki tarafça da savaş yöntemi olarak kullanılan boş laf yığınlarını allak bullak edebiliriz.