Bilindiği gibi dinsel inanışın “yaratılış” varsayımını ilk defa ve kendi içinde en tutarlı biçimde sistematize eden kitap Tevrat'tır. Sonraki kitapların tümü bu söylenceyi farklı ifadeler ve kısmi değişikliklerle tekrar etmekten başka bir şey yapmış değillerdir. Hele ki, Kuran'da ifade ediliş biçimi, Tevrat'taki iç tutarlılıktan da yoksun, adeta akılda kalanların, farklı sure yazımlarındaki farklı anımsanmalarının ürünü olarak daha da ilkel ve muğlaktır.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kuran yaratılışla ilgili bütün bilgileri Tevrat’tan almıştır. Tevrat da Sümer mitolojisinden esinlenmiştir. Aradaki çelişkiyi halka açıklamadığınız sürece evrim kavramını hiçbir surette yerleştiremezsiniz. Bunu yapamayınca da toplumun değişikliklere uyumunu sağlayamazsınız.
"Gençler ateist oluyor" deniyor, aslında artan ateizm değil, rahatlık sefahat yani zevk ve eğlence düşkünlüğü. Bir insanın ateist olması için geri zekalı olması gerekir. Hakaret etmek için söylemiyorum. Mükemmel yaratılmış bu kainat nizamı insan kendine nasıl izah edebilir?
“Ey Atinalılar, sizin her bakımdan çok dindar olduğunuzu görüyorum. Ben çevrede dolaşırken, tapındığınız yerleri incelerken üzerinde, BİLİNMEYEN TANRI’YA diye yazılmış bir sunağa bile rastladım. Sizin bilmeden tapındığınız bu Tanrı’yı ben size tanıtayım. “Dünyayı ve içindekilerin tümünü yaratan, yerin ve göğün Rabbi olan Tanrı, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz. Herkese yaşam, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye gereksinmesi varmış gibi O’na insan eliyle hizmet edilmez. Tanrı, bütün ulusları tek insandan türetti ve onları yeryüzünün dört bucağına yerleştirdi. Ulusların sürelerini ve yerleşecekleri bölgelerin sınırlarını önceden saptadı. Bunu, kendisini arasınlar ve el yordamıyla da olsa bulabilsinler diye yaptı. Aslında Tanrı hiçbirimizden uzak değildir. Nitekim, ‘O’nda yaşıyor ve hareket ediyoruz; O’nda varız.’ Bazı ozanlarınızın belirttiği gibi, ‘Biz de O’nun soyundanız.’ “Tanrı’nın soyundan olduğumuza göre, tanrısal özün, insan düşüncesi ve becerisiyle biçimlendirilmiş altın, gümüş ya da taştan bir nesneye benzediğini düşünmemeliyiz. Tanrı, geçmiş dönemlerin bilgisizliğini görmezlikten geldi; ama şimdi her yerde herkesin tövbe etmesini buyuruyor. Çünkü dünyayı, atadığı Kişi aracılığıyla adaletle yargılayacağı günü saptamıştır. Bu Kişi’yi ölümden diriltmekle bunun güvencesini herkese vermiştir.”
Kutsal Kitap’ta yazdığı gibi, Tanrı insanı tasarlayıp yaratmadı. Hıristiyanlığın esaslarında gösterdiğim gibi, insan Tanrı’yı tasarlayıp yaratmıştır.
Biz Kur'an-ı Kerim'i Allah'a okumuyoruz ki, kendimize okuyoruz, anlamak için okuyoruz. Ben onu anlamadıktan sonra onun faydası ne olabilir? İngilizce, Fransızca dinler gibi dinliyoruz. Bazılarımız da Kur'an okunurken ağlıyor. Kur'an-ı Kerim'in Türkçesi var, tercümesi var, onu okursunuz. Türkçesi nedir bileceksiniz. O zaman göreceksiniz ki cahil bazı hocaların söyledikleri doğru değildir.
Kutsal Kitap da bir peri masalı, ya da peri masalı özünü benimsemiş daha büyük bir hikâye içeriyor. Ancak bu hikâye tarihe geçmiştir. Ve de gerçeklikle fazlasıyla tutarlıdır. İnsanın doğruyu bulacağı başka bir masal yoktur ve inançsız kişiler bile kendi yararları doğrultusunda gerçek olduğunu kabul etmiştir. Sanatı konusuna gelince (Kutsal Kitap'ın), son derece ahenkli bir sanatı vardır, yani yaratılıştır. Bu yüce bir hikâyedir ve doğrudur. Sanatı onaylanmıştır. Sahip tanrıdır, meleklerin ve insanların.-ve de Elf'lerin. Efsaneler ve geçmiş bir araya geçmiş ve kaynaşmıştır.
Kur'an bilge olmayan bir varlığın nutku ve kur'an hatalar, çelişkiler ve saçmalıklar içerir.
Aziz Augustinus 3. yüzyılda, dünyanın 7 günde yaratıldığını anlatan Yaratılış Kitabı’na felsefi bir açıdan bakmamız gerektiğini, Kitap’ın gerçek anlamıyla 7 günden söz etmediğini söylemişti. Bakın, Kutsal Kitap insanlara cennete nasıl gideceklerini anlatmak için yazıldı, cennetin ya da dünyanın nasıl yaratıldığını göstermek için değil. Adem ve Havva hikâyesi elbette insanlığın Tanrı’nın yaratıkları olduğundan bahseder ama altında yatan asıl mesaj şudur: “Birlik olun.” Çünkü o dönemde insan ırkı düşmanlıkla kavruluyordu. Yaratılış Kitabı’nın sosyal bir mesajı vardı demek istiyorum.
Kutsal Kitap'taki yalın yaratılış resmi, on yedinci yüzyıl sonlarında inandırıcılığını yitirmeye başladı.
Allah insanları kendine ve göndereceği dinlere muhtaç yaratmıştır; insan fıtratı buna göre tasarımlıdır.
Türkiye’deki mantık arasında çok büyük fark var. 1.400 yıldır dini kuralları hiçbir reforma tabi tutmadan kabul eden bir toplumda, evrimi batı mantığıyla kitlelere anlatmaya çalışırsanız başarılı olamazsınız. Yaratılış kuramı, tanrısal kelam olarak toplumu etkisi altına almış vaziyette. Nitekim üniversitelerde yapılan bir araştırmaya göre; öğrencilerin yüzde 70’i evrime inanmıyor, yüzde 20’si yetersiz buluyor; ancak yüzde beşi inanıyor.
Türk halkı, Kuran’ı Türkçe olarak okuyup öğrenebilme olanağına, ancak laik cumhuriyet döneminde sahip olabilmiştir.
Yüksek komutanlar, tüsiad ve Deniz Baykal, akepe'yi çağırdılar. Kuran, İsrael ve Amerika'dır. Bunları çok önceden haber vermiş olduğum ortadadır.
Resmi tarih din'dir.Üniversite kürsülerinde ve cami minber'lerinde okunuyor ve okutuluyor.Hutbe'dir.