Bilincin evrimi, geniş bir yelpazede fırsatlar ve gelişim için neredeyse sınırsız seçenek sunan bir oyun alanı gerektirir.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsanların evrimi, yalnızca savaşlarının genel toplamı olarak görülemez; aynı zamanda insan zihninin evrimi ve insan bilincinin gelişimi ile tanımlanır.
Rahim içi dönem filogenetik evrimin, bebeklikle çocukluk dönemiyse kültürel evrimin tekrarıdır.
İnsanın tıbbi araçlarla kendine müdahalesi doğal gelişiminin çok yavaşlamış olmasından ve fakat hala gelişmeye ihtiyaç duymasından kaynaklanır, bir çeşit yapay evrimin içindeyiz yani.
Bilinçle kavradığımız ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hiçbir ilgisi olmayan gizli kalmış duygusal izlenimlere kıyasla hayatımız üzerindeki etkisi ne kadar az.
Belki de bir hayvan türü olarak, hayvanlar arasında bizim en büyük farklılığımız evrime karşı kararlar alabilme kapasitemizdir.
Evren bu haliyle hep yoktu. Ve durmadan gelişiyor. Evrim geçiriyor. Ve bu evren hep daha çok karmaşıklık yönünde...
Beynimiz, hazır, bitmiş bir şekilde gökten düşmedi. Bakınca anlaşılıyor bu. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce, yavaş yavaş kendi varlığının bilincine varmaya başlarken, en azından 1 milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı... Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı...
İlkel toplumlarda bilinç aramak, okul öncesi bebek ve çocuklardan akıllı davranış beklemek gibi bir şey olur.
Dünya tarihi, özgürlük bilinçliğinin gelişmesinden başka bir şey değildir.
İnsan gelişimi evrimseldir ve bu nedenle hatalar ve hatalar kaçınılmazdır. Tek gerçek trajedi yaşlanmak ama daha akıllı olmaktır.
Dinler insanlığın bilinç düzeyi ile beraber evrildiler. Bilinç ilerlemeye devam etti, Din ise saplanıp kaldı. İnsanlığın geleceğinde din yok!
'Tek başına kendimi ne kadar geliştiririm' değil. 'Kendi başıma başkasını nasıl geliştiririm' ilke budur.