Benzer Sözler

Algı ile hafıza arasında bir yol vardır, bu yol sinirsel döngülerdeki zayıflık ya da taşınacak malzemedeki büyüklük nedeniyle tamamlanamazsa algılananlar yan yola saparak bilinçaltına düşer, dolu bilinçaltı bu nedenle kötü yol demektir; bu yolda algının çok hızlı ya da çok yavaş iletilmesi bildiğimiz bütün nevroz çeşitlerine bir temel verir.

Beynimiz, hazır, bitmiş bir şekilde gökten düşmedi. Bakınca anlaşılıyor bu. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce, yavaş yavaş kendi varlığının bilincine varmaya başlarken, en azından 1 milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı... Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı...

Kimin gerçek anlamda muhalif, kimin ise sistem içi, onun bir parçası olarak muhalif görünümünde olduğunu algılamak da giderek zorlaşıyor. Şuna benziyor; bir kapıyı açıp başka bir odaya giriyorsun ve evden çıktığını sanıyorsun, ama yine aynı evdesin, yalnızca oda değiştiriyorsun. Çünkü o evden çıkmak kolay değil. İşte o evin kapısında 'sistem' yazıyor.

İnsanoğlunun yaşamı iyi ve kötü arasındaki ebedi mücadeleden oluşmuştur. İyilik potansiyeli ne kadar artarsa kötülük kuvvetleri de o kadar güçlenir. Kötü denilen mevhum aslında bir yanılsamadır. İnsanoğlu kötüyü gördükçe ve ona inandıkça kötüyü gerçek kılar. İnsanoğlu karşısındaki kişide kötü bir şey görürse onun bilinci de bu gerçeği onun dünyası için yaratır. Bu yüzden herkes bir diğerinde olan sadece iyi yönleri görebilmeli, kötüleri göremeyecek hale gelmelidir. Bu tabii ki görmezden gelmeli anlamına alınmamalıdır. İyiliğin gerçeği ile kendi kendine teyit edebildiği kötülük arasındaki farkı görmeye çalışmalıdır.

Fiziksel objelerin aslında kendilerinden gerçekliklerinin olmadığını öğretiyorum, bunların ancak zihnin ürünleri olduğunu söylüyorum, aslında hepsi bir hayaldir. Bunların duyularla algılandığı ve ayırt edildiği doğrudur fakat aslında diğer yandan hiçbirinin kendiliğinden kendi doğaları, gerçeklikleri yoktur. Onlar gerçekte görülmüyorlar ama zihin tarafından ‘tasarımlanıyorlar’. Bir bakıma kavranabiliyorlar ama bir bakıma da gerçekte kavranamıyorlar.

Liste
Yükleniyor…