Bilimde hatalar her zaman doğrulardan önce gelir.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kendi düzeltmelerini içinde patlayacak gibi tohumlarla barındıran hata meyvesini her zaman yeğlerim ben.Kısır doğrularınız sizin olsun.
Her çeşit hata yapacaksınız. Ancak cömert ve doğru olduğunuz ve ayrıca ateşli olduğunuz sürece, dünyaya zarar veremezsiniz.
Bir hipoteze yaratıcısı dışında kimse inanmaz ama deneyi yapan dışında herkes bir deneye inanır.
Beynin farklı yerlerini istediğimiz gibi uyarabilseydik, hiçbir deneyim yaşamamış olsalar bile dünün bebeklerinden bugünün erişkinlerini yaratabilirdik.
Süpersicim kuramcıları, kuram ile deney arasındaki geleneksel karşılaşma, yüzleşme yerine, bir iç uyumun, zarafet, benzersizlik ve güzelliğin hakikati tanımladığı bir iç uyumun peşinden gidiyor. Bu kuramın var oluşu, büyülü rastlantılara, mucizevi birbirini iptal etmelere ve görünürde birbiriyle ilgisiz olan (muhtemelen de keşfedilmemiş) matematik alanları arasındaki ilişkilere dayanıyor. Bu özellikler, süpersicimlerin gerçekliğini kabul etmenin gerekçesi olabilir mi? Matematik ve estetik, salt deneyin yerini tutup onu aşabilir mi?
Doğru, gerekliğin bir kopyası değildir ama, bilim ve insanlığın binlerce yıllık deneyimi göstermektedir ki, doğru nesneldir. Doğru, nesnel olarak var olan dünyayı yansıtır ve içeriği, kişinin bilincine bağlı değildir.
Bilim tarihinden öğrendiğimize göre, sayısız hata nedeniyle, koskoca devirler dahi hastalanabilmişlerdir.
Bilim, doğrudan deney üzerine kurulmuş ifadelerden oluşan bir sistemdir ve deneysel doğrulama yolu ile denetlenir. Bilimde doğrulama, tekli ifadeler değil bu tür ifadelerin bütün bir sistemi ya da bir alt sistemidir.
Büyük bilim insanları belirsizliği çok iyi tolere eder. Hataları ve kusurları fark edecek kadar şüphe duyuyorlar, böylece öne çıkıp yeni ikame teorisini yaratabiliyorlar.
Bilim yolu, akıl yolu öyle kolayına açılıvermemiş, uzun bir zamanın geçmesi gerekmiştir. Bu gerçeği algılayan din adamları gelişen insan zekasının önüne engeller koyarak kendi varlıklarını sürdürmeye çalışmışlardır.
Uzayın bilinmezlerine ulaşmak, "bilgi çağında devrim yapmak" için, sadece uygar olmak yeter.
Çocuklarımızı bilim adamı olmaya, bilim ve teknolojiyle onları geliştirmekle ilgilenmeye sevk etmeliyiz. Şimdi teşvikler var. Türkiye'de aileler, çocuklar ya popçu olsun ya topçu olsun diye uğraşıyorlar. Niye? Para orada. Ya popçu olacaksın ya topçu. Memlekete popçu da lazım topçu da lazım. Ama bilim adamı, teknoloji lazım değil mi? Ne olacak? Bu bilim işlerini kim yapacak? Teknolojiyi kim geliştirecek? Hep başkasının buluşlarını, hep başkasının icatlarını yüksek paralar verip kullanmakla mı meşgul olacağız? Bilim adamı olmaya, teknoloji geliştirmeye de teşvik etmemiz, destek vermemiz, cesaretlendirmemiz lazım.