- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Beş on budalayla birlikte özgürlük, akıl, bilim, memleket gerçekleri diye suda havan dövüp durduk. Ne kadar hata ettiğimizi anlamaya başlıyorum. Birkaç cafcaflı tefsir ve 'dinimiz neden elden gitti' sorusuna ilericileri batıran cevaplar vermek, elimizi öpmek için koşanların kuyruğunu caddelere taşıyacaktı. Bizden sonrakiler bu hataya düşmemelidir.
Dünyada Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler içinde bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik, uygarlık ve çağdaşlık konusunda en önde gelen Türkiye’mizin inançlarını en mutlu biçimde yaşayanların ülkesi olduğunu yadsıyamayız. Bu ülkelerden hiçbirisinden demokrasi ve insan hakları Türkiye’deki ölçüde yaşanmamaktadır. Daha anayasası olmayanlar vardır.
Bir hipoteze yaratıcısı dışında kimse inanmaz ama deneyi yapan dışında herkes bir deneye inanır.
“Özgürlük” gösterişli bir kelimedir; fakat özgür ticaret adı altında en acımasız savaşlar gerçekleşmiştir. “Özgür iş” adı altında köpek gibi çalışanlar soyulmuştur. “Eleştiri özgürlüğü” terimi de aynı kalıtımsal yanlışlıkla yoğrulmuştur. İleri seviyedeki bilime sahip olduklarına gerçekten inananlar, yeni fikirlerin eskiyle yan yana varlığını sürdürmesi için özgürlük talep etmezlerdi, bunun yerine yenilerin eskilerin yerini almasını talep ederlerdi.
Son zamanlarda, teologlar ve teist bilim insanları, yüce bir varlığa olan inançlarına destek arayışında yüzlerini bilime döndü.
Bilim, gerçeğe olan bağlılığını değiştirmeyecek. Sadece dinin saçmalığa olan bağlılığını değiştirmesini umabiliriz.
Aydınlanmış entelektüel ahlakın vazgeçilemez koşulu, tüm inançları, hatta bilimin mutlak gerçek dediklerini de eleştiriye tabi tutmaktan geçer.
Küfür de, 'tehdit' de yüreksizliğin, tükenmişliğin ürünüdür. Ve boşunadır. 'Tabu'lar üzerine gidiş sürecek, şimdiye dek 'yalan'larla örtülegelmiş, karanlıklarda -güçlülerin yararına- saklanagelmiş ne denli 'mesail-i müstetire (gizli-saklı din konuları) varsa, bir bir ortaya dökülüp sergilenecektir. Buna kimsenin kuşkusu olmasın. Daha güzel bir dünyanın, ışıklı dünyanın, özgürlüklerin, insan aklı ve bilimin tüm boyutlarıyla geçerli olduğu bir dünyanın kurulması için bu tür çabalar, su kadar, hava kadar gereklidir. Ve şu da unutulmamalı ki, bunun, korkulagelen, ürkülegelen 'izm'lerle de hiçbir ilgisi yoktur.
Daha özgür bir dünyanın kurulabilmesi için de tabuların yıkılması gerekli. Her türlü tabu yıkılmalı. En başta da dinlerden, inançlardan kaynağını alan tabular...
Hükûmetin yasal güçleri daima birilerine zarar verici niteliktedir. Oysa komşumun "yirmi tane Tanrı var", ya da "hiç Tanrı yok" demesinin bana bir zararı yok. Komşum benim ne cebimden para çalar, ne de bacağımı kırar.
Bilimi anlamaya başlamadan önce, Tanrı'nın evreni yarattığına inanmamız doğaldı. Fakat artık, bilim çok daha ikna edici bir açıklama sunuyor. 'Tanrı'nın aklını okuyabileceğiz' sözüyle kastettiğim şayet bir Tanrı söz konusu olsaydı, ki yok, bu Tanrı'nın bileceği her şeyi bilebileceğimizdi. Ben ateistim.
Tanrım, gözlerimi bulandırma ve telaş içine sokma! Tanrım, bana bütün hilelere, gösterişli işlere, yarım yamalak yapılan ve tamamlanmayan işlere karşı sessiz ve dinmeyen bir öfke ver! Tanrım, hesapladığım sonuçlar gözlemlediğim sonuçlara uyana ya da yüce bir sevinç içinde kendi hatamı keşfedip üstüne gidene kadar, ne uyku yüzü göreceğim ne de övgüleri kabul edeceğim bir huzursuzluk ver! Tanrım, bana Tanrı'ya inanmama kudreti ver!
Elde ettiğimiz başarıların peygamber veya tanrıların başarılarıyla boy ölçüşebileceğini zannetmiyorum. Nitekim Meryem Ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla.
Bilim önceden görülmeyen yetkinleştirmelere elverişli olduğu halde, dinsel dünya görüşü öyle değildir; bu anlayış başlıca bölümlerinde değişmez kalmaktadır; eğer yanlışsa hep öyle kalacaktır. Her zaman bizim dış dünya karşısındaki bağımsızlığımızı anlamaya bilim girişecektir; din ise gücünü bizim içgüdüsel isteklerimızi karşılamak olgusundan alan bir yanılsamadır.
Bilim ve din arasındaki fark, birincisinin gizemlerden kurtulmak isterken, ikincisinin onlara tapmasıdır.
Allah'a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsan boynuna zincir atan, takan eşyadan ve öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi ve eşyadan insanı ancak Allah kurtarır. Yani insanı ancak Allah özgür kılar.
İnançlara saygıyı” ben savunmadım. Savunmam da. ‘İnsana saygıyı' savunurum. Bunun doğal ve mantiki uzantısı olarak, özgürlüğü savunurum. İstediğine inanma ve istediğin gibi olma özgürlüğünü savunurum. Hata yapma özgürlüğünü savunurum. Saçmalama özgürlüğünü savunurum. Bunu kusmaya çalışan kim olursa olsun karşı çıkarım. Eğer devletse, meşruiyetini kaybetmiş bir şer örgütü olduğuna düşünürüm. Ama batıl inanca, yanlış düşünceye neden saygı duyayım ki?