Ben zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
“Ben belli imkânlara sahibim, Kolej’de okuyorum, İsviçre’de, Fransa’da yüksek tahsil görüyorum; benden çok daha fazla yetenekli olan ve bu tür bir tahsilden çok daha fazla fayda sağlayabilecek kimseler bunu yapamıyor,” diyerek bir eşitsizliğin varlığını ve bu eşitsizliğe karşı olmak gerektiğini, çok küçük yaşlarımda hissettim.
Kadın fuhuşu büyük ölçüde resmi genelevlerle sınırlıdır. Diğer yandan erkek fahişeler ortalıkta cirit atarlar.
Rusya vatandaşlarına seslenmek istiyorum: Batı'nın değerlerini istiyor muyuz? Anne ve baba yerine, ebeveyn 1 ve ebeveyn 2 mi gelsin? Çocuklarımızın cinsiyeti belli olmasın mı? Birileri istiyor diye cinsiyetlerini mi değiştirsinler? Geleneklerimizden ve değerlerimizden vazgeçip, bunu kabul etmemizi istiyorlar.
Neden Hakkari’yi ve Muş’u, en güzel toprakları öylece bırakmışız, ilgi göstermemişiz? Oraların koşulları da İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi olsaydı, oradaki insanlar da başka şeylere ilgi göstermeyecekti. Bugün de yapılması gereken şey budur.
Kendi bildiğimi okuyup da başkalarını kendi bildiklerini okuduklarına ikna etmek, erkekte ender rastlanan bir şeydir. Kadınlarda ise kaş kadar yaygın görülür.
İnsanda iki temel fark vardır: cinsiyet ve kuşak farkı, diğer farklar bu ikisi üzerine bina edilir.
Dişinin yumurtası azdır, o yüzden en iyi erkeğe mecburdur, erkeğin spermi ise çoktur en kötü dişiyle de olsa kaybedeceği yoktur.
Otuz yılımı kadın psikolojisini incelemeye ayırmama karşın hala şu büyük sorunun yanıtını bulamadım: “Peki ama şu kadınlar gerçekten ne istiyorlar?”
Hem psikolojik hem de biyolojik anlamda, insanlarda ne saf bir erkeksilik ne de saf bir kadınsılık vardır.
Kadınlar, tabiatları gereği ilk çocukluk dönemimizin bakıcıları ve mürebbiyeleri gibi davranmaya yatkındırlar (onlar bu işler için biçilmiş kaftandırlar), bunun tek nedeni kendilerinin çocuksu, uçarı ve kısa-dar görüşlü olmalarıdır- tek kelimeyle onlar bütün hayatları boyunca koca çocuklardır, çocuk ile gerçek anlamda bir insan olan yetişkin erkek arasında bir orta nokta, bir ara merhaledirler.
Kadınlar, herhangi bir konuda dikkate değer bir yeteneğe sahip olabilirler fakat bir dahi olamazlar.
İkiyüzlülük yahut riyakarlık kadınlarda doğuştandır ve neredeyse kurnaz kadının olduğu kadar ahmakların da ayırt edici özelliğidir. Bundan ötürü, saldırıya uğradıklarında savunma silahlarına müracaat eden hayvanlar için bu durum ne kadar doğal ise, kadınların da her fırsatta ve vesileyle bundan yararlanmaları o kadar tabiidir ve bundan yararlanırlarken belli bir ölçüde haklarını kullanmaktan başka bir şey yapmadıkları düşüncesi içerisindedirler. Bu sebeple mükemmelen dürüst ve güvenilir, ikiyüzlülüğe yahut riyakarlığa yüz vermeyecek bir kadın belki de tasavvur edilemez.