Ben yalancı doğmuşum.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. Çünkü olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar...
Tanrılar hakkında konuşuyorum, ben ateistim. Ama ben de bir sanatçıyım ve bu nedenle bir yalancıyım. Söylediğim her şeye güvenmeyin. Doğruyu söylüyorum.
Ben siyasetçi değilim ki. Müzisyenim. Eğer siyaset yapmak isteseydim milletvekili olurdum.
Ahlak ve temiz adetler ve faziletlerin bir kısmı kendiliğinden gitti, bir kısmını da bilerek ben terke mecbur oldum. Yalan da söyledim.
Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti: "Eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin." Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım...
Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti: "Eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin." Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım...
Tatlıyım ama güzel değilim. Günahkarım ama şeytan değilim. İyi biriyim ama melek değilim.
Ben reddedilmiş, itilip kakılmış bir çocuk olmasaydım muhtemelen bir rock yıldızına dönüşüp, bu duyguyu topluma yöneltmek istemezdim. Hristiyan okuluna gitmemiş olsaydım bu kadar tepki gösterip bugün inandığım şeyler konusunda bu kadar açık fikirli olmayabilirdim. Bunlar bugün benim sahnedeki performansımı çok kesin hatlarla etkiledi.
Gözlerini kaçırarak "seni hiç sevmiyorum" demekle gözlerinin içine bakarak "seni çok seviyorum" demek aynı şeylerdir.
1959′da ilk hikâyelerim Hallaç’ta Sait Faik ve Beckett etkisinde kalacağım korkusuyla epeyi bocalamışımdır. Birilerine benzemeyi, onları taklit etmeyi, kendi benliğimi bulmadan başkalarının açtığı yoldan arz-ı endam etmeyi bir çeşit hak yemek saydığımdan onların adını anmadan çıkaramazdım kitabımı.
İlk duygum, ‘isyan’dı. Bize yalan söylendiğini öğrendiğimde, tarihin beni de bu kadar ilgilendiren bir dilimine ilişkin gerçeklerin bizden saklandığı için kuvvetli bir öfke ve yalanlar karşısında isyan. Sokaga çıkıp ‘bize yalan söylüyorlar’ diye bas bas bağırmak istedim.
Otuz yaşındayım, kendime yalan söyleyip bunu da onur sayabileceğim yaşı beş yıl geçtim.