Ben sizden de değilim, diğerlerinden de. Ben, ölüme dair yemin etmeyenlerden, tehdit savurmayanlardan, dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım. Ben hâlâ şiir okuyanlardanım.
- Henüz kategori yok.
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
-
Kanal D Canlı Yayın ve Arka Sokaklar Son Bölüm İzleme …08.11.2025
-
Sunderland, Arsenal'in Gol Yememe Serisini Sonlandırdı…08.11.2025
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yetenekli insanların kişisel özgünlüklerinden vazgeçmeleri, Tanrı'nın bir hizmetçiye dönüşmesine benzer.
Doğrudur. Eğer "kendi olmak" istemek, sürüden ayrılıp bir birey olmak, kendini bir sanat yapıtı yoluyla var etmek, kral çıplak demek bir ruh hastalığıysa, Fikret Muallâ da bir ruh , bir akıl hastasıydı.
Kim olursanız olun ve ne düşünürseniz düşünün. Ben sizin duymayı arzu ettiklerinizi duyacağınız kişi değilim. Bu kendim için de geçerli.
Bizim gibi bir yaştaki kişinin özgür olabilmesi için kişi bir otorite duruşu içinde olmalıdır.
Ben bir politikacı değilim ve benim politik kesinliklerim yoktur. Ben bir bireyim ve özgürlüğe inanırım. İşte benim politik görüşümün tümü budur. Diğer yandan ben, aşırı bir vatansever de değilim. Aşırı vatanseverlik Hitleriliğe götürür. Ve biz ondan dersimizi aldık. Ben bir devrim yapmak istemiyorum. Ben sadece birkaç film daha yapmak istiyorum.
Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.
Eylülist Rejim, en büyük ve en kolay başarısını sanat ve edebiyat alanında kazandı. Çok kısa bir zamanda ve gerekli fiyatın binde birini bile ödemeden, Türk sanatının sorunsalını, biçemini, biçimini, baş aktör ve aktrislerini değiştirmede .ok büyük başarı elde etti.
Bir bütün olarak sanat ve özellikle edebiyat, artık yalnızca ideolojik bir silâhtır. Artık ülkemizde edebiyat, insanımızı geliştirmek için değil sakatlamak amacıyla kullanılan, yüceltmeye değil alçaltmaya ve tüm estetik kabiliyetlerini ortadan kaldırmaya yönelen acımasız bir silâh olmuştur; insafsız bir ideolojik ay
dgıttır. Edebiyat, artık estetik özüne çok yabancıdır; bu bir iş ise yapanı da, yaban yapmaktadır. Emperyalist dünya, bozanın mutlaka bozulduğu bir dünyadır; artık bozulmadan bozamıyorlar.
Fikir, sanat, eğitim, sanayi, tarım, adalet. Her konuda müthiş bir sefalet içindeyiz. Elimizde duble yollar, AVM'ler ve lüks rezidanslardan başka bir şey kalmadı..!
Bu memlekette; tıpta, mühendislikte hatta resim ve tercümede bile reform, askerlerden başlıyor.
Sözkonusu operaysa, hayatın tadını çıkarmak için Verdi’yi, Puccini’yi ve Mozart’ı tercih edenlerdenim.