Kendine güvenen herkes dünyayı yönetebilir.

Nüfuzu dayaktan daha zayıf olan bir "vali" oturduğu makama layık değildir.

Herkesi dinlerim ama kendi doğru bildiğimi yaparım.

Ben savaş çıktığında ata binmeyeceğim. Ben ata bindiğimde savaş çıkacak.

Güçlü olmak, bir hanımefendi olmak gibidir. Eğer birine öyle olduğunuzu söylerseniz, değilsinizdir.

Bakanlarımın ne kadar konuştuğu önemli değil, yeter ki dediğimi yapsınlar.

Büyük insanlar, otorite yerine nüfuz sahibi olsalar bile, neredeyse her zaman kötü insanlardır.

Kendine güvenen herkes dünyayı yönetebilir.

Ben sadece Tanrı ve tarihe karşı sorumluyum.

Nasıl gökyüzüne iki güneş sığmazsa, yeryüzüne de iki önder sığmaz.

Bir gün soğanı bile ağlatacağım.

Okul müdürü etrafında bir huşu atmosferi yaratmalı ve kendi mükemmelliği karşısında hayretlere düşmüş bir edayla yürümeli.

Birey, devlet’le pazarlık edemezdi. Devlet güçten başka bir para tanımaz: Üstelik parayı da kendisi basar.

Kadın olmam beni daha güçsüz bir lider yapmaz. Generaller tetiği çekebilir ama kadınlar çekemez diye bir şey yok. Gerektiğinde tetiği çekmekte tereddüt etmem.

Ey Türk! Onlar senin aklını devşirmeden sen aklını devşir. Çoklar diye korkma, azız diye çekinme.

Komuta edemediğim 10.000 adamım olacağına, komutam altında olan 10 adamım olmasını tercih ederim.

Saygınlık, dilenciler üzerinde otoritesini uygulamakla değil, zengin ve mutlu insanları yönetebilmekle sağlanır.

Ortaçağ'da olduğu gibi bugün de krala doğruyu söyleyebilecek tek insan sarayın budalasıdır.

Çocuğun başını ve hayvanın sırtını kayıtsızca okşamanın anlamı şudur: Bu el yok edebilir.

Bu hemen hemen bütün devrimlerin sırrı ve liderlerinin trajik yazgısıdır: Hiçbiri kan sevmez ancak kan dökmek zorunda kalırlar.