Ben Donald Trump'ı (Twitter'dan) yasaklamanın doğru olmadığını düşünüyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız. Evet evet hepsini, efendim işte uluslararası camia şöyle der, böyle der, hiç beni ilgilendirmiyor.
Size çok değil iki yıl evvel böyle bir şey yazsam, gülerdiniz muhtemelen. Bir sosyal iletişim ağı, ABD Başkanı’nı susturabilecek güce sahip olabilir miydi? Evet, oldu... ‘’Bilgiye hükmeden dünyaya hükmeder’’ sözü bir kez daha içerik kazanıyor. 70 milyon üzerinde oy alan bir adamın cümleleri buharlaştırılıyor, yok oluyor... ABD Başkanına üzüldüğüm için yazmıyorum bu yazıyı, dünyanın anasını ağlatan bir süper güce bunu yapabilen hiper gücün, dünyaya neler yapabileceğinden, neye mal olabileceğinden söz etmek istiyorum. Dijital imparatorluklar çağı hakkındaki sezgilerim doğrusunu isterseniz pek parlak değil...
Twitter'da kafama göre yazar, kafama göre silerim. Hayatımda profesyonel desteğe hiç ihtiyacım olmadı. Düşüncelerimi yazmak konusunda yeterince profesyonelim. Yazdığımı yayına verdikten 5 dakika sonra sildiğim de olur; maksat gönüller coşsun. Yazdığımı yayına verdikten sonra hiç silmediğim de olur; maksat gönüller doysun.
İngiltere özgür bir ülke değil; ifade özgürlüğü yok. ALF hakkındaki pek çok haber, otoritelerce engelleniyor.
İsterdim. Denerdim daha doğrusu ama gazeteler benim yazdığım yazıları yayınlayamaz. Güçleri yetmez. Gazeteciler şu an özgür değil.
Bir görüşün ifadesini susturmanın tuhaf kötülüğü, insan ırkını soyuyor olması; mevcut neslin yanı sıra gelecek nesiller; görüşten muhalefet edenler, hala onu tutanlardan daha fazla. Eğer görüş doğruysa, hakikat için hata değiştirme fırsatından mahrum kalırlar: yanlışsa, kaybederler, neredeyse büyük bir fayda olan şey, hatayla çarpışmasıyla üretilen daha net algı ve gerçeğin daha canlı izlenimi.
Bilet paramı ödemek isteyenler twitçiler lüften 22 Temmuz (2016) 12 Ağustos (2016) arasında DC-İstanbul için bir bilet alın? Emailimi biliyorsunuz. -- (14 Mart 2016'da attığı Tweet)
Adı konsa "diktatörlük" derdim sansürlemeye, Serbest olsaydı zaten etmezdim küfür hiç kimseye,
İnsanlar uygar oldukları müddetçe en güzel soruları soramazlar, çocuk oldukları müddetçe en güzel sorulara koşarlar, kafalarında menedici bir kural veya sansür yoktur.
Lenin'in Oblomov'u yüzeysel değerlendirmesinden sonra Sovyetler'in de Kafka'yı ve metamorfoz'unu sansür etmesi büyük bir talihsizliktir; talihsizliğimiz yüksek otoriteden kaynaklanıyordu. Gerçi Oblomov'dan sonra Dönüşüm'ü yazmak çok zor değildir; fakat yine de Kafka'nın yazıcılığı, insanı iten bu uzun öyküyü elimizden bırakmamızı önleyebilmektedir. Kafka, tekellerle birlikte, insanın nasıl hamam böceğine transforme oluşunu yazıyordu.
Twitter'da kafama göre yazar, kafama göre silerim. Hayatımda profesyonel desteğe hiç ihtiyacım olmadı. Düşüncelerimi yazmak konusunda yeterince profesyonelim. Yazdığımı yayına verdikten 5 dakika sonra sildiğim de olur; maksat gönüller coşsun. Yazdığımı yayına verdikten sonra hiç silmediğim de olur; maksat gönüller doysun.
5 sene önce hoşlandığım bir kız ile aynı ortamda bulunmak için gitara yazıldım. O sıralar aklımda hiç şarkı söylemek yoktu. Ailemi zorla ikna edip yazıldım. Heyecanla kursa gittim bir baktım, kız mezun olmuş. Meğer kızın sosyal medyadan 9 ayki gönderilerine bakıyormuşum, haberim yokmuş. 1 ay içinde gitar çaldım ve şarkı söylemeye başladım. Bizim yıl sonu gösterilerimiz oluyordu, onlara katıldım ve herkes sesimi beğendi. Konserler vermeye devam ettim, sosyal medyada paylaşımlar yaptım. Büyük bir kitle yakaladım ve artık başkalarının şarkılarını söylemek yerine, insanlar benim şarkılarımı söylesin dedim. "Gece Gölgenin Ardından Bak" şarkısını çıkarttım ve çok güzel de gidiyor şu an.
Türkiye’nin başını çektiği hareket, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla Amerika’ya tarihi bir ders verdi ve dünyanın ABD’den büyük olduğunu Donald Trump’un burnunu sürte sürte gösterdi.