Ben bir faniyim ve insanların davalarını fanilere bağlamaması gerekir. Bu sebeple, bu benim değil milletin davasıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kendini Allah ve Resulü'nün davasına adamış, sırf Allah rızası için canını, malını ve mevkiini, din ve devleti, müllk ve milleti için fedaya hazır, şanlı, mukaddes, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde döğüşen, nefsini düşünmeyen ve ülküsüne fani olmuş yiğitlerdir. Onlar büyük ve şanlı tarihimizin doğurduğu, Allah ve Resulü'nün hizmetine sunulmuş ve küfrün bütün oyunlarını bozan, cesaretini kıran, yolunu kesen kadrolardır. Bunlar Mümin'lere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu ve zorlu, Allah yolunda savaşanları kınayanların kınamasına aldırmayan yiğitlerdir. Bu nesil Allah’ın İslam alemine ihsanıdır.
Sadece bir kişi tarafından kurtarılabilen ve bu şekilde kurtulmak isteyen bir millet, kırbaçlanmayı hak eder!
Kendisine şef ve önder arayan Müslüman Türk, çocuğu eğer kendine irade kuvveti varsa, onu tarihte ve toprağın altında bulacaktır.
On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çekilmiş, şerefli bir felaket olarak sayıyorum.
Büyük bir millet, sorumluluklardan vazgeçemez. Bugün terk edilen sorumluluklar, yarın daha şiddetli krizler olarak geri döner.
Genellikle siyasi, iktisadi, askeri, sosyal ve kültürel alanda temayüz eden insanların hayat hikâyeleri dikkatimizi çeker; onlara ilişkin biyografik ve monografik eserler yazılır, belgeseller hazırlanır, anma geceleri tertip edilir. Onlar toplumun öncüleri ve önderleridir; öyle varsayılır… O sözünü ettiğim kesimin içindeki kifayetsiz muhterisleri, sahte kahramanları ve miras yedileri şöyle kenara çıkarırsanız, geride kalanlar hakikaten “öncü” , “önder“ ve “model şahsiyetler”dir. Halkımızın tavsifiyle söyleyeyim, onlar “büyük adamlar”dır… Milletler, bu büyük adamların üzerinden dönemin tarihini tanır, günü anlar ve yarını anlamlandırırlar.
Bakın Tayyip Bey hakkımda dava açtı, mahkemeye bir klasör verdim. Bu,bir yeni kitabımın içinde bir kitaptır. Ben 'türkiye bir diktatöryadır' diyorum. Ama tayyip bey diktatör değildir,o yüzden Şarlo'dan bahsediyorum. Tayyip Bey'in hiçbir işle ilgisi yok,pazarlamadan gayrı. Diktatör değildir,pazarlamacıdır. Ülke pazarlamacısıdır;memaliki satıyorlar.
Bilirsiniz ki, ulusların önderleri sayılanlar, onlara egemen kesilir, ileri gelenleri de onlara ağırlıklarını hissettirirler. Sizin aranızda böyle olmayacak. Aranızda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkârı olsun. Aranızda birinci olmak isteyen, hepinizin kulu olsun. Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.
Çocuklarına hırsızlığın kötü bir şey olduğunu dahi öğretememiş bir milletin, ‘medeniyet’ iddiası safsatadır.
Politika ise gerçekten zor ve yaratıcı bir sanat; kötü politikacı ise kötü bir büyücü çırağı gibi onulmaz sorunlar yaratıyor.
Biz modern bir dünyada muasır medeniyeti hem benimsemek, hem de onunla kavga ederek tarihimizi ve kimliğimizi korumak zorunda olan bir milletiz.
Ülkemin saraylarında kaç beyinsiz izledim, komikti sözleri. Yapay mitingleri, kâğıda bağlı kalarak halka seslenişleri, egzotik vaatlerinde bir gramsız gerçeği.
Millet ve memleket için hayırlı bir iş yaptınız. Büyük bir iş yaptınız. Asıl ben, muvaffakiyetiniz için sizin emrinizdeyim Paşa hazretleri.
Gayri meşru baskı rejimine girmiş olan idarelerin hepsi böyle söylemişlerdir. Siz de öyle diyorsunuz fakat muvaffak olamayacaksınız. Syngman Rhee (Kore eski Cumhurreisi) kurtuldu mu? Üstelik onun ordusu, memuru, polisi elindeydi. Halbuki sizin elinizde ne ordu var, ne memur, ne üniversite, hatta ne de polis... 'Meclis Tahkikatı' önergenizin gerekçesi diyor ki: Memura itimat etmiyoruz, tahkik edeceğiz. Orduya itimat etmiyoruz, tahkik edeceğiz. Bizim görüşümüz ise farklıdır. Baskı tertipçileri bilsinler ki Türk milleti, Kore milletinden daha az haysiyetli değildir.