Ben başkasının onlar ne olursa olsun içine o kadar çok iş koyduğunuzda görmek demek ... Bu bana ilham veriyor. Babam, o çok yapar. Gerçekten kadar bakmak bir aktör Johnny Depp olduğunu. Onun şeyler koyar iş miktarı, o Bence böyle muhteşem bir aktör!
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsanları düşünmeye sevk etmek her zaman iyidir. Bir bakış açınız yoksa insanlar için ilham kaynağı ya da rol modeli olamazsınız.
Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben. Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım. İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi. İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek! Hep taarruz var. Hep zarar muharrebelerime katıl bak, kolay mı, zormu hayatım. Ummadığım taşlar başımı yarar, budur maruzatım. Ey zaat-ı pâkım, sübhâniyem; ilhâmına muhtâcım. Dayanmak davranmaktan zor!
Bataklığı kurutmak, sıtmalıya kinin rejimi yaptırmak, trahomlunun gözüne ilaç damlatmak, okul binasını yapmak, yaralının yarasını sarmak, gebeye çocuğunu doğurtmak, pulluğun nasıl kullanılacağını veya tamir edileceğini öğretmek, bozuk köprüyü yapmak, ıslah edilmiş tohumu tarlaya saçmak, fidan dikerek onu büyütmek ve step köylüsünün ‘dal’ diye adlandırdığı ağacı hakikaten ağaç haline getirmek; ulemanın (alimin) işi değil, kahraman teknisyenler ordusunun işidir. O (köylü), bu kahramanları kendi içinden yetiştirmeğe mahkum. Bütün felaketlere katlanarak, ıstırabı zehir gibi yutarak çalışan ve başlarının üstünde şereflerle örülü birer taç taşıyan bu kahramanlar köyü dile getirecekler. O zaman yeni sesler duyacağız. Bu seslerden ürkmeden onları dinlemek lazımdır. Köyden yeni renk ve seda getirenleri saygı ile karşılamak gerekir.”
Ani başarılar hem pek azdır, hem de tesadüflerin getirdiği başarılardır. Başarı sabırla ve sürekli çalışmayla elde edilir.
Her iş belirli koşullar altında yapılır. Koşullar olumsuz olsa da kişi bu koşulları yene yene işi başarır.
Sâlik, varidat ve ilhamlarını anlatmamalıdır. Bu, hem varidatın tesirini azaltır hem de onun Hakk’a karşı sadakatine mani olur.
İçimde bir şeyleri kıpırdatacak durumları zihnim kaydediyor. Belirlenmiş bir zamanda masa başında çalışmak yöntemim değil.