Bazıları, hükümeti kurmak için kanatta bekleyen yeterli vegan sosyalistlerin olmadığını savunuyor. Tabii ki yok.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Vegan olmak ahlaki bir zorunluluktur. Fakat Hayvan Soykırımı'nı durdurmakla ilgisi yok. Hayvan Holokostu, her yıl mezbahalarda 60 milyardan fazla hayvan olduğunu iddia ediyor. Kurbanlardan sadece birini kurtarmıyoruz.
Biraz tarih biliyorum, bana göre Deli İbrahim'den sonra Türkiye'de hükümet etmeye gelmiş en bilgisiz kimsedir. Sabri Ülker'in bisküvi kutularını saymayı bilebiliyor
Lenin, güçsüz Rusya sosyalizmi ile güçlü Rusya devrimci demokratlarını birleştirip, mucizevi yollarla iktidara götüren kimsedir; yolu, sosyalizmi iktidara götürüyor.
Herhalde en soysuz sözcüklerden birisi, 'turizm' olmalıdır; komün-izm veya sosyal-izm, bunları anlayabiliriz. Ama, tur'un izm'i, insanın bozulmasına denk düşmektedir ve zamanla soysuzların hareket hali olarak ortaya anlamaya başlıyorum.
Sosyalizmin çözümü, Trotskiy ve Mao'yu yaşatıyor. Ancak Trotskizm ve Maoizmin kökünü kazıyor.
Brejnev döneminde göreceli olarak refah kaybına uğramış, sosyalizmden kopmuş Sovyet entelijansiyasının yanında, hızla büyüyen ve gelişen küçük meta üreticileri ve sosyalist varlığı kendi kapitalizan işi için kullanan ayrı bir kesim; Gorbaçov, isteyerek veya istemeyerek, bunların birleşmesine aracılık yapıyor. Gorbaçov, yeni bir soğuk savaşı başlatmış Batı ile sıfır çözüm üzerinden anlaşmak için ödüncü bir çizgiyi izlerken, bunlarla, Batı merkezleri arasında sağlam bağların kurulmasına da önayak olmuş oluyor; sosyalizm, içinden ve dışından, daha önce görülmemiş bir şiddetle, üstelik ideolojik açıdan hiç hazır olmadığı bir zamanda hücumla karşı karşıya geliyor. Bir karşılaşma olabilir; bunun yerine, Sovyetler Birliği içindeki en sesli ve en hırslı bu yeni zenginler ve entelijansiya, Timur'un karşısındaki Bayezit'in ordusunu hatırlatır bir biçimde, karşı tarafa geçiyorlar.
1 mart tezkeresi sadece Türkiye'den, o zaman bir devlet olan Irak'la sınırından Amerikan askerlerini geçirmek üzerineydi. Ancak bu medya ve o zamanki hükümet bütünüyle sanki Türk askerleri de Kuzey Irak'a girecekmiş izlenimini verdi. Reddinde bu nokta önemlidir.
Aşk insanın birey düzleminde sonsuzu yaşamasıdır. Sosyalizm, insanın toplum ve sınıf düzleminde sonsuza koşmasıdır. Kardeşlik, insanın ulus düzleminde sonsuz beraberliği aramasıdır.
Garp ve Şark, emperyalizm ve sovyet sosyalizmi, kemalizmi yüceltmede birleştiler; 'tampon' devleti meşrulaştırmak ile kemalizmi abartmak bir madalyonun iki yüzü oldular; bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kemalizme bir katolik nikahı ile bağlı olduğu bir Batı ve emperyalist dogmadır. Sınıf analizinden ve tarihten soyutlanmış bir bakışları var, 12 eylül 1980 Darbesi ile Türkiye'de dinsel bir transformasyon yaşadığını göremediler ve hala sezdiklerini dahi söyleyemiyoruz.
Halbuki, şu anda, sosyalizm ve cumhuriyet mücadelesi aynı yerdedir. Yazık, cumhuriyet düşmanlığı, şimdi sosyalizm düşmanlığıdır; anlayamıyorlar mı, yoksa yerlerini mi buluyorlar, şu anda bir cevaptan yoksun haldeyim.
Hepsinin değil, bir bölümünün, solda ve sosyalizm içinde oldukları zamanda da, hedeflerinin cumhuriyet olduğunu görüyordum. Şimdi açıktalar ve hem sosyalizme hem de cumhuriyete karşı çıkıyorlar; çöküş'ten taraftadırlar.
Talih mi, talihsizlik mi; solda ve sosyalizm mücadelesinde, hep benim karşımda olanlar, solda hep iç mücadele vardı, şimdi cumhuriyet'in karşısında ve sara'nın yanındadırlar. Tabi hep mücadele etmek talihtir ve yine de bunlarla, çökmüşler, mücadele etmek talihsizliktir. Bunları söyleyebiliyoruz ve fakat henüz analiz edemiyoruz; sara olmadan kişilik değiştirdiklerini görebiliruz, 'desintellectualisation', aydın'dan çıkma, diyebiliyoruz, ama 'neden', bu soru üzerinde çalışmak durumundayız.
Silahlı kuvvetler Başkomutanının emirlerine uymak ve girişilen harekata derhal son vermek şartıyla, şimdiye kadar kan dökülmesine meydan verilmemiş olması göz önünde tutularak harekata katılanlar hakkında hiçbir cezai takibat yapılacağına hükümet başkanı olarak söz veriyorum.
Ben ne ulusalcı, ne Kemalist, ne sosyalistim. Müslümanım, kapitalizme karşıyım. Egemen kimse onu eleştiririm. Yanımda direnene itikadını sormam.
Ey zavallı, boş yere yakınma, bağırıp çağırma; Çünkü ezilenlerin ahını işiten hükümet bunu musiki sanıyor!
"Andımız" gibi şeyleri çocukça bulan, küçümseyen ya da alaya alan, lafzına takılan kişiden ne sosyalist ne de devrimci olur.
Harekete geçen kitle elde bulunan malzemeye sarılarak ilerler. "Andımız" da böyledir. İlkokulda "küççüklerimi koorumak, büyyüklerimi saaymak," diye okuduğum andın, yarım asır sonra milyonlar tarafından meydanlarda bir mücadele sloganı olarak haykırılması şahsen beni çok etkiledi. Bu işler böyle oluyor. Daha doğrusu böyle başlıyor. Hangi yöne gideceği, işçisiyle, memuruyla, esnafıyla, kadınları ve gençleriyle sokağa çıkan Cumhuriyetçi kitleye sosyalistlerin önderlik etme yeteneğine ve kararlılığına bağlıdır.