Benzer Sözler

Kendi ellerimizle yonttuklarımız sadece para değildir. Kimimiz kendi ellerimizle yonttuğumuz başarıya tapar. Öyle ki o noktaya dişimizle tırnağımızla kazıyarak yontarak gelmişizdir, bu nedenle de tapınılmaya layıktır. Kimimiz kendi ellerimizle yonttuğumuz bahçelere, saraylara, köşklere tapar. Öyle ki onlar ne kadar güçlü olduğumuzun göstergesidirler ve yıkılmayacak bir mülkün abideleri olarak bize korkulardan emin, güven dolu bir gelecek vadederler. Onlara baktıkça içimiz huzurla dolar, ruhumuz secdelere kapanır. Şehrin tapınakları olan alışveriş merkezlerine , mabede gider gibi huşu içinde gideriz. Alışverişte aldıklarımızı, eşyada ruh gören ilkel dinler gibi sever okşarız. Bir tür modern animizdir bizimkisi. Dünya malını çok sever eşyaya tapınırız, haz alırız. Haz aldıkça da onun kölesi oluruz. Esaret bile değildir bizimkisi, çünkü esaret bedelli olur, asıl kölelik ruhtadır.

Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.

Gayri meşru baskı rejimine girmiş olan idarelerin hepsi böyle söylemişlerdir. Siz de öyle diyorsunuz fakat muvaffak olamayacaksınız. Syngman Rhee (Kore eski Cumhurreisi) kurtuldu mu? Üstelik onun ordusu, memuru, polisi elindeydi. Halbuki sizin elinizde ne ordu var, ne memur, ne üniversite, hatta ne de polis... 'Meclis Tahkikatı' önergenizin gerekçesi diyor ki: Memura itimat etmiyoruz, tahkik edeceğiz. Orduya itimat etmiyoruz, tahkik edeceğiz. Bizim görüşümüz ise farklıdır. Baskı tertipçileri bilsinler ki Türk milleti, Kore milletinden daha az haysiyetli değildir.

Üniversite özerkliği, zorbaların kanundan kurtularak üniversitelerde baskı yapmaları yetkisi değildir. Silah taşıyorlar ve onunla veya silahsız kanun dinlemiyorlar, hoca dinlemiyorlar. Çalışmak isteyen öğrenciyi zorla alıkoyuyorlarsa öğrenci adına layık olmayan bu kimseler ister sol irticaın aleti olsunlar, ister sağ irticaın; devlet kuvvetleriyle derhal tesirsiz ve yersiz bırakılmak lazımdır. Yurtlar için de durum budur.

Demokratik rejim istikametinden ayrılıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır. Fakat ihtilal bir millet hayatının asla arzu etmeyeceği, çetin ve tehlikeli bir ameliyattır. Çok iyi niyetlerle, vatanperver hislerle ihtilal yaparak idare kuranlar, kurdukları idarenin ertesi gününden itibaren kabus içinde yaşarlar. Böyle giderseniz, sizi ben bile kurtaramam!

5 sene önce hoşlandığım bir kız ile aynı ortamda bulunmak için gitara yazıldım. O sıralar aklımda hiç şarkı söylemek yoktu. Ailemi zorla ikna edip yazıldım. Heyecanla kursa gittim bir baktım, kız mezun olmuş. Meğer kızın sosyal medyadan 9 ayki gönderilerine bakıyormuşum, haberim yokmuş. 1 ay içinde gitar çaldım ve şarkı söylemeye başladım. Bizim yıl sonu gösterilerimiz oluyordu, onlara katıldım ve herkes sesimi beğendi. Konserler vermeye devam ettim, sosyal medyada paylaşımlar yaptım. Büyük bir kitle yakaladım ve artık başkalarının şarkılarını söylemek yerine, insanlar benim şarkılarımı söylesin dedim. "Gece Gölgenin Ardından Bak" şarkısını çıkarttım ve çok güzel de gidiyor şu an.

Bazı ünlüler beni hâlâ kabul etmiyorlar. "Gece Gölgenin Rahatına Bak" ilk çıktığı zaman radyolar çalmadı, tarzımı algılayamadılar, yaşımdan dolayı kıskandılar, yerden yere vurdular ve benim bu piyasada barınmamı istemediler. Halk her yerde dinleyince radyolar da mecburen çalmaya başladı. Ben bazı şeyleri başarmışım, kabul görmek isterim, saygı duyulmasını isterim.

Liste
Yükleniyor…